Her mahallesinde bir hamam var
Yolunu kışın Bursa’ya düşürenlerin öncelikli gündemi Uludağ. Halbuki sadece kar değil, Bursa ılıcaları da bir seyahat sebebidir. Tarih boyunca şifalı sularıyla ünlü kentin kadim mahallelerinde mutlaka bir hamam vardır. Birkaçını hatırlayalım...
'Eski’meyen eski...
Kentin en büyük kaplıcalarından biri olan Eski Kaplıca, Armutlu Hamamı diye de bilinir. Bizans devrinde inşa edilmiş ve 1. Murat burayı 1394’te çifte hamam olarak şekillendirmiş. 1511’de 2. Bayezid tarafından soğukluk bölümü ekletilmiş. Ortasında büyük bir şadırvan olan soğukluğun üzeri kubbeyle örtülü. Sütunlar ve sütun başlıklarıyla havuz kenarında ağzından sıcak su boşalan aslan ağzı Bizans’tan yadigâr.
Kadim ‘Yeni’ kaplıca
Çekirge hattı bir sıcak su cenneti. Buranın şifalı suları ziyadesiyle fazla. Bursa’nın en meşhur kaplıcalarından olan Yeni Kaplıca, aslında küçük bir hamamken Muhteşem Süleyman’ın nikris hastalığına iyi gelmesi üzerine, damadı ve başbakanı Rüstem Paşa tarafından 1552’de yaptırılır. Yeni Kaplıca aşınmaya yüz tutsa da İznik çinileri, büyük havuzu ve aslan ağzıyla tam bir hamam keyfi sunuyor.
Çakır Ağa yaptırdı, hâlâ gözde
Tahtakale’deki Çakır Hamam, 2. Murat devri eserlerinden. Bursa ve İstanbul subaşısı, sekban başı ve çakırcı başı görevlerini yürüten Çakır Ağa tarafından yaptırılmış bir çifte hamam. Kadınlar ve erkekler kısmının sıcaklığı zamanla genişletilmiş. Hamama gelir sağlamak amacıyla kuzey ve batı cephesine bitişik dükkânlar yapılmış. 1962’de onarım geçiren yapı, eski Bursalıların halen yollarını düşürdükleri bir hamam.
İznik çinileri ve renkli mermerlerle süslü
Setbaşı’ndaki hamam, 2. Bayezid dönemi devlet adamlarından Mesih Paşa tarafından yaptırılır. Hamama Nasuh Paşa adının verilmesinin nedeni, halkın Mesih’e Nasuh demesinden ötürü. Duvarları kesme taş ve tuğla, kubbeleri kiremit kaplı. Soğukluk, ılıklık, sıcaklık ve halvet gibi klasik bölümlerinin hem dizilişi hem de içlerinde odalar olması nedeniyle farklı. 15’inci yüzyıl İznik çinileri ve renkli mermerlerle süslü.
Bir mekân, çok isim
Cumhuriyet Caddesi’nin sonundaki Dayıoğlu Hamamı’nın yaptıranı ve yapım tarihi muğlak olmakla beraber, halk arasında çokça ismi var: Sürmeli Hamam, At Pazarı Hamamı, Daye Oğlu ve nihayet Dayıoğlu. Hamamın geliri, şehrin manevi sultanı
Emir Sultan’a ait vakıf gelirleri arasında kaydediliyor. Burası da bir çifte hamam.
1605, 1684 ve 1759 yıllarında onarım görmüş ve halen özgün işlevini sürdürüyor.