Hayaletli Saray’a turistler akın ediyor!
İngiltere Kralı VIII. Henry'nin kullandığı Hampton Court Sarayı, esrarengiz hikayeleriyle ziyaretçilerin ilgi odağı olmuş durumda. Hayaletli saray olarak ün yapan bu yapının birçok bölgesinde hayaletlerin olduğu iddiası Victoria dönemlerine dayanıyor.
Londra’daki Thames Nehri kıyısındaki Richmon upon Thames semtinde yer alan saray 1838’den beri halkın ziyaretine açık tutuluyor.
Hayaletli saray olarak ün yapan yapının birçok bölgesinde hayaletlerin olduğu iddiası Victoria dönemlerine dayanıyor.
Hayalet söylentilerinde, Kral VIII. Henry’nin 6 kez evlenmesi ve eşlerinin hazin ölümlerinin de payı olduğu kuşkusuz.
Sarayda üç hayaletin sürekli dolaştığı iddia ediliyor.
Henry’nin eşlerinden Jane Seymour, oğlunu doğururken bu sarayda öldü.
Halk arasında, yıllardır saray bahçesinde kucağında beşikle bir hayaletin dolaştığı söyleniyor.
1829’da da prensin bakıcısına ait mezar bozulduğunda, sarayda garip sesler duyulmaya başlamıştı.
Sesin geldiği yerde unutulmuş küçük bir oda ve yıllar önce ölen bakıcının kullandığına benzer bir çıkrık bulundu.
1897 basımı bir kitapta da Henry’nin zina suçlamasıyla idam edilen beşinci karısı Catherine Howard’ın hâlâ sarayda dolaştığı öne sürülmüştü.
Hatta 2003 yılının Aralık ayında, sarayda bir ‘hayalet’in kameraya yakalandığı iddia edildi.
Kale sözcüsü Vikki Wood, bunun bir yeni yıl şakası olup olmadığını soran gazetecilere “Ne bir şaka, ne de bizim yaptığımız bir şey” açıklamasında bulundu.
Hampton Court Sarayı aslen Katolik kilisesinin kardinali olan Thomas Wolsey için inşa edilmişti.
VIII. Henry tahta 1509'da geçtiğinde Wolsey'yi fakirlere para dağıtmakla görevlendirdi.
Saray da VIII. Henry'ye geçti, bunun üzerine Kral sarayı genişletti.
VIII. Henry, en sevdiği mekanlardan olan 55 odalı ve 19 bölümden oluşan Hampton Court'ta gösterişli partiler veriyordu. Saray mutfağıyla da ünlüydü ve başta yeme kültürü üzerine ilgi duyanlar olmak üzere ziyaretçilerin önemli bölümünün en fazla vakit geçirdiği bölüm sarayın mutfakları oluyor. Sarayı, Tudor Hanedanı dönemi kıyafetleri giymiş rehberlerin dolaştırması da ziyarete farklı bir ambiyans katıyor.