İstikamet doğa, yürüyelim arkadaşlar

Tarih ve macera tutkunları için
Likya Yolu/Muğla ve Antalya
Bakiye Duran, ultramaraton koşucusu

Antik dönemlerde iletişim araçları, motorlu taşıtlar, bol su kaynakları olmadan insanların ne kadar azimli olduğunun bir göstergesi Likya Yolu. Günümüzde profesyonel rehberler, GPS cihazları ve cep telefonlarıyla bu rotayı keşfetmek daha kolay. Tarihe ve maceraya ilgisi olanlar için 509 kilometre uzunluğundaki Likya Yolu antik kent harabeleri, köyler, kasabalar ve doğal güzelliklerle dolu. Sadece yanınıza yeterli miktarda su almayı unutmayın.

Türkiye’nin eşsiz coğrafyasında, yeşilin binbir tonu içinde unutulmayacak bir deneyim yaşayabilirsiniz. Yılın her dönemi ayrı güzel olan ve kar yağdığında gelinliklerini giyen Kaçkarlar tırmanış sevdalılarını bekliyor. Çamlıhemşin Çinçiva yöresi Fırtına Deresi’nin olağanüstü güzelliğiyle ayrı bir önem taşıyor. Oradaki Moi Otel, Ada Bungalov, Moçkar House, Taş Mektep kalınabilecek yerler. Cugal Cafe kavurma sevdalılarını memnun edecektir.

Doğanın yeşilini koruyabildiği, İstanbul’un saklı cenneti Polonezköy’de kendinizi şehrin tüm stresinden arınmış hissedeceksiniz. Gününüze nefis bir kahvaltıyla başlayabilirsiniz. At binebilir, tarihi güzellikleri keşfedebilir, ATV turu ya da doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Müze haline dönüştürülmüş Zofia Rizi Anı Evi’ni ve Czestochova
Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Haziran ayında düzenlenen Kiraz Festivali de aklınızda olsun.

Yunan tanrısı Apollon’un Kral Midas’ın kulaklarını adaletli davranmadığı için eşek kulağına dönüştürmesi gibi nice efsaneyi barındırıyor Frig Yolu. Ankara, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya arasında kalan bölgeyi kapsıyor. Frig dönemine ait kalıntıları görebileceğiniz yolun uzunluğu 506 kilometre. Son dönemde trekking’cilerin ve bisiklet sürücülerinin gözdesi oldu. Eskişehir’in Han ilçesine bağlı Yazılıkaya Köyü bölgenin en ilgi çekici noktası.

850 kilometre, ülkemizin en uzun soluklu kültür rotası, çoğunlukla kıyı şeridini takip ettiği için karadan mavi tur yaptığınız hissini uyandırıyor. Bozburun Yarımadası, Datça Yarımadası, Gökova Körfezi, İç Karia ve Muğla çevresi olmak üzere 5 ana rotadan oluşan Karia Yolu’nun bir parkuru da Dalyan Kaunos Antik Kenti ile Ekincik Koyu arasında. Doğal güzellikler ve sürprizlerle dolu bu kültür rotasını keşfetmek için sonbahar en ideal mevsim.

Sonbaharın tatlı serin havasının ve harika renklerinin tadını çıkarmak istiyorsanız adresiniz Yedigöller olmalı. Çam, gürgen ve kayın ağaçlarının göllere yansıyan manzarasına doyum olmuyor. Bölge adını İncegöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, Deringöl, Kurugöl ve Büyükgöl’den oluşan yedi gölden alıyor. Yürüyüş rotası boyunca şelale, Pisagor Ağacı, Gülen Kayalar ve Dilek Çeşmesi gibi ilginç noktaları görmenizi tavsiye ederim.

12 kilometre uzunluğundaki Valla Kanyonu 800 metreyle dünyanın en derin ikinci kanyonu olma özelliğini taşıyor. Küre Dağları Milli Parkı içindeki kanyona yaklaşık bir saatlik yürüyüş mesafesi var. Zarı Çayı’nın yüzyıllara uzanan yolculuğuyla oluşmuş Horma Kanyonu milli parktaki başka bir çekim merkezi. 10 metre yükseklikten dökülen Ilıca Şelalesi ve dünyanın en büyük dördüncü mağarası olan Ilgarini de mutlaka görülmeli.

Antik dönemlerden bu yana pek çok efsaneye konu olan ve İda Dağı olarak da bilinen Kaz Dağları ‘tanrıların armağanı’ olarak tasvir ediliyor. İzmirli şair Homeros ‘İlyada’ adlı eserinde Kaz Dağları’ndan “Bol pınarlı vahşi hayvanların anası” olarak söz etmiş. Efsaneler diyarı Kaz Dağları’nda trekking yapmak kaçırılmayacak bir fırsat. Yörede bol oksijenli ve yemyeşil birçok yürüyüş rotası var. Sürpriz dereler ve şelaleler de cabası.

Karçal Dağları’nı seyretmeye doyamayacağınız İmerhev (Meydancık) Vadisi, komşumuz Gürcistan’ın sınırına paralel ilerleyen saklı bir cennet gibi. İmeti, İveti, Taşköprü, Balıklı, Sarıçayır, Çağılpınar, Çoraklı yaylalarını takip eden patika yollarda adımlarken Gürcü mimarisinin yayla evlerine hayran kalacaksınız. Yaban hayatından bozayılar gibi kahramanlarla yolunuz her an kesişebilir, bu yüzden çadır kampınızı evlere yakın kurmanızı tavsiye ederim.

Kıpkırmızı bir vadi içinde yürürken doğanın sanatçı yönüne şahit olacaksınız. Narman ilçesindeki Narman Kanyonu’nda göreceğiniz, rüzgâr ve yağmurun aşındırmasıyla oluşan şekilleri gökyüzüne uzanan sihirli merdivenlere benzetirim hep. Bu ender oluşumlara dünyada sadece birkaç bölgede rastlayabilirsiniz. Toplam 12 kilometrelik bir alana yayılan Narman Kanyonu’nda dolaşırken kendinizi Mars yüzeyindeymiş gibi hissedeceksiniz.