Serhan YEDİG
Son Güncelleme:
Isparta’nın bahçeleri pembeye boyandı, vadileri gül kokuyor
Dünyanın en büyük gülyağı üreticisi Isparta’nın bahçelerinde, gülhanelerinde, caddelerinde bir ay hasat coşkusu yaşanacak. Gül bahçelerinin sıralandığı vadiler mis gibi kokacak, festivaller düzenlenecek. 2004’te, Osmanlı’da aroma terapi uygulamalarını araştırırken kente yolu düşen Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş her yıl gül mevsiminde bu atmosferi yaşamak için Isparta’ya gidiyor. Bu arada gül kültürü ve tıptaki yeri üstüne iki kitap yazdı. Prof. Dr. Altıntaş “Isparta’nın gül hasatı çiçekleri ve güzel kokuları sevenlerin mutlaka görmesi gereken sıradışı bir olay” diyor. Yurtdışından Alman, Hollandalı, Japonların ilgi gösterdiği gül hasatı henüz iç turizmde yeterince dikkat çekemedi. Oysa başta en büyük gülyağı üreticisi Gülbirlik, özel işletmeler, belediyeler olmak üzere Ispartalılar meraklı gezginlere kapılarını açmaya hazır. İşte Prof. Dr. Altıntaş’ın önerileri doğrultusunda gül temalı alternatif bir gezi programı.
BAHÇELERDE HASATA KATILIN
Şafak vakti başlayıp güneş yükselince bitiyor
Gülün serüvenini öğrenmek için çıkacağınız yolculuğa bahçelerden başlamalısınız. Güller açtığında, tarlaların bulunduğu köyler, ilçeler mis gibi kokar. İlin en büyük gül üreticileri sırasıyla, merkeze 40 kilometre uzaklıktaki Güneykent Beldesi, 7 kilometre uzaklıktaki Yakaören köyü, 23 kilometre uzaklıktaki Gönen İlçesi, 59 kilometre uzaklıktaki İleydağı köyü, 48 kilometre uzaklıktaki Senir/Kılıç köyleri, 44 kilometre uzaklıktaki Sorkunçak köyü. Hepsine merkezden toplu ulaşım araçlarıyla ulaşmak mümkün. Zaman kazanmak için en iyisi araç kiralamak.
Gülün kokunu kaybetmeden toplanması gerekiyor. Bu nedenle hasat 28 gün boyunca her sabah şafakta başlayıp güneşin ışıkları yakıcı hale gelmeden, yani en geç saat 10.00’da tamamlanır. Bülbüller gülü çok seven, hatta gül tarlasına yuva yapan kuşlar. Mayısta, üreme mevsiminde en güzel şarkılarını eşleri ve güller için hasatın başladığı saatlerde söylüyorlar. Sadece onları dinlemek için bile gül bahçesine gitmeye değer.
DİBİNDEKİ ÇAMUR BİLE GÜL KOKUYOR
Kadınlar tarlada ketenden yapılmış üçgen önlük takıp, gülleri ceplerine doldurur. Plastik zarar verdiği için kullanılmaz. Eskiden bu önlüklere nakışla çok güzel desenler işlenirdi, şimdilerde bu önlüklere çok nadir rastlanıyor. Gül bahçeleri dümdüzdür, güllerin boyu da bel altında olduğu için bahçe içinde çok geniş bir alanı görebilirsiniz. Her sabah bu tarlalar pembeye boyanır, günlük hasat bitince yeşile döner. Gülün bakımı zor, hasatı çok kolay. Goncayı başından tutup eğince, hiç direnmeden kırılır. Dikeni toplayanı hiç rahatsız etmez. Kadınlar, genç kızlar bahçe içindeki yollara girip, sağlı sollu toplayarak ilerler. Etekleri dolunca bunu tarla kıyısındaki öbeğe boşaltır. Gülcüler mis gibi gül kokar. Yağmurlu günlerde, bitkilerin dibindeki çamur bile parfüm gibidir. Gülün kokusu yasemin, zambağa benzemez, hafif ve uçucudur. Dünyada 1350, Türkiye’de 24 tür gül yetişiyor. Isparta’da yetiştirilen tür rosa damascena ailesinden trigintipetale. Pembe renkli, yarım katmerli bu türün özelliği güçlü kokusu ve kış koşullarına dayanıklılığı.
Bahçe kıyısında toplanan çiçekler gülhanenin çuvallarına doldurulur, hasat bitince köy meydanına götürülür. Tartılıp, gülhanenin kamyonuna yüklenir. Her gülcünün hesabı bir deftere yazılır, ödeme hasat sonunda yapılır.
Gülcüler dost canlısı ve misafirperverdir. Bahçelere gittiğinizde size de bir önlük verip, aralarına alırlar, sohbet ederler. Yine de, önceden haber vermenizde yarar var. Senir, Güneykent’te pek çok bahçe su kenarındadır. Hasat bittikten sonra su kenarındaki kahvaltının tadına doyum olmaz. Isparta’nın ekmeği ünlüdür. Köylerden kaymak, gül reçeli, tereyağı alabilirsiniz.
Gülbahçelerindeki son durumu öğrenmek, gezi planı konusunda öneri almak için Isparta İl Turizm Müdürlüğü’nden enformasyon görevlisi Zehra Tekin’i arayabilirsiniz. (Tel: 0246 223 27 98 / 232 57 71)
GÜLHANEDE ÜRETİMİ İZLEYİN
Sıvı elmasın kilosu 11 bin TL
Gül, toplandıktan sonra hızla işlenmesi gereken narin bir bitki. Yapraklar sıcakta, çuvalların içinde bekletildiğinde asit oranı artıyor, kokusunu oluşturan uçucu yağlarını kaybediyor. Bu nedenle gül hasatı döneminde gülhaneler günlük hasatı bekletmeden, hızla işliyor. Çuvallar hemen açılıp güller depoda gölgelik, serin bir alana seriliyor. İmbiklerde, santrfüjlerde işleme alınıyor.
En büyük üretici 8 bin çiftçi ve 6 kooperatifin ortak olduğu Gülbirlik. Kurumun Yakaören, Kılıç, Güneykent ve İslamköy’de toplam altı Gülhanesi var. Ayrıca özel sektöre ait 15 firmanın kendi gülhaneleri bulunuyor. Bu tesislerde gülün işlenmesini izleyebilirsiniz.
Gülyaprağından kozmetik sektöründe hammadde olarak kullanılan üç temel ürün elde ediliyor: Tüm parfümlerin temel maddesi gülyağı, toniklerde kullanılan gülsuyu, kolonya sektörüne yönelik krem kıvamındaki konkret. Gülsuyu gıda sektörünce de kullanılıyor. Ayrıca gül küçük atölyelerde şekerle harmanlanıp, reçel fabrikalarına hammadde olarak gönderiliyor.
Gülhanelerin imbiklerinde buhardan geçirilen güllerden sıvı elmas denebilecek kadar kıymetli gülyağı üretiliyor; kilosu tam 11 bin TL... Gülsuyu da bu işlem sırasında çıkan yan ürün. Konkret ise güllerin yüksek devirli santrfüjlerde işlenmesiyle elde ediliyor.
OSMANLI’DAN KALMA GÜL İMBİKLERİ
Isparta dünyanın en büyük sanayi tipi gül ve gülyağı üreticisi. Mevsim koşullarının ideal gittiği yıllarda toplam gül üretimi 8 bin tonu buluyor. Kuraklık ve erken bastıran yaz nedeniyle 5 bin tona kadar düşüyor. Tahminlere bakılırsa, bu yıl sezon bereketli geçecek. Dünya kozmetik endüstrisinin yıllık gülyağı tüketimimin yüzde 65’ini Isparta tek başına karşılıyor. Tarım İl Müdürlüğü’nün verilerine göre, geçen yıl 18 bin dekar alanda, toplam 8 bin 510 ton gül toplandı. Bunlardan bin 306 kilogram gül yağı, 259 ton gülsuyu, 8 bin 46 kilogram konkret üretildi. Şehir toplam 14 milyon TL kazandı.
Isparta’da artık geleneksel yöntemle çalışan gülhane bulmak mümkün değil. Gülbirlik’in 1950’lerden kalma imbiklerle çalışan İslamköy Gülhanesi bile yenilendi. Nuri Kalay’ın Ağlasun’daki Osmanlı usulü 12 dev imbikli gülhanesi kapandı. Fakat modern gülhaneler de görülmeye değer. Bu tesislerin çoğu iki katlı. Güller üst kata çıkarılıp, dev imbiklerin kapaklarından içeri dökülüyor. Elde edilen gülyağları şişelere aktarılıyor. Konkret yapılacak güller ise hekzan çözücü madde eklenip santrfüje konuluyor. Çıkan pembemsi krem kıvamındaki hammadde daha sonra kolonya ve parfüm üreten fabrikalarda tekrar alkolle işlemden geçiriliyor. İçindeki uçucu yağ çıkarılıyor. Atık güller bir havuzda biriktirilip yakıt ya da gübre olarak kullanılıyor.
Gülbirlik’in merkezinde, yeni gülhanenin yanı sıra Osmanlı’dan kalma imbikleri de görmek mümkün. Grup olarak gidecek gezginler, önceden bildirmek koşuluyla kurumun tesislerini gezebiliyor. Gülbirlik’ten İnci Tuğcuoğlu’nu arayıp bilgi alabilir (Tel: 0246 218 12 80), tesisleri gezmek için taleplerinizi Gülbirlik Başkan Yardımcısı Şerife Gökdoğan’a iletebilirsiniz. (serifegokdogan@gulbirlik.com) Güneykent’in kooperatifi ve Senir’deki Sebat Ticaret’in gülhanesi de ziyaretçilere açık. Yola çıkmadan önce Güneykent Belediyesi’nden Ahmet Gönüllü’yü arayıp bilgi alabilir, rehberlik konusunda yardım talep edebilirsiniz. (Tel: 0246 283 40 01)
MİMAR SİNAN CADDESİ'NDE ALIŞVERİŞ YAPIN
Kremden lokuma 109 çeşit ürün
Isparta’da sadece Gülbirlik, gülden 109 çeşit ürün üretiyor. Bunların 86’sı kozmetik, geri kalanı lokum, reçel, gül şurubu gibi gıda ürünü. Gıda serisinin diyabetikürünlerle genişletilmesi planlanıyor. Isparta’da gül ürünleri satan mağazalar kent merkezindeki Mimar Sinan Caddesi’nde. Burada, Gülbirlik’in markası Rosense dahil pek çok firmanın satış mağazası bulunuyor. Tezgahlardaki ürün çeşitliliği göz alıcı: Sabun, lokum, krem, şampuan, reçel, gülsuyu, kolonya, onlarca kozmetik türü... Fakat ne yazık ki bu ürünlerin çoğunda, gülyağı ve gülsuyundan çok daha ucuz olan sentetik gül esansı kullanılıyor. Kentin büyük firmalarının mağazalarından aroma terapide kullanabileceğiniz gülyağı ve gülsuyunu güvenle alabilirsiniz. Gülbirlik de toniklerinde gülsuyu kullanıyor.
GÜLCÜLÜĞÜN TARİHİNİ ÖĞRENİN
İsmail Efendi’nin azmi kentin kaderini değiştirdi
Isparta’ya gülcülüğün geçmişi 150 yıl öncesine gidiyor. Tarihini şehir müzesinde öğrenebilir, ilk gülcü İsmail Efendi’nin ayak izlerinden Gülcü Mahallesi’nde keşif turuna çıkabilirsiniz. İsmail Efendi’nin heykeli, valiliğin arkasındaki meydanda. Mahalle ise, güneyde, valiliğe yaklaşık 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Mahalle merkezindeki gülcü kahvehanesinde 20 yıl öncesine kadar gül işçileri toplanırdı. Gıda sektöründeki işletmeler, bahçelerden aldıkları gülleri mahalleye getirip bu kadınlara ayıklatırdı. Sonra atölyede şekerle ezilip, tenekelenip reçel fabrikalarına gönderilirdi. Gülcü Mahallesi’nin gül mayası atölyelerinin yerini günümüzde dericiler aldı. Gülcü Kahvesi okuldan bozma yeni yapısında. Gülcü havuzu da kahvehane yakınlarında.
Yalvaçlı İsmail Efendi gülcülüğü bu mahallede başlatmıştı. Müteşebbis ruhlu İsmail Efendi medrese eğitimli, hat ve resme meraklı bir Osmanlı. İlk girişimi, tekstilcilik. Bursalı dokumacı Yorgi’nin teşvikiyle 1870’lerde tarlalarına pamuk ekti, fakat iyi sonuç alamadı. 1888’de, Denizli’ki bir Bulgaristan göçmeninin gülcülük yaptığını duyunca harekete geçti. Ondan aldığı bilgilerle 30 dönümlük bahçe kurdu. 1889 baharında ilk kez imbiğini kaynattı. Üç yıl boyunca çabası hep hüsranla sonuçlandı. Ispartalılar “İsmail Efendi, bahçesinde çalı yetiştirmek için servet harcıyor” dese de amacından vazgeçmedi. Ardından Afyonlu iki ustanın yardımıyla 1892’de ilk gülyağını üretti. Pazarlamak için İstanbul’da Tarım Bakanı’nın huzuruna çıkıp, yardım istedi. Mecidiye Nişanı ve sultan armalı imbikle ödüllendirildi. Ardından Avrupa’daki fuarlara katılıp Isparta’nın gülyağını tanıttı. Bu işten iyi para kazanılabileceğini gören Ispartalılar gülcülüğe yöneldi. İsmail Efendi, 1915’te öldüğünde kentin yıllık gül üretimi 350 tona, gülyağı 125 kilo’ya ulaşmıştı.
İsmail Efendi’nin tuğralı imbiği, atölyesi, ekipmanları kayıp. Mezarı 2005’te Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ın girişimiyle ortaya çıkarıldı, yaptırıldı. “Mehmet İzzet Oğlu Müftüzade Gülcü İsmail Efendi”nin mezarı, Gülcü Mahallesi’ndeki, Gülcü Mezarlığı’nda. Kapıdan girip 100 metre kadar yürüdüğünüzde, solda yeni Türkçe’yle yazılmış mezar taşını göreceksiniz.
Kentin gül müzesi girişimi henüz sonuçlandırılamadı.
GÜL TURİZMİNİ BAŞLATTILAR
Haziranda gül, temmuzda lavanta turu
“Bulgaristan’ın gül ürünlerinlerinden elde edilen toplam gelirin üç katını gül turizminden kazandığını duyunca bu alana yöneldik” diyor Hüseyin Kınacı. Makine mühendisi Kınacı, kentin büyük gülyağı üreticilerinden Sebat Ltd.’nin sahiplerinden. Babası ve iki kardeşiyle yönettiği aile şirketi yeni açılımların peşinde. Senir’deki gülhanelerinde yılda 200 kilogram gülyağı, 2200 kilogram absolut (sıvılaştırılmış konkret) üretiliyor. Bunu hammadde olarak satmak yerine Hollanda’da Alia markasıyla kozmetiğe dönüştürüp Avrupa’ya pazarlıyorlar. 2005’te Hollandalı dostlarının girişimiyle “Gül Hasadı” turlarını başlattılar. Hollanda’dan gelenler bir hafta boyunca bahçelerde gül topluyor, gülhanede işlenmesine tanık oluyor, gül reçellerini, tatlıları tadıp gül çayı içiyor. Hüseyin Kınacı “Turlarımız Türk doğaseverlere de açık” diyor. Aile, aromaterepi, SPA hizmetine yönelik butik otelini önümüzdeki yıl hizmete açacak, yaz aylarında da lavanta turları başlatmaya hazırlanıyor. (www.naturallifestylebyalia.com) Gül, Isparta’da henüz iç turizme yönelik hareket yaratamasa da dış turizm açısından yavaş yavaş cazibe merkezine dönüşüyor. Özellikle Güneykent’i hasat döneminde Alman ve Japon turistler ziyaret ediyor.
HASAT FESTİVALLERİ
Geçmişte hasat zamanı gülhaneler 24 saat çalışır, ustalar uyumasın diye çalgıcılar akşamları müzikçalar, bir aylık hasat sezonu şenlik havasında geçerdi. Günümüzün gülcüleri eğlenceyi hasat sonuna saklıyor. Sezonu festivallerle kapatıyor. Bu yıl 18 Haziran’da Senir’de Gül Festivali kutlanacak. Sebat firmasının öncülüğünde gerçekleştirilen festival kapsamında konuklar sabah tarlalara gidip gül topluyor, gülhanede yağını çıkarıp üretim sürecini gözlemliyor. Akşam yörenin ünlü solistleri konserler veriyor. (Sebat Tel: 0246 553 20 76) Güneykent’in Gülcü Şenliği 20 Haziran’da gerçekleştirilecek. Festival kapsamında yöre sanatçıları konserler verecek. Kentin Isparta Belediyesi’nce düzenlenen en büyük gül festivali bu yıl seçim nedeniyle iptal edildi.
Isparta LEZZETLERİ
Gülün Isparta mutfağındaki yeri tatlılarla sınırlı. Yayla Mahallesi’ndeki İrfan Usta, gülü dondurma yapıyor. (www.irfanusta.com.tr) Yalvaç İlçesi’nde ise Belediye Sarayı’ndaki Gündoğan Pastanesi, özel bir güllaç üretiyor. Yalvaç Güllacı’nda kaymak yerine lor peyniri kullanılıyor, gülsuyu, şerbet ve sütle tatlandırıyor. Baharda Isparta’nın en popüler yemekleri düğün pilavı ile kuzu ya da oğlak tandır. İki restoranın tandırı çok ünlü: Kebapçı Kadir, Ulu Camii’nin yanında. 1853’te kurulmuş. Restoranın kuzu ve oğlak tandırı uğruna Antalya’dan günübirlik gelenler oluyor. (www.kebapcikadir.com.tr) Teras Restoran ise Gülcü Mahallesi’nin üstündeki bölgede, şehri panoramik olarak görebileceğiniz bir parkın içinde. Yöre yemeklerinin yanı sıra, baharda mönüsünde kuzu kebabı yer alıyor. (www.ispartateraspark.com)
BAHÇELERDE HASATA KATILIN
Şafak vakti başlayıp güneş yükselince bitiyor
Gülün serüvenini öğrenmek için çıkacağınız yolculuğa bahçelerden başlamalısınız. Güller açtığında, tarlaların bulunduğu köyler, ilçeler mis gibi kokar. İlin en büyük gül üreticileri sırasıyla, merkeze 40 kilometre uzaklıktaki Güneykent Beldesi, 7 kilometre uzaklıktaki Yakaören köyü, 23 kilometre uzaklıktaki Gönen İlçesi, 59 kilometre uzaklıktaki İleydağı köyü, 48 kilometre uzaklıktaki Senir/Kılıç köyleri, 44 kilometre uzaklıktaki Sorkunçak köyü. Hepsine merkezden toplu ulaşım araçlarıyla ulaşmak mümkün. Zaman kazanmak için en iyisi araç kiralamak.
Gülün kokunu kaybetmeden toplanması gerekiyor. Bu nedenle hasat 28 gün boyunca her sabah şafakta başlayıp güneşin ışıkları yakıcı hale gelmeden, yani en geç saat 10.00’da tamamlanır. Bülbüller gülü çok seven, hatta gül tarlasına yuva yapan kuşlar. Mayısta, üreme mevsiminde en güzel şarkılarını eşleri ve güller için hasatın başladığı saatlerde söylüyorlar. Sadece onları dinlemek için bile gül bahçesine gitmeye değer.
DİBİNDEKİ ÇAMUR BİLE GÜL KOKUYOR
Kadınlar tarlada ketenden yapılmış üçgen önlük takıp, gülleri ceplerine doldurur. Plastik zarar verdiği için kullanılmaz. Eskiden bu önlüklere nakışla çok güzel desenler işlenirdi, şimdilerde bu önlüklere çok nadir rastlanıyor. Gül bahçeleri dümdüzdür, güllerin boyu da bel altında olduğu için bahçe içinde çok geniş bir alanı görebilirsiniz. Her sabah bu tarlalar pembeye boyanır, günlük hasat bitince yeşile döner. Gülün bakımı zor, hasatı çok kolay. Goncayı başından tutup eğince, hiç direnmeden kırılır. Dikeni toplayanı hiç rahatsız etmez. Kadınlar, genç kızlar bahçe içindeki yollara girip, sağlı sollu toplayarak ilerler. Etekleri dolunca bunu tarla kıyısındaki öbeğe boşaltır. Gülcüler mis gibi gül kokar. Yağmurlu günlerde, bitkilerin dibindeki çamur bile parfüm gibidir. Gülün kokusu yasemin, zambağa benzemez, hafif ve uçucudur. Dünyada 1350, Türkiye’de 24 tür gül yetişiyor. Isparta’da yetiştirilen tür rosa damascena ailesinden trigintipetale. Pembe renkli, yarım katmerli bu türün özelliği güçlü kokusu ve kış koşullarına dayanıklılığı.
Bahçe kıyısında toplanan çiçekler gülhanenin çuvallarına doldurulur, hasat bitince köy meydanına götürülür. Tartılıp, gülhanenin kamyonuna yüklenir. Her gülcünün hesabı bir deftere yazılır, ödeme hasat sonunda yapılır.
Gülcüler dost canlısı ve misafirperverdir. Bahçelere gittiğinizde size de bir önlük verip, aralarına alırlar, sohbet ederler. Yine de, önceden haber vermenizde yarar var. Senir, Güneykent’te pek çok bahçe su kenarındadır. Hasat bittikten sonra su kenarındaki kahvaltının tadına doyum olmaz. Isparta’nın ekmeği ünlüdür. Köylerden kaymak, gül reçeli, tereyağı alabilirsiniz.
Gülbahçelerindeki son durumu öğrenmek, gezi planı konusunda öneri almak için Isparta İl Turizm Müdürlüğü’nden enformasyon görevlisi Zehra Tekin’i arayabilirsiniz. (Tel: 0246 223 27 98 / 232 57 71)
GÜLHANEDE ÜRETİMİ İZLEYİN
Sıvı elmasın kilosu 11 bin TL
Gül, toplandıktan sonra hızla işlenmesi gereken narin bir bitki. Yapraklar sıcakta, çuvalların içinde bekletildiğinde asit oranı artıyor, kokusunu oluşturan uçucu yağlarını kaybediyor. Bu nedenle gül hasatı döneminde gülhaneler günlük hasatı bekletmeden, hızla işliyor. Çuvallar hemen açılıp güller depoda gölgelik, serin bir alana seriliyor. İmbiklerde, santrfüjlerde işleme alınıyor.
En büyük üretici 8 bin çiftçi ve 6 kooperatifin ortak olduğu Gülbirlik. Kurumun Yakaören, Kılıç, Güneykent ve İslamköy’de toplam altı Gülhanesi var. Ayrıca özel sektöre ait 15 firmanın kendi gülhaneleri bulunuyor. Bu tesislerde gülün işlenmesini izleyebilirsiniz.
Gülyaprağından kozmetik sektöründe hammadde olarak kullanılan üç temel ürün elde ediliyor: Tüm parfümlerin temel maddesi gülyağı, toniklerde kullanılan gülsuyu, kolonya sektörüne yönelik krem kıvamındaki konkret. Gülsuyu gıda sektörünce de kullanılıyor. Ayrıca gül küçük atölyelerde şekerle harmanlanıp, reçel fabrikalarına hammadde olarak gönderiliyor.
Gülhanelerin imbiklerinde buhardan geçirilen güllerden sıvı elmas denebilecek kadar kıymetli gülyağı üretiliyor; kilosu tam 11 bin TL... Gülsuyu da bu işlem sırasında çıkan yan ürün. Konkret ise güllerin yüksek devirli santrfüjlerde işlenmesiyle elde ediliyor.
OSMANLI’DAN KALMA GÜL İMBİKLERİ
Isparta dünyanın en büyük sanayi tipi gül ve gülyağı üreticisi. Mevsim koşullarının ideal gittiği yıllarda toplam gül üretimi 8 bin tonu buluyor. Kuraklık ve erken bastıran yaz nedeniyle 5 bin tona kadar düşüyor. Tahminlere bakılırsa, bu yıl sezon bereketli geçecek. Dünya kozmetik endüstrisinin yıllık gülyağı tüketimimin yüzde 65’ini Isparta tek başına karşılıyor. Tarım İl Müdürlüğü’nün verilerine göre, geçen yıl 18 bin dekar alanda, toplam 8 bin 510 ton gül toplandı. Bunlardan bin 306 kilogram gül yağı, 259 ton gülsuyu, 8 bin 46 kilogram konkret üretildi. Şehir toplam 14 milyon TL kazandı.
Isparta’da artık geleneksel yöntemle çalışan gülhane bulmak mümkün değil. Gülbirlik’in 1950’lerden kalma imbiklerle çalışan İslamköy Gülhanesi bile yenilendi. Nuri Kalay’ın Ağlasun’daki Osmanlı usulü 12 dev imbikli gülhanesi kapandı. Fakat modern gülhaneler de görülmeye değer. Bu tesislerin çoğu iki katlı. Güller üst kata çıkarılıp, dev imbiklerin kapaklarından içeri dökülüyor. Elde edilen gülyağları şişelere aktarılıyor. Konkret yapılacak güller ise hekzan çözücü madde eklenip santrfüje konuluyor. Çıkan pembemsi krem kıvamındaki hammadde daha sonra kolonya ve parfüm üreten fabrikalarda tekrar alkolle işlemden geçiriliyor. İçindeki uçucu yağ çıkarılıyor. Atık güller bir havuzda biriktirilip yakıt ya da gübre olarak kullanılıyor.
Gülbirlik’in merkezinde, yeni gülhanenin yanı sıra Osmanlı’dan kalma imbikleri de görmek mümkün. Grup olarak gidecek gezginler, önceden bildirmek koşuluyla kurumun tesislerini gezebiliyor. Gülbirlik’ten İnci Tuğcuoğlu’nu arayıp bilgi alabilir (Tel: 0246 218 12 80), tesisleri gezmek için taleplerinizi Gülbirlik Başkan Yardımcısı Şerife Gökdoğan’a iletebilirsiniz. (serifegokdogan@gulbirlik.com) Güneykent’in kooperatifi ve Senir’deki Sebat Ticaret’in gülhanesi de ziyaretçilere açık. Yola çıkmadan önce Güneykent Belediyesi’nden Ahmet Gönüllü’yü arayıp bilgi alabilir, rehberlik konusunda yardım talep edebilirsiniz. (Tel: 0246 283 40 01)
MİMAR SİNAN CADDESİ'NDE ALIŞVERİŞ YAPIN
Kremden lokuma 109 çeşit ürün
Isparta’da sadece Gülbirlik, gülden 109 çeşit ürün üretiyor. Bunların 86’sı kozmetik, geri kalanı lokum, reçel, gül şurubu gibi gıda ürünü. Gıda serisinin diyabetikürünlerle genişletilmesi planlanıyor. Isparta’da gül ürünleri satan mağazalar kent merkezindeki Mimar Sinan Caddesi’nde. Burada, Gülbirlik’in markası Rosense dahil pek çok firmanın satış mağazası bulunuyor. Tezgahlardaki ürün çeşitliliği göz alıcı: Sabun, lokum, krem, şampuan, reçel, gülsuyu, kolonya, onlarca kozmetik türü... Fakat ne yazık ki bu ürünlerin çoğunda, gülyağı ve gülsuyundan çok daha ucuz olan sentetik gül esansı kullanılıyor. Kentin büyük firmalarının mağazalarından aroma terapide kullanabileceğiniz gülyağı ve gülsuyunu güvenle alabilirsiniz. Gülbirlik de toniklerinde gülsuyu kullanıyor.
GÜLCÜLÜĞÜN TARİHİNİ ÖĞRENİN
İsmail Efendi’nin azmi kentin kaderini değiştirdi
Isparta’ya gülcülüğün geçmişi 150 yıl öncesine gidiyor. Tarihini şehir müzesinde öğrenebilir, ilk gülcü İsmail Efendi’nin ayak izlerinden Gülcü Mahallesi’nde keşif turuna çıkabilirsiniz. İsmail Efendi’nin heykeli, valiliğin arkasındaki meydanda. Mahalle ise, güneyde, valiliğe yaklaşık 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Mahalle merkezindeki gülcü kahvehanesinde 20 yıl öncesine kadar gül işçileri toplanırdı. Gıda sektöründeki işletmeler, bahçelerden aldıkları gülleri mahalleye getirip bu kadınlara ayıklatırdı. Sonra atölyede şekerle ezilip, tenekelenip reçel fabrikalarına gönderilirdi. Gülcü Mahallesi’nin gül mayası atölyelerinin yerini günümüzde dericiler aldı. Gülcü Kahvesi okuldan bozma yeni yapısında. Gülcü havuzu da kahvehane yakınlarında.
Yalvaçlı İsmail Efendi gülcülüğü bu mahallede başlatmıştı. Müteşebbis ruhlu İsmail Efendi medrese eğitimli, hat ve resme meraklı bir Osmanlı. İlk girişimi, tekstilcilik. Bursalı dokumacı Yorgi’nin teşvikiyle 1870’lerde tarlalarına pamuk ekti, fakat iyi sonuç alamadı. 1888’de, Denizli’ki bir Bulgaristan göçmeninin gülcülük yaptığını duyunca harekete geçti. Ondan aldığı bilgilerle 30 dönümlük bahçe kurdu. 1889 baharında ilk kez imbiğini kaynattı. Üç yıl boyunca çabası hep hüsranla sonuçlandı. Ispartalılar “İsmail Efendi, bahçesinde çalı yetiştirmek için servet harcıyor” dese de amacından vazgeçmedi. Ardından Afyonlu iki ustanın yardımıyla 1892’de ilk gülyağını üretti. Pazarlamak için İstanbul’da Tarım Bakanı’nın huzuruna çıkıp, yardım istedi. Mecidiye Nişanı ve sultan armalı imbikle ödüllendirildi. Ardından Avrupa’daki fuarlara katılıp Isparta’nın gülyağını tanıttı. Bu işten iyi para kazanılabileceğini gören Ispartalılar gülcülüğe yöneldi. İsmail Efendi, 1915’te öldüğünde kentin yıllık gül üretimi 350 tona, gülyağı 125 kilo’ya ulaşmıştı.
İsmail Efendi’nin tuğralı imbiği, atölyesi, ekipmanları kayıp. Mezarı 2005’te Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ın girişimiyle ortaya çıkarıldı, yaptırıldı. “Mehmet İzzet Oğlu Müftüzade Gülcü İsmail Efendi”nin mezarı, Gülcü Mahallesi’ndeki, Gülcü Mezarlığı’nda. Kapıdan girip 100 metre kadar yürüdüğünüzde, solda yeni Türkçe’yle yazılmış mezar taşını göreceksiniz.
Kentin gül müzesi girişimi henüz sonuçlandırılamadı.
GÜL TURİZMİNİ BAŞLATTILAR
Haziranda gül, temmuzda lavanta turu
“Bulgaristan’ın gül ürünlerinlerinden elde edilen toplam gelirin üç katını gül turizminden kazandığını duyunca bu alana yöneldik” diyor Hüseyin Kınacı. Makine mühendisi Kınacı, kentin büyük gülyağı üreticilerinden Sebat Ltd.’nin sahiplerinden. Babası ve iki kardeşiyle yönettiği aile şirketi yeni açılımların peşinde. Senir’deki gülhanelerinde yılda 200 kilogram gülyağı, 2200 kilogram absolut (sıvılaştırılmış konkret) üretiliyor. Bunu hammadde olarak satmak yerine Hollanda’da Alia markasıyla kozmetiğe dönüştürüp Avrupa’ya pazarlıyorlar. 2005’te Hollandalı dostlarının girişimiyle “Gül Hasadı” turlarını başlattılar. Hollanda’dan gelenler bir hafta boyunca bahçelerde gül topluyor, gülhanede işlenmesine tanık oluyor, gül reçellerini, tatlıları tadıp gül çayı içiyor. Hüseyin Kınacı “Turlarımız Türk doğaseverlere de açık” diyor. Aile, aromaterepi, SPA hizmetine yönelik butik otelini önümüzdeki yıl hizmete açacak, yaz aylarında da lavanta turları başlatmaya hazırlanıyor. (www.naturallifestylebyalia.com) Gül, Isparta’da henüz iç turizme yönelik hareket yaratamasa da dış turizm açısından yavaş yavaş cazibe merkezine dönüşüyor. Özellikle Güneykent’i hasat döneminde Alman ve Japon turistler ziyaret ediyor.
HASAT FESTİVALLERİ
Geçmişte hasat zamanı gülhaneler 24 saat çalışır, ustalar uyumasın diye çalgıcılar akşamları müzikçalar, bir aylık hasat sezonu şenlik havasında geçerdi. Günümüzün gülcüleri eğlenceyi hasat sonuna saklıyor. Sezonu festivallerle kapatıyor. Bu yıl 18 Haziran’da Senir’de Gül Festivali kutlanacak. Sebat firmasının öncülüğünde gerçekleştirilen festival kapsamında konuklar sabah tarlalara gidip gül topluyor, gülhanede yağını çıkarıp üretim sürecini gözlemliyor. Akşam yörenin ünlü solistleri konserler veriyor. (Sebat Tel: 0246 553 20 76) Güneykent’in Gülcü Şenliği 20 Haziran’da gerçekleştirilecek. Festival kapsamında yöre sanatçıları konserler verecek. Kentin Isparta Belediyesi’nce düzenlenen en büyük gül festivali bu yıl seçim nedeniyle iptal edildi.
Isparta LEZZETLERİ
Gülün Isparta mutfağındaki yeri tatlılarla sınırlı. Yayla Mahallesi’ndeki İrfan Usta, gülü dondurma yapıyor. (www.irfanusta.com.tr) Yalvaç İlçesi’nde ise Belediye Sarayı’ndaki Gündoğan Pastanesi, özel bir güllaç üretiyor. Yalvaç Güllacı’nda kaymak yerine lor peyniri kullanılıyor, gülsuyu, şerbet ve sütle tatlandırıyor. Baharda Isparta’nın en popüler yemekleri düğün pilavı ile kuzu ya da oğlak tandır. İki restoranın tandırı çok ünlü: Kebapçı Kadir, Ulu Camii’nin yanında. 1853’te kurulmuş. Restoranın kuzu ve oğlak tandırı uğruna Antalya’dan günübirlik gelenler oluyor. (www.kebapcikadir.com.tr) Teras Restoran ise Gülcü Mahallesi’nin üstündeki bölgede, şehri panoramik olarak görebileceğiniz bir parkın içinde. Yöre yemeklerinin yanı sıra, baharda mönüsünde kuzu kebabı yer alıyor. (www.ispartateraspark.com)