Hayaletli Şato, vampir balosuna hazırlanıyor
Yarı müze, yarı park şeklinde düzenlenen ve profesyonel oyuncuları ile ziyaretçilerine Paris’in efsanevi ve esrarengiz olaylarını yaşatmak amacıyla kurulan Paris Şatosu geçtiğimiz günlerde açıldı. Mekan 4 Mayıs akşamı dünyanın en büyük vampir balolarından birine ev sahipliği yapacak.
Parisliler şehirlerini çok sever, en büyük tutkularıysa hava güzel olduğunda ellerinde rehber kitaplarıyla, çoluk çocuk Paris sokaklarına dökülmektir. İlgilerini çeken konulardan biri ise “Paris’in esrarengiz olayları, sır cinayetleri”dir. Kitabevleri konuyla ilgili çok sayıda kitapla doludur. Parislilerin bu ilgisini farklı bir şekilde yanıtlamak amacıyla açılan “Paris Şatosu” (Le Manoir de Paris) başkentin gözdelerinden biri olacağa benziyor. Zaten şatonun iddiası şu ana kadar Fransa’da hiç denenmemiş bir konsept üzerine kurulu olması: “Başkentin sırları!” Bir çeşit animasyon merkezi mekanda şehrin büyük efsaneleri ziyaretçilerine yaşatılmaya çalışılıyor. İki kat üzerine, bin metrekarelik alana kurulu binadaki interaktif animasyonlarla, gelenlerin bu tarihi olaylarda aktör olması amaçlanıyor.
Şato 4 Mayıs’ta Fransa’nın en büyük vampir balosuna ev sahipliği yapacak. Saat 22.00’de başlayıp 05.00 kadar sürecek “Bitmeyen Gece” şovunu meşhur organizatör Father Sebastian van Houten hazırladı. 800 İngiliz’in şimdiden rezervazyon yaptırdığı akşama binin üzerinde konuk katılması bekleniyor. Program şaşırtıcı, irkiltici sürprizler üzerine kurulu. Sadece dans bölümü hakkında bilgi veriliyor. Gotik ve oryantal danslar yapılacak. (www.parisvampireball.com)
OPERADAKİ HAYALET MÜZENİN ŞOV YILDIZI
Paris Şatosu’nda canlandırılan efsanevi olaylara gelince...
* Operadaki hayalet: Efsaneye göre ağzı gözü çarpık bir canavar Paris’in tarihi Opera binasında hayalet olarak dolaşır. Bu arada bina inşa edildikten hemen sonra, yani 19’uncu yüzyıl sonunda arka arkaya esrarengiz olaylar yaşanır. 20 mayıs 1886’da, Faust’un sahnelendiği gösteri sırasında, salonun görkemli avizesi aşağıya iniverir ve bir seyirci ölür. Tesadüfe bakın ki ölen kişi 13 numaralı koltukta oturmaktadır.
* Demir Maske: 1789 Fransız Devrimi’yle tarihe geçen Bastille Hapishanesi, devrimden önce de ünlü bir mahkumla gündeme gelmişti: Demir Maskeli Adam! 34 yıllık mahkumiyetten sonra 19 kasım 1703’te Bastille’de ölen bu ünlü kişi, Fransız tarihinin en önemli karakterlerinden biri ve hâlâ kimliği hakkında kesin bilgi yok. Şatoda demir maskeli adamın kim olduğuna dair ipuçları bulacaksınız!
* Çavuş Bertrand ya da Montparnasse vampiri: 1846-49 arasında Paris’in çeşitli mezarlıklarında arka arkaya saldırılar yaşanmıştı. Her yaştan kadın erkeğin mezarına yapılan bu saldırılarda cesetler vücutları parçalanmış halde bulunmuştu. Sonunda bu saldırıları yapanın çavuş François Bertrand adında bir nekrofil olduğu anlaşıldı. Parisliler çavuş Bertrand’ı Montparnasse Vampiri adıyla da anmışlardı.
CADI VOISIN’İN ZEHİRİ GİYOTİNİN MARİFETLERİ
* Pere Lachaise Mezarlığı’nın Kara Ayinleri: Paris’in en güzel park-mezarlığı da şatodaki gösterilere konu oluyor. 1804’te kurulan mezarlığın sahibi, Güneş Kral 14’üncü Louis’nin günahlarını çıkarmakla görevli Papaz Lachaise. Yerli yabancı yüzlerce ünlüye de ev sahipliği yapan (Yılmaz Güney ile Ahmet Kaya’nın mezarı da oradadır) mezarlık, içinde düzenli olarak yapılan kara ayinlerle sürekli gündeme geliyor. Paris Şatosu da fırsatı kaçırmamış.
* Zehirci cadı La Voisin: Hazırladığı zehirlerle ünlü La Voisin, Paris’in geçmişte Yahudi, bugün eşcinsel mahallesi olarak bilinen Marais’de gösteriyordu marifetlerini. Kükürt kokusu, kara ayinler, gizli kürtajlarla gündeme gelen La Voisin’in 2500 kadını kürtaj sırasında öldürdüğü söylenir. Büyü ve zehir işlerine de bulaştığı bilinen kadın 14’üncü Louis’nin ihmal ettiği Markiz Montespan için de çalışıyordu. Sonunda su testisi su yolunda kırıldı. La Voisin, Belediye Meydanı’nda yakılarak öldürüldü. Tarih 22 Şubat 1680’di.
* Louvre bahçelerindeki hayalet: Kraliçe Caterina de Medici, 1564’te Louvre Sarayı yakınlarında bir arazi satın almak istemişti. Amacı bu arazinin içinde kendi zevkine göre bir bahçe ve saray inşa ettirmekti. Bugün Tuileries Bahçeleri adıyla anılan bölgede o günlerde çok sayıda kiremit atölyesinin yanı sıra bir de kasap bulunuyordu. Rivayete göre kraliçe, sırlarını bilen ve hiç sevmediği kasabı, Neuville ismindeki bir asile öldürttü. Kasap ölmeden az önce, “Geri döneceğim” demişti. Louvre’un muhteşem Tuileries Bahçeleri’nde dolaştığı söylenen kasap hayaletinin lakabı hayli anlamlıdır: Jean l’Ecorcheur yani “Deri yüzücü Jean”!
* Kanlı berber: 1387’de bir grup yabancı öğrenci tek tek ortadan kalkar. Boğazı kesilerek öldürülen öğrencilerin hepsi deli bir berberin kurbanıdır. Berberi cinayete sevkedense aşçı komşusudur. Bu aşçı berberin getirdiği vücutları kıyma haline getirip Fransız usulü kavurma hazırlar!
* Notre Dame’ın kamburu ve yaratıkları: Notre Dame Katedrali’ni dünyaca ünlü kılan romanın kahramanı Quasimodo da kaçmamış gözden. Katedralin kötü ruhları korkutmak için geceleri canlandığı söylenen yarı insan, yarı hayvan fantastik yaratıkları da şatonun konularından.
* Giyotin ya da Guillotin: 1789’da icat edilen ve devrimin kurbanlarının kafasını kesmek üzere 1792’de açılışı yapılan giyotin, kendisini icat eden doktor Joseph Guillotine’in adını taşır. Kral 16’ncı Louis ile “ekmek yoksa pasta yesinler” deyişiyle ünlü karısı Kraliçe Marie-Antoinette’in de kafalarını kesen giyotinin anlatacakları var ziyaretçilerine!
(Paris Şatosu: 18, Rue de Paradis 75010 Paris. Web sitesi: http://lemanoirdeparis.com. Açılış saatleri: Cuma: 18.00-22.00, cumartesi-pazar 15.00-19.00. Giriş: 20 Euro, 18 yaş altı 18 Euro, 10-15 yaş arası çocuk 15 Euro)