Her mevsim gidilecek, sıcacık bir şehir!
Yemekten alışverişe, harika manzaralardan Hollywood'a ve bin bir çeşit eğlencesiyle benim en sevdiğim şehirlerden biri olan Los Angeles… Unutulmaz bir tatil macerasına imza atmanıza neden olacak Los Angeles’ı özellikle balayı için düşünebilirsiniz. İşte size Los Angeles gezi rehberi…
Los Angeles, çöl iklimine sahip olduğu için kış mevsimini hiç yaşamayan her daim yaz havasında olan rüya gibi bir yer. Biz Beverly Hills bölgesinde Beverly Hills Hotel'de kalmıştık. Bu bölgeler fiyat olarak biraz pahalı oluyor ama her şeye değer. Bu otel çok eski ve birçok Hollywood yıldızının konakladığı bir yer. Şehrin ise tam kalbinde diyebilirim. Beverly Hills çevresinde Rodeo Drive'da dünyaca ünlü markaların mağazalarını bulabilirsiniz. Bu cadde Beverly Hills'in en ünlü caddesi. Birçok restoran, cafe, mini butikler ve dahası burada! Dolaşırken mini molalar için The Ivy'i tavsiye ederim.
Çiçek bahçesi gibi bir yer ve yemekleri harika! Kahve ve tatlı içinde Urth Cafe’yi öneririm. Günde 3-4 defa oturup kahve içtiğimizi hatırlıyorum. O kadar lezzetliydi ki, anlatamam… Fincanların büyüklüklerine ise inanamayacaksınız. Başka bir favorim ise The Cheesecake Factory! Burası Türkiye'ye açılsın diye dört gözle bekliyorum.
Yemekler ve tatlılar inanılmaz derecede lezzetli ve devasa tabaklarda geliyor. Mutlaka uğramalısınız. Zaten her adımda karşınıza çıkabilecek kadar fazla şubesi var.
Los Angeles'a gitmişken Malibu'ya mutlaka gidin. Kolay ulaşım için araba kiralamanızı öneririm çünkü her yer birbirine uzak mesafelerde. Malibu sahillerinde denize girebilir, deniz kenarındaki son derece keyifli kafeler de zaman geçirebilirsiniz. Benim Malibu'da ki favorim Nobu'ydu. İnanılmaz bir manzarası var ve çok lüks bir restoran. Fiyatları sahil kıyısındakilere göre biraz yüksek. Gün batımı için kesinlikle Santa Monica bölgesine gitmelisiniz.
Upuzun palmiye ağaçlarının arasında uzayıp giden harika bir sahil ve yol kenarlarında çeşit çeşit kafeler, publar… ister sahilde şarabınızı alıp gün batımını izleyin isterseniz de kafelerden birinde güzel bir yemek eşliğinde. Herkese göre bir seçenek mutlaka var. Gezilecek yerler arasında Hollywood starlarının yıldızlarının olduğu bir sokak var.
Fotoğraf çekmek isterseniz bu sokağı ziyaret edebilirsiniz fakat o kadar küçük bir alanda ki ilk kez görecekseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ve en güzel manzaranın bulunduğu ve muhteşem fotoğrafların eseri Hollywood yazısının yer aldığı tepe var. Birçok filmde, fotoğrafta zaten görmüş olduğunuz için göz aşinalığınız vardır. Arabayla uzunca bir yokuş çıktıktan sonra yürüyerek istediğiniz yüksekliklere kadar çıkabilirsiniz.
İster yürüyüş isterseniz de koşu için bu bölgede zaman geçirebilirsiniz. Bol bol fotoğraf çekmeyi de unutmayın! Eğlence içinse bizim tercihimiz öncelikle Universal Studios ve Disneyland olmuştu. İkisi de eğlence parkı, her yaştan insana uygun bir aktivite mevcut. Üstelik Çocuklu bir aileyseniz mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Bizim gittiğimiz dönem de cadılar bayramına denk gelmiştik. Süslemeler, aktiviteler ve genel ambians ekstra eğlenceliydi. Herkes değişik kostümler giymişti. Ekim ayı içerisinde gitmeyi düşünürseniz mutlaka denk getirmeye çalışın bence! Son olarak da mutlaka yapılması gereken listenize basketbol maçını eklemelisiniz! Amerika'ya gitmişken maç izlemeden dönmeyi düşünmezsiniz sanırım...
Taraftarların destekleri, aralarda amigo kızların dansları ve dahası tek kelime ile harika. Biz Lakers'ı desteklediğimiz için Kobe Bryant'ın sahalara dönüşünün ilk maçına denk gelmiştik. Anlatılmaz yaşanır diyebileceğim bir aktivite! Amerika'ya gitmeyi düşünenler, ilk durağınız kesinlikle Los Angeles olmalı!