GeriSeyahat Göteborg’da herkes bir melekti sanki
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Göteborg’da herkes bir melekti sanki

Göteborg’da herkes bir melekti sanki

İsveç’in ikinci büyük şehri Göteborg kibar ve zarif insanların yeri. Herkes birbirinin hakkına saygılı. Şehirse zaten tam bir masallar diyarı... Caddeler, sokaklar cetvelle çizilmiş gibi. Ağaçlar bile kusursuzca dizilmiş. İyi fotoğraf çekmek için yeteneğe gerek yok. Fotoğrafı seviyorsanız Göteborg bu konuda size çok cömert davranacak...

Bir uçak dolusu İsveçli... Hemen hepsi sarışın, zarif ve kibar... Kimse kimseyi itmiyor, kimse kimsenin bir adım önüne geçmeye çalışmıyor. Dar koridorda yol veriyor. En önemlisi birbirini tanımasa da selamlayıp gülümsüyor.

İstanbul’dan yaklaşık üç saatlik bir yolculuğun ardından Göteborg Landvetter Havalimanı’na iniyoruz. Dünyanın en sessiz havalimanları diye bir liste olsaydı eğer buranın ilk üçe gireceğinden hiç kuşkum yok. Pırıl pırıl tertemiz koridorlarında yürürken neredeyse kendi ayak seslerim bile etrafı rahatsız edecek hissine kapılıyorum. Karşımdaki büyük panoda iri gözleriyle gülümseyen dev bir geyik afişi bir elinde tuttuğu İsveç bayrağı, diğerindeyse büyük birası beni selamlıyor.

Göteborg neredeyse dümdüz bir şehir. Bir ucundan diğerine yürürken sanki arkanıza bakınca şehrin arkanızda kalanını görebilecekmiş hissine kapılıyorsunuz. Dünyada geometriden belki de en iyi bu şehrin mimarları yararlanmış. Simetri olağanüstü...

Göteborg’da herkes bir melekti sanki


Vikinglerin izinde


Mavi renkli birkaç tramvay sakince turluyor şehri. Kimseyi yormadan, gürültü yapmadan... Vikinglerin bu topraklardaki ayak izlerine rastlamaya çalışıyorum... Denizci ruhlarıyla aylarca, yıllarca yalnız ve evinden uzak zafer peşinde koşan iri yapılı sarışın savaşçılar, bugün İsveç’in sembolü olarak karikatürize ediliyor. Hediyelik eşya dükkânlarında satılıyorlar.

İsveçli olmak demek, evde sade ama konforlu yaşamayı bilmek, dost sohbetleriyle yoğun kar ve kışı en mutlu şekilde yaşamayı bilmek, gelecek güneşin değerini bilmek demek.

Göteborg’da herkes bir melekti sanki


Kahvenin alternatifi: Glöck


Hemen her sokakta evlerden kafelerden sızan taze kahve kokusuna karışan tarçınlı çörek kokusunu içinize çekiyorsunuz. Örgülü hamuru üzerine serpiştirilmiş iri beyaz şekerleriyle bol tarçınlı Kanelbulle, kuru üzümlü Lussekatter kahvenin yanında mutlaka ikram ediliyor. Kahvenin bir başka alternatifi kış aylarında içilen Glöck. Kupalarda sıcak içilen bu şarap, elmalı, tarçınlı ve çok çeşitli farklı aromatik lezzetleriyle mutlaka denenmeli.

Göteborg balıkçı efsanelerinin şehri... Neredeyse evlerin tümünde pencere önlerinde küçük mumlar yanıyor. Mum ışığının ateşiyle yakılan her bir sigarada bir balıkçının öleceğine inanılır ve bu yüzden bunu asla yapmazlar. Her mum bitene kadar mutlaka yanar.

İsveç, irili ufaklı göller ve sonsuz yeşil ormanlar ülkesi. Dağınık yerleşim bölgelerindeki küçük küçük şehirler kusursuz bir düzenin de anavatanı aynı zamanda. Kusursuz bir yaşamları var. Gerginlikten, stresten uzak bir yaşantı onlarınki...

Yayaya öncelik vermeyen tek bir araca bile rastlamanız mümkün değil. Biz alışmışız, şartlı refleksle geçen araçlara yol veriyoruz. Geçmemiz için ısrarla bekleyen bir araca şaşırıyoruz. Sakın bu duruma çabuk alışmayın çünkü evinize dönüşte bu alışkanlığın bedelini pahalıya ödeyebilirsiniz.

Göteborg’da herkes bir melekti sanki


Işığı yanmayan bisikletliye ceza


Bu şehirde insanlar yaz kış bisiklete biniyor. Çocuklar bisiklete binmeyi dört yaşında öğreniyor. Bisikletlerin bile kış lastikleri var. Her taraf göllerle dolu. Bu yüzden ilkokula giden her çocuğa zorunlu yüzme öğretiliyor. Yüzme dersi okullarda zorunlu bir eğitim. Aynı şekilde bisikletle giderken kask takmak da mecburi. Işığı yanmayan bisikletliye ceza kesiliyor. Kışın donan bu göllerde paten yapmak İsveçli çocukların en büyük eğlencelerinden biri.

Göteborg’da herkes bir melekti sanki

Somonun başkenti

İsveç’te hemen hemen her öğünde somon yemek mümkün. Bol kremalı patatesle servis ediliyor. İsveç mutfağının en önemli yiyeceklerinden olan somonun adeta başkenti bu ülke. İsveççe adı balık kilisesi anlamına gelen ‘Feskekyrka’, 100’den fazla balık çeşidini barındıran dev bir balık pazarı. Her çeşit deniz balığının bulunduğu bu kilise görünümlü dev yapı sabahın erken saatlerinden itibaren şehre taze balık getiren balıkçıları ve balık severlerin buluşma noktası.

Göteborg’da herkes bir melekti sanki

Yolları yerden ısıtmalı

İnce ince bir kar yağıyor ve bembeyaz yolardan şehrin Old Town bölgesinde küçük butiklerin, sevimli kafelerin ve sanat galerilerinin bulunduğu Haga’ya doğru yürüyorum... Dar sokakların birinde güler yüzlü bir kadının elinden sıcak çikolata alırken hemen yan tezgâhına büyük bir özenle yan yana dizdiği İskandinav desenli rengârenk el örgüsü patiklerden seçmeye çalışıyorum.
Şehrin tek tepesi Skansen Kronan. Buradan şehir kuşbakışı seyrediliyor.

Kuzey Avrupa’nın en büyük eğlence parkı Göteborg’da. Liseberg, kışın sert şartları nedeniyle roller coaster ve birçok aktivasyon alanı kapalı olsa bile özellikle Christmas döneminde muhteşem ışık oyunları, süslemeler ve buz üzerinde yapılan görkemli şovlara sahne oluyor.

Şehrin kalbinin attığı en büyük caddesi Avenyn, yoğun kardan etkilenmesin diye yerden ısıtılmalı... En etkilendiğim yerlerden biri burası oldu. Üşenmedim. Yere eğilip ve beton asfaltta bunu hissetmeye çalıştım. Ne yazık ki eksi derecelerdeki hava bu süper fikrin nasıl işlediğini anlayabilmeme olanak vermedi. Biraz yürüyünce Götaplatsen’in ortasındaki dev Poseidon heykeli bütün caddeyi kucaklıyor ve tüm ihtişamıyla bizi karşılıyor.

Göteborg’da herkes bir melekti sanki

Masal kasabası 15 dakika uzakta

Eğer yolunuz Göteborg’a düşerse mutlaka 15 dakikalık bir tren mesafesiyle minik İsveç şehri Lerum’u görmeden asla dönmeyin. 35 bin nüfusu, atları ve gölleriyle ünlü bu masal şehrine daha giderken yolda etkileniyoruz.

Aspen ve Stamsjön en bilinen gölleri. Yüzme, yelken, binicilik ve buzhokeyi Lerum’daki en popüler spor dallarından birkaçı. Kışın bu göllerde buz pateni yapanları görmek istisna değil, bu bir gelenek... Kışın bisikletler için ayrılan özel bisiklet yollarında antrenman yapanlara rastlamak mümkün. İsveçli bir kayak merkezine gitmese de her evin garajında kolayca ulaşabilecekleri kayak takımları ve buz patenleri asılı.

Lerum’da oldukça ilginç trafik levhaları var. Bunlardan en ilginci üzerinde ‘geyik’ resimleri olanlar. Bu levha oradan aniden bir geyik çıkabileceğine işaret ediyor. Sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Hemen hemen her Lerumlu evinin kapısına bir sepet içinde mutlaka birkaç elma bırakır. Bunun amacı soğuktan üşümüş bir geyik eğer bahçeye gelirse karnını doyurabilmesi için. Bu sorumluluk neredeyse her evin kapısında masalsı bir şekilde göz kırpıyor. Hayvan hakları oldukça önemli, sahipsiz sokak kedisi ya da köpeği hiçbir yerde yok. Hiçbir İsveçli köpeğini evde dört saatten fazla yalnız bırakamaz. Bu yüzden tam gün çalışanlar köpeklerini zorunlu olarak yuvalarına bırakıyor.

Göteborg’da herkes bir melekti sanki


Asla kötü hava yoktur...

Yazları göl kenarında yazlık evlere giden Göteborg ve Lerumlular, balık tutmayı ve avcılıkla uğraşmayı çok seviyor. Alkol tüketimini seven soğuk kuzeyin bu sıcak insanlarının hayatında ilginç tezatlar da var. Şerefe kelimesi İsveççe’de ‘Skal’. ‘Yarım kafatası’ anlamına geliyor. Çünkü Vikingler alkolü kafataslarında içip zaferlerini kutlarlarmış.

Bugün bu kafataslarının yerini çok meşhur kristal endüstrisi alsa da kişi başı tüketilen alkol konusunda İsveç halen günümüzde atalarının izinden gitmeye devam ediyor.
Göteborg bir İstanbullu için çok genç bir şehir. 2021’de 400’üncü yılını kutlayacak. Bütün soğuk ve zorlu kış şartlarına rağmen birçok büyük festivale de ev sahipliği yapıyor. Sinema festivali, rainbow festivali, caz festivali bunlardan birkaçı...

İskandinavya’nın en büyük limanından rıhtımlara, oradan da lego şehrin minimal kanallarına doğru turist heyecanımla yürürken bir an denizden esen rüzgârla üşüdüğümü hissettim. Arkadaşım bana usulca ünlü bir İsveç atasözünü fısıldadı: “Bir İsveçli için asla kötü hava diye bir şey yoktur. Sadece yanlış seçilmiş kıyafet vardır...”

False