GeriSeyahat Her sabah bir başka tropikal adanın açığında uyanmak güzeldi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Her sabah bir başka tropikal adanın açığında uyanmak güzeldi

Her sabah bir başka tropikal adanın açığında uyanmak güzeldi

Bir çift düşünün: Erkek ünlü bir gazeteci, televizyoncu, kadın tanıdıklarının tabiriyle ‘‘profesyonel seyyah.’’ Erkek çok çalışıyor, işten başını kaldıramıyor; eşiyse iki ayda bir, bir yerlere gitmezse rahat edemiyor.

Sadece Hindistan'a 11 kere gitmiş, ülkeyi bir rehberden daha iyi tanıyor. Ama mutlaka her sene birlikte Türkiye'de mavi yolculuk yapıyorlar, bayram ve tatillerde seyahate çıkıyorlar, en çok da deniz yolculuğunu seviyorlar. Bu çift Cemre ve Mehmet Ali Birand. Birand çifti Hürriyet Seyahat için, 20 arkadaşlarıyla birlikte Tayland'ın Andaman Denizi'nde yaptıkları mavi yolculuğu anlattı.

 Mehmet Ali Bey çok çalışıyor, birlikte tatile çıkmayı nasıl başarıyorsunuz?

- Mehmet Ali Birand: Cemre benim boğazıma basıp zorla götürüyor. Beni kendi halime bırakınca kendimi kurtaramıyorum. Övünerek söylediğim bir şey değil ama çalıştıkça çalışasım geliyor.

- Cemre Birand: Mehmet Ali'ye diyorum ki, ‘‘Şu gün şu saatte uçağımız var. Pasaportun, biletin, bavulun bende. Check-in'i de yapıyorum. Geldin geldin, ben her halükarda o uçakta olacağım.’’ Çoğunlukla nereye gittiğimizi uçağa bindikten sonra öğreniyor.

Deniz yolculuğunu çok seviyorsunuz, neden?

- MAB: Benim için teknede tatil, gerçek anlamda dinlenme ve yalnızlık, kafa dinleme, tabiatla birlikte yaşamak demek. Yıllardır bıkmadan, büyük bir heyecanla çıkıyorum mavi yolculuğa.

- CB: Ben aslında her seferinde korkarak giderim çünkü beni deniz tutar. Ama büyükçe teknelerde rahatsız olmuyorum. Denizin tembelliği hoşumuza gidiyor. Teknede yapacak çok şeyiniz yok, dinlenmeye mecbursunuz. Kısa bir zamanda yorulmadan bir sürü yere gidiyorsunuz. Bir de bu seyahatlerin en güzel yanı, her gün başka bir yerde olmanıza rağmen, valizinizi sadece bir kere açmanız.

120 KİŞİLİK MAVİ TUR

Siz sadece Türkiye'de tekne yolculuğu yapmıyorsunuz. Başka denizlerde mavi yolculuk buradakinden farklı mı?

- CB: Geçen sene Tayland'ı deniz kenarından baştan başa kat ettik, son bayramda da Karaip Adaları'nı gezdik. Tayland'ın kuzeyindeki mavi yolculuk çok farklıydı. Bir kere deniz büyük. Koylar mavi yolculuktaki gibi küçük değil, çok geniş. Bir de buradaki mavi yolculukta en fazla 20 kişi olursunuz, ama orada 120 kişiydik.

- MAB: Oralarda denizin dibi görünmüyor çünkü sular çok derin. Sahiller bembeyaz kum olduğu için bizimkilerden daha güzel. Binbir çeşit renkli balık var. Maalesef tekneyi kıçtan ağaca bağlamak ve sabah uyanır uyanmaz suya atlamak yok.

Tayland'da yaptığınız mavi yolculukta nereleri gördünüz?

- MAB: Bu Phuket'te başlayıp, Phuket'te biten bir geziydi. Bir hafta boyunca Andaman Denizi'nde 110 metrelik, 4 direkli ve 16 yelkenli bir teknede seyahat ettik. Tayland'da Phuket, Surin Adaları, Similan Adaları, Phang Nga/Ko Khai Nok, Phi Phi Adası, Ko Rok Nok ve Malezya'da Langkawi'yi gördük.

- CB: Geminin esas özelliği spor ağırlıklı olmasıydı. Seyirler gece yapılıyordu, sabah muazzam bir tropikal adanın açığında uyanıyorduk. O adalar karadan yolu olan yerler değil, sadece denizden ulaşılabiliyor.

Günleriniz nasıl geçiyordu?

- CB: Tekne demirliyor ve ne kadar spor malzemesi varsa denize iniyor. Sahile de piknik sepetleri, içkiler, barbeküler yollanıyor. Adayla tekne arasında devamlı tekne servisi var. Dalma dışında tüm su sporları ücretsizdi. İster gemide kalın, ister sahile inin, ister adayı dolaşın, alışveriş yapın, isterseniz otellerin plajlarına gidin, ister teknede, ister denizde spor yapın.

Adalar nasıl?

- MAB: Müthiş. Hani fotoğraflar vardır ya, uçsuz bucaksız denizin ortasında, kocaman palmiyeleri olan adalar, işte onlar gibi. Yalnız adaları dolaşırken bir şey ilgimi çekti. Tayland'da fakirliğin getirdiği bir pislik vardı ama Malezya'nın Müslüman bölgesine gittiğimizde bu pislik arttı. Halbuki Müslümanlar temizdir, bu pisliği bir türlü anlayamıyorum.

YEMEKTEN SONRA DOĞRU KARTAL BESLEMEYE

En çok ilginizi çeken yerler hangileriydi?

- CB: Bu seyahatte toplam iki medeni yer gördük, onlar da Phi Phi Adası ve Malezya'daki Langkawi'ydi. Langkawi turist için yaratılmış bir yer. Doğası çok güzel, dev ağaçlar, muhteşem kumsallar var ama karakteri, geçmişi olan bir yer değil. Phi Phi Adası çok eski, meşhur bir ada. Eski hippi merkezi, bir sürü internet kafesi var. Sahilleri çok güzel ama pis ve kalabalık.

- MAB: Langkawi'de müthiş bir restorana gittik. Tropikal ormanın içinde 15 dakika yürüdükten sonra birdenbire bataklığın ortasında nefis bir restoranla karşılaşıyorsunuz. Sadece tepesi var, etrafı açık. Yemekten sonra motorlar geliyor, sizi kartal beslemeye götürüyorlar. Yanımıza tavuk parçaları aldık. Kartallar bekliyor zaten. Müthiş renkli, çığlıklar atan kuşlar. Bazısı tavuğu havada kapıyor, bazısı suyun içinden alıyor. 

Havalar nasıldı?

- MAB: Genelde çok güzeldi. Fakat 15 dakikada değişebiliyor o hava. Bir anda müthiş bulutlar oluştu, fırtına çıktı. Muazzam bir tropik fırtınaya yakalandık. Yağmur yağıyor, sırılsıklam olduk ama üşümedik çünkü hava sıcak. 

Teknede yemekler ve eğlence nasıl?

- CB: Uluslararası bir mutfak vardı. Her akşam birileri çıkıp şovlar yapıyordu. İki tane de bar vardı, biri kapalı, bir açık havada. Akşam herkes barda buluşuyordu. Bir yandan quiz showlar yapılıyordu ama komik sorularla. İsteyen yukarıda şezlonglarda oturuyor, denizi seyrediyordu.

- MAB: Gündüz dışarıda geçiyordu ama akşam üzeri herkes teknede buluşuyor, 5 çayı, içkiler içiliyordu. Gündüz gemide kalmak isteyenlere de yapacak bir sürü seçenek var. İngiliz stili, dev bir kütüphane, isteyenlere oyunlar...

TEKNE SEYAHATİNİ YAŞLILAR YAPMAZ

Yaş grubu nasıldı?

CB: Tekne seyahatlerini yaşlılar yapar diye bir şey kalmadı artık. Bizim turumuzda yeni evliler, gençler, orta yaşlılar, herkes vardı. Brezilyalı, çok neşeli bir grup vardı. Ama tekne yolculuğu yine de herkesin yapacağı bir şey değil bence. Belli bir seyahat tarzı olan, bir şeyleri yaşamış, görmüş insanlar tercih ediyor. 

Cemre Hanım, siz aslında sık sık yakın arkadaşlarınızdan oluşan bir kadın grubuyla seyahat ediyorsunuz, son iki seyahatte eşleriniz de vardı. Değişen neydi?

- CB: Hiç, hatta daha hoş bile oldu. Sadece daha az alışveriş yaptık. Kocalar olmayınca biraz daha az stres oluyor çünkü onlar gelince onlara da servis veriliyor. Ama kocalar da çok uyumlu, zaten hepsi eski arkadaş.

HAYATI BU KADAR CİDDİYE ALMAMALI

Başbaşa seyahat edebiliyor musunuz, haftasonu kaçamakları falan?

- MAB: Sık sık bir yerlere kaçıyoruz. Ben haftasonu tatil yapılması gerektiğini Cemre'den öğrendim. Benim için haftasonu yazılar yazılır, işle geçer.

- CB: Mutlaka her bayramda bir yere gitmeye çalışıyoruz, her sene mutlaka bir mavi yolculuk yapıyoruz, bazen bir günü hafta sonuna ekleyip gidiyoruz.

- MAB: Uzaktan bakınca Türkiye ve buradaki problemler o kadar küçük, enayi gözüküyor ki. Ben nelerle uğraşıyorum yahu diyorum. Problemleri büyütüyoruz, dünyanın sonu sanıyoruz. Aslında herkesin problemi var. Hayatı bu kadar ciddiye almamak gerektiğini anlıyor insan.

KARAYİPLER'DE MAVİ YOLCULUK FARKI

İki bin kişilik gemi, 4 restoran, bin kişilik gösteri salonu, kumarhane, sinema, her gece iki broadway şovu, her gece klasik müzik konseri, diskoteği olan bir şehir.

EN ETKİLENDİĞİ 5 YER

Hindistan

Amalfi sahili (İtalya)

Andaman Denizi (Tayland)

Türkiye sahilleri

(Mavi yolculuk)

MAB: New York

CB: Londra

ne okuyorlar

Mehmet Ali Bey polisiye ve casus romanlarını tercih ederken, Cemre Hanım aşk ve tarih romanlarını seviyor.

ne dinliyorlar

Gittikleri yerin yerel radyolarını ve BBC World Service'i.

ne yiyor ne içiyorlar

Yerel ne varsa yiyor, içiyor, hasta oluyorlar ama asla yılmıyorlar. Cemre Hanım bira sevdiği için mutlaka gittiği yerin biralarını deniyor. Tropik meyveleri seviyorlar.

ne giyiyorlar

Ne olur ne olmaz diyerek şık bir gece kıyafeti de alıyorlar; Mehmet Ali Bey mutlaka ince bir blazer ceket, Cemre Hanım taşlı-süslü bir bluz. Seyahat sonunda atılan espadril tipi kumaş ayakkabılar giyiyorlar.

neyle seyahat ediyorlar

Her araçla, özellikle klimalı olanlarla. Deniz yolculuğunu çok seviyorlar.

nerede kalıyorlar

Kışlık yerlerde tarihi niteliği olan otelleri tercih ediyorlar. Yazlık yerlerde denizin sesini duyabilecekleri otelleri.

kimle seyahat ediyor

Cemre Hanım kadın arkadaşlarından oluşan grupla sık sık seyahate çıkıyor ama en çok baş başa seyahati seviyor. Mehmet Ali Bey ‘‘Benim için seyahatte bir tek Cemre olsa yeter, başka kimseyi aramam‘‘ diyor.

çantasının olmazsa olmazları

Mehmet Ali Bey için minik Sony radyosu, kalemleri, son aldığı elektronik cihazın prospektüsü; Cemre Hanım için kitapları, Herald Tribune gazetesinin birikmiş bulmacaları ve gidilen yerle ilgili kitaplar.
False