GeriSeyahat İzmir’de ‘1001 Gece’ Masalları
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
İzmir’de ‘1001 Gece’ Masalları

İzmir’de ‘1001 Gece’ Masalları

Geçen hafta İzmir’de GastroFest etkinliğinde konuşmacıydım. İzmirlilere kahvenin göç yolculuğunu anlattıktan sonra şehirde masallar diyarına bir yolculuğa çıktım. İzmir’in benim için yeri hep ayrıdır; ancak sanatta da adını duyurur olması bu güzel şehri bir kat daha cazibeli kılıyor.

Bu ülkeye sanat konusunda destek veren herkese saygım sonsuz. Arkas Sanat Merkezi’nin yaratıcısı Lucien Arkas da bu isimlerden biri. Her yıl düzenlenen üç sergi ile İzmirlilere 7’den 70’e sanatı sevdirmeyi misyon edinmiş bu merkez yeni sergisinde masallardan yola çıkıyor. Masalların olağanüstü dünyasının görsel ve sahne sanatları üzerindeki etkisine tanık olmak isteyen sanatseverler için kaçırılmaması gereken ‘1001 Gece’ sergisi adeta gizem kapılarını aralıyor. Yaşamının 15 yılını Ortadoğu’da geçiren ve İzmir’i pek çok kez ziyaret eden ünlü oryantalist yazar, akademisyen ve seyyah Antoine Galland’un eseri 1001 Gece’yi mekânında yansıtmaya, yaşatmaya çalışan Arkas Sanat Merkezi’nde Galland’ın orijinal Arapça elyazmaları da sergileniyor. ‘1001 Gece’nin operadan resme, heykelden edebiyata farklı sanat dallarını nasıl etkisi altına aldığını bu sergide bütünüyle  gözlemlemek mümkün.

İzmir’de ‘1001 Gece’ Masalları

Şehrazat’ın kostümleri

Arkas Holding Koleksiyonu’ndan eserlerin yanı sıraÂParis Ulusal Operası, Palais Garnier’den getirilen dünyaca ünlü Fransız modacı Christian Lacroix’nın ‘Şehrazat’ balesi ve Ä°talyan kostüm tasarımcısı Franca Squarciapino’nun ‘La Bayadère’ balesi için hazırladığı tasarımlar bu sergi ile Türkiye’de ilk kez Ä°zmir’de sanatseverlerle buluÅŸuyor. DoÄŸu’nun büyüsünü kendi stilleriyle harmanlayan bu iki sanatçının tasarımları, en az anlatılan masallar ve koreografiler kadar büyük önem taşıyor. Hayal dünyalarını müthiÅŸ incelikli haute couture detaylarla somut bir gerçekliÄŸe yansıtan Lacroix ve Squarciapino, tasarımları ile opera ve balenin yanı sıra tiyatro, sinema ve televizyon yapımlarının da ilgisini çekmiÅŸ, birçok ödüle layık görülmüş, dünyaca ünlenmiÅŸlerdi.

Arkas Sanat Merkezi bu sergiye özel olarak çocuk atölyeleri ve masal dinletileri organize ediyor. Dünyanın En İyi Sihirbazı ‘Merlin’ Ödülü’ne sahip Kubilay Tuncer ile Sihirli Masallar bunlardan biri. Çocuklarımızı modern zamanın emzikleri dediğimiz telefonlardaki masallardan çıkarıp bu dünyayı Arkas Sanat Merkezi’nde yaşatmanızı tavsiyelerime ekliyorum. Aralık sonuna kadar kendinize bir İzmir programı yaparsanız Türkiye’de bir daha  böyle bir tasarımla bir arada göremeyeceğiniz ‘1001 Gece’ sergisini mutlaka gidilecekler listenize ekleyin. Üstelik Arkas Sanat Merkezi Kordon’da çok güzel bir noktada; önce sergi, sonra güzel bir balık restoranında yemeğe ne dersiniz? İzmir’deki sergiyi Lucien Arkas ile birlikte gezdim. Bana İstanbul’da açtığı sergiyi muhakkak görmemi tavsiye etti. Masal dünyasından çıkıp bu kez de İstanbul’a, tarihin kokusunu buram buram alacağınız bir atmosfere, Tophane-i Amire’ye uzandım.

İzmir’de ‘1001 Gece’ Masalları

İstanbul’da bir  Renoir  ‘Madam Thurneyssen’

Osmanlı’nın en görkemli yapılarından biri olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Beş Kubbe Salonu, taş-tuğla duvar dokusu içinde, bal peteği düzeninde küçük altıgen pencerelerden yansıyan ışıklarla sizi bambaşka bir atmosfere sürüklüyor. Bina İstanbul’da bir daha bir arada bulunması çok mümkün olmayan muazzam bir sergiye ev sahipliği yapıyor: Arkas Koleksiyonu’nda Post Empresyonizm.

Yenilikçi yaklaşımlarıyla, klasik resim anlayışından 20. yüzyıl modern resim anlayışına geçişin kilit figürlerinden olan Post-Empresyonistler, Arkas Koleksiyonu’ndan bir seçki olarak bu olağanüstü mekânda bizi karşılıyor.

Pierre-Auguste Renoir, Louis Anquetin, Maxime Maufra, Theo van Rysselberghe, Paul Serusier, Suzanne Valadon, Edouard Vuillard, Leo Putz, Louis Valtat, Maurice de Vlaminck, Kees Van Dongen, André Derain, George Braque ve André Lhote gibi efsaneleşmiş bazı isimlerin eserleri de sergide. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 48 sanatçı ve 102 eserin bir araya geldiği Arkas Koleksiyonu’nda Post Empresyonizm sergisi 6 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek.

Türkiye’nin 20. yüzyıl Türk ressamları ve post-empresyonistleri kapsayan en önemli koleksiyonlarından birine sahip olan Arkas, sadece kendi koleksiyonu değil dünyaca ünlü müzelerden aldığı eserlerle çok özel sergileri kamuoyu ile paylaşıyor. Sosyal sorumluluk anlayışları hem İzmir hem de İstanbul’da açtıkları sergileri ziyaretçilerine ücretsiz olarak sunuyor. Hafta içinde bile günde yaklaşık 3 bin kişinin ziyaret ettiği sergi bir rekora da imza atmak üzere, çok kısa bir sürede 40 binden fazla ziyaretçi gelmiş.

İzmir’de ‘1001 Gece’ Masalları

False