Hayatın mottosu ‘uluslararasılaşma’ olmalı
Osman Kamil Sağ, 42 yıldır akademisyenlik yapan bir profesör. 67 yaşında. Piri Reis Üniversitesi’nin kurucu rektörü. Ama onun asıl özelliği iyi bir gezgin olması. Bugüne kadar 94 ülkeyi gördü. İki ay sonra eşi Necla Sağ ile yapacağı Orta Amerika gezisiyle dünyanın neredeyse yarısını görmüş olacak, tam 100 ülke... Ancak ona göre daha dünyada görmesi gereken 122 ülke daha var...
Seyahat etmeye nasıl başladınız?
- 16 yaşında başladım. O zaman ‘AFS’ diye bir oluşum vardı. Amerika’ya liselerden öğrenci seçip gönderiyorlardı. Bir tesadüf bu sınavı kazandım. Lise üçüncü sınıfı orada okudum. Bu süreç tabi dünyaya bakış açımı değiştirdi. Tıpkı benim gibi çok sayıda ülkeden öğrencilerle beraberdim. İlk kez uluslararasılaşmayı öğrendim. O gün bugündür de seyahate önem veriyorum.
Sonrasında seyahat daha teşvik edici bir hal aldı...
- Evet. Ama seyahat amacımda sadece farklı kültürleri görmek yoktu, hâlâ yok. O kültürün insanlarıyla tanışmak benim için çok önemli. Örneğin turla gezdiğiniz zaman size o şehrin önemli yerlerine götürürler. Nedir bunlar? Müze ya da daha tarihi kutsallar... Ben buralara gitmek yerine bir aileyle tanışmayı tercih ederdim. Bunu isterdim. Evlerine konuk olmak, o yaşayışı görmek beni çok etkiliyor. Bu sayede dünyanın dört tarafından da arkadaşlarım var.
Tüm bunların kariyere ne gibi katkısı var?
- Saymakla bitmez... Öncelikle dünyanın Türkiye’den ibaret olmadığını görüyorsunuz. Onca yıllardır akademisyenlik yapıyorum ve öğrencilerle iç içeyim. Hepsi olmasa da genel olarak öğrenciler vizyon olarak yurtdışında çalışmayı düşünmüyorlar. Böyle olmamalı. ‘Uluslarasılaşma’ hayatın mottosu olmalı.
Dünyayı yeni gezmeye başlayan nereden başlamalı?
- Nasıl gezeceğinize bağlı... Çadırla gezeceksen Yunan Adaları'ndan başlayıp Balkanlar’a kadar gidilebilir. Ama tabii ilk seyahat için Avrupa iyi bir seçenek. Daha sonra zor rotalar seçilebilir...
Hiç gittiğiniz bir ülkeye yerleşmeyi düşündüğünüz mü?
- Yok. Hiç aklımızdan bile geçirmedik. Kadıköy Moda’da oturuyoruz. Burası bizim için dünyanın en güzel yeri. Beş-altı yıl İngiltere’de kaldım ama yine de memleket özlemi başka. Gezmek güzel ama bir yere aitsiniz.
Öğrenciyken nereleri gezdiniz?
- Boğaziçi makine mühendisi bölümü mezunuyum. Yüksek lisansımı ve doktora mı gemi makineleri üzerine Liverpool’da yaptım. O zamanlar da kırık dökük arabayla İskoçya, İrlanda ve Galler derken adım adım gezdim. Özellikle Kuzeydeki adalar çok güzeldir. Bir ara Norveç’te kaldım. O sıra bütün İskandinavya’yı gezdik.
Yeni rotanız neresi?
- 25 Ocak’ta Orta Amerika’ya gideceğiz. Panama, Meksika, Küba’ya gitmiştik ama daha yukarılara çıkmamıştık. Şimdi rotamız Guatemela, El Sakvador, Nikaragua, Honduras ve Kosta Rika... Böylelikle Amerika Kıtası’nda görmediğimiz yer kalmayacak. Dünyada gördüğüm ülke sayısı da 100 olacak. Ama dünyada 222 ülke var. Yani daha 122 ülke görebiliriz.
En uzak seyahatiniz nereye oldu?
- Tasmanya’ya...
Sizi seyahatlerinizde en çok neler mutlu ediyor?
- İnsanları tanımak benim çok hoşuma gidiyor. Bir de artık kalabalık ve büyük yerler bana cazip gelmiyor. Özellikle Avrupa’daki ülkeler neredeyse birbirinin kopyası gibi...
Gittiğiniz yerlerden ilginç, farklı bilgiler öğrendiğiniz oluyor mu, örnek verebilir misiniz?
- Küba’da Che’nin İrlanda asıllı aileden geldiğini bilmiyordum, oralara gidince öğrendim. Şaşırmıştım.
Seyahat etmekle ilgili gençlere bir tavsiyeniz var mı?
- İnsanlar ne kadar genç yaşta, ailesinden veya yakın çevresinden uzakta, bazen riskler alarak uluslararası ortamda doğruyu ve yanlışı öğrenirlerse hayatta başarılı olacaklarına inanıyorum.