Haliç'te Noel'e özel Hristiyan töreni
İstanbul, 6 Ocak’ta 'suların kutsandığı' İsa'nın vaftiz edildiği o kadim zamanı anan şanslı bir şehir. Yılda yalnız bir kez gerçekleşen 'haç çıkarma töreni' Noel zamanının bu kente özel bir ritüeli.
Jülyen takvimine göre, İstanbul için 25 Aralık’ın çok özel bir önemi var. Dünyada kayıtlara geçmiş ilk Noel kutlaması İmparator Konstantin’in fermanıyla, 336’da İstanbul’da yapıldı. Bu nedenle İstanbul, Noel kutlamalarının doğduğu şehir olarak da kabul edilir.
Hz. İsa’nın küçük bir ahırda doğduğu gece, gökte alışılmayan ve çok uzaklardan görülebilen bir yıldız belirir. Saba Ülkesi’nden Gaspar, Arabistan’dan Melchior ve Mısır’dan Balthazar bu yıldızın göründüğü yöne doğru yola koyulur. İncil’de ‘Üç Müneccim Kral’ olarak adı geçen bu üç kişi aylar süren yolculuktan sonra Yahuda Krallığı’na varır. Kudüs’e vardıklarında bu üç adam karşılaştıkları herkese “Yahudilere kral olarak doğan kişi nerde? Doğuda onun yıldızını gördük ve ona iman etmeye geldik” diyerek Yahuda Kralı Herod’un dikkatini çeker.
Kudüs’ün komşu kasabası Betlehem’de doğan Hz. İsa’nın doğum yeri bilinmekle beraber, doğduğu tarih günümüze kadar bir netliğe kavuşmamış. Hıristiyan inancına göre, 25 Mart ‘Hz. Meryem’e müjde günü’nden 9 ay sonra Hz. İsa doğar. Doğumundan 40 gün öncesinden doğduğu güne kadarki güne ‘Advent’ adı verilir. Günümüzde Hıristiyanlar ‘Advent’ süresince özel törenler düzenler. Özel ayinler yapılır, bazı mezheplerde oruç tutulur. Batı Avrupa ülkelerinde şenlikleri andıran görüntülerle ‘Noel Pazarları’ bu vesileyle kurulur.
Noel; Katolik, Protestan ve Rum Ortodoks mezheplerinde 25 Aralık’ta, Ermeni Gregoryenler’de 6 Ocak’ta, Slav Ortodoks kiliselerinde de 7 Ocak’ta kutlanır.
Bu farklılıkların nedeni muhtelif. Bir nedeni Günberi ile Roma’nın en önemli festivallerinden Satrunalia’nın bu tarihe yakın bir dönemde kutlanması. Hz. İsa bir Yahudi’ydi ve ilk Hıristiyanlarca 25 Aralık’ın doğum günü olarak kutlanmasının bir başka nedeni de bu olsa gerek. Erken kilise geleneklerinde 6 Ocak Noel olarak kutlanırdı. Bu tarih ‘Üç Müneccim Kral’ın Hz. İsa’yı ziyaret etmesi ve Hz. İsa’nın yine bu tarihte Ürdün Nehri’nde vaftiz olmasının tarihi. Bu bayrama da Epifani adı verilir. Katolik ve Protestan mezheplerinde bebek İsa’nın bu müneccimler tarafından ziyaret edilmesi; Ortodoks mezhebinde ise vaftizi Epifani Bayramı olarak kutlanır. Uzun zaman 6 Ocak hem Noel hem de Epifani bayramlarının ortak tarihiydi. Noel, Jülyen (Rumi) takviminden Gregoryen takvimine geçiş yaptığında on günlük fark oluşmasından dolayı da kutlama 25 Aralık tarihine geçti.
12 GÜN ATEŞ HİÇ SÖNMEZDİ
Bizans İstanbulu’ndaki Noel kutlamaları arefe günü erkek çocukların Kalanta baladlarını (Noel ilahisi) sokaklarda söylemeleriyle başlardı. Ellerinde vurmalı sazlar ve zillerle dolaşan bu gençler bazen fındıklarla süslenmiş kalyonlar taşırdı. Evden eve dolaşan bu çocuklar iyi şarkı söylerse evin sahipleri tarafından para, fındık, kuru incir ile ödüllendirilirdi.
O yüzyıllarda çam ağacı süsleme geleneği henüz İstanbul’a gelmemiş, onun yerine taze fesleğenle sarılıp süslenmiş ahşap haçlar evin önüne konulurdu. Fesleğenle süslenmiş bu haçlar hem tazeliğini korusun hem de kötü ruhları evden uzak tutsun diye her gün kutsanmış suyla ıslatılır, evin tüm köşelerine gezdirilirdi. Kötü ruhların Noel’den Epifani Bayramı arasındaki 12 gün içerisinde evde dolaştıkları, ateşi söndürdükleri ve sütün kesilmesine neden oldukları inancı Bizanslı İstanbullular arasında yaygındı. Bundan dolayı ateşin bu 12 gün boyunca hiç sönmemesi kötü ruhları kovmak için önemliydi.
Ayasofya’ya Geceyarısı Noel Ayini’ne gitmek ise en önemli olaydı ve bu ayinden sonra da Büyük Oruç sona ererdi. Bizans’ın geleneksel Noel yemeği kuzu veya domuz çevirmeydi ve baklavaya benzer bir tatlıyla sona ererdi. Noel masası ise geleneksel Noel ekmeği ile süslenirdi. Ailenin meşgul olduğu meslek dalı ekmeğin kabuğu üzerine süslenirdi; eğer aile kasap işiyle uğraşırsa ekmeğin üzerinde bir hayvan figürü olurdu.
İSTANBUL İÇİN YENİ BİR FIRSAT
Bizans’ın bu eski Noel Bayram gelenekleri günümüzde İstanbul’da sayıları çok az kalan Rumlar tarafından sürdürülmeye çalışılıyor. Benzer kutlamalar komşu ülkelerde kitlesel törenlerle kutlanıyor. Rusya’nın dört bir yanında, Ermenistan’da, Yunanistan’da, Sırbistan’da, Romanya’da ve daha birçok Slav ülkesinde gerek Noel gerekse de Epifani bu ülkelerin ortak kültürel mirasını oluşturuyor.
İstanbul aynı zamanda 6 Ocak’ta ‘suların kutsandığı’ İsa’nın vaftiz edildiği o kadim zamanı anan şanslı bir şehir. Yılda yalnız bir kez gerçekleşen Haliç’te ‘Haç Atma Töreni’ Noel zamanının İstanbul’a özel bir ritüeli. Bin yılların kutsal kenti İstanbul’da Türk, Rum, Ermeni ve Yahudiler’in renklendirdiği, Bizans ve Osmanlı döneminin en önemli iskân yeri olan Fener-Balat üç semavi dinin yüzyıllardır uyum içinde yaşadığı mahalleleri ile bu önemli ritüele ev sahipliği yapar. ‘Altın Boynuz’un kutsal yakası Haç Atma Töreni günü bambaşka olur.
İmparator Konstantin’in fermanıyla 336 yılında başlayan ve 2 bin yıldır bir gelenek haline gelen Noel kutlamalarının doğduğu yerin İstanbul olması, bugüne kadar hiç gündeme gelmedi. Bu, ülkemiz için hem bir şans hem de turizm açısından da yeni bir fırsat...