Gökova Jaws plajı
Y. Fehmi ŞENOK
Her yıl mayıs ayında Marmaris'e 30-40 kilometre uzaklıkta bir koyun alışılmadık ziyaretçileri oluyor. Bu ziyaretçiler tam 10 yıldır buraya geliyor, mayıs ayını geçiriyor ve sonra kimilerine göre daha sıcak sulara gitmek için kimilerine göre yöre kalabalıklaştığı için, Marmaris'i terk ediyorlar. Uzunlukları ortalama 2.5 metre olan bu ziyaretçiler Reef Shark adlı Gri Köpekbalıkları. Bu balıklar yöre turizmi için özellikle dalgıçlar açısından da büyük bir şans olarak değerlendiriliyor.
Sabah saat 9.00 da Nevzat Esen ve Professional Diving Center'ın tecrübeli elemanlarından Ersin Erbaşı ile buluştuk. Gideceğimiz bölge Marmaris'e 30-40 kilometre mesafede bir koy. Gökova körfezinde tüplü dalışa yasak olan bölgede şnorkelle dalacaktık. Sadece maske, şnorkel, palet, dalış elbisesi ve ağırlık kemeri dalış ekipmanımızdı. Fotoğraf da çekeceğimiz için kemer kullanıyorduk.
Çam ormanları arasından yaptığımız yarım saatlik jeep yolculuğu sonrası koydayız. Arabadan malzemeleri yavaş yavaş çıkarırken yanımıza birisi geldi. Bize ‘köpeklere mi geldiniz?’ diye sordu. Evet cevabını vermemizle eliyle koyun kuzey-doğu ucunu gösterdi. ‘‘Oradalar, hepsi orada, hatta dün gece sahile 50 santim suya geldiler,’’ diye başladı anlatmaya. Bu kumsala çadır kurmuş birkaç aileden birisiydi Ali. Zıpkın ile avladığı balıkları akşam barbeküde bir duble rakıyla yemekmiş amacı. Oysa dün varlıklarından habersiz olduğu köpekbalıkları ile suda karşılaşınca belinde asılı balıkları attığı gibi soluğu sahilde almış. Akşama da barbeküde tavuğa talim etmişler. Evet bir çırpıda Ali' nin hikayesini dinlemiştik. Sıra bizdeydi.
*
Ali bizimle gelip yerlerini göstermek istedi. Oysa yöreyi iyi bilen Nevzat ve Ersin kendilerinden emin bana karşıdaki büyük ağacı işaret ediyordu. Birkaç dakika sonra suya girdik. Kalbim çarpmıyordu desem yalan olur. İlk defa Türkiye'de karşılaşacağım, türleri hakkında hiçbir şey bilmediğim sualtının lordları ile bu ilk randevumdu. Aklımdan Jaws filminin müziği geçiyor, filmden hatırladığım sahneler gözümün önüne geliyor, kalbim daha da hızla çarpıyordu.
Ersin komando elbisesini andıran balıkadam elbisesi ile önden gidiyor. Kayalara yakın yüzüyor, kendini belli etmemeye çalışıyor. Benim biraz önümde Nevzat, arkamda ise Ali var. En azından arkamı düşünmek zorunda değildim. Kıyıdan yaklaşık 50 metre kadar açılmıştık. Sağ yamacımızda dağın devamı olan taşlar birkaç metre sonra bitiyor, dip kumluk olarak devam ediyor. Derinlik 5 ila 8 metre arasında. Kumda tekir balıkları gayet sakin. Yüzeye yakın yerlerde kefaller günlük yaşantılarına devam ediyor. Açığa doğru derinleşen tarafta ise 50 cm boylarında bir akya sürüsü dolaşıyor. Birkaç dakika sonra etrafımdaki balıklar çil yavrusu gibi dağıldılar. Ersin eliyle önce 2'yi sonra da işaret parmağı ile ileriyi gösterdi. Evet beklenen an gelmişti. İki tane geliyordu. Gri sırtlarının silüeti mavinin karanlığında belirmişti. Durduk, altımızdan geçtiler. Biraz ileriden geriye dönüp tekrar altımızdan geçtiler. Kalp atışlarım yavaşlamıştı. Boyları 2-3 metre, gövde çevreleri ise 1.5 metre civarındaydı. Altımızda gidip geliyorlardı. Nefes ile dalıp yaklaşmaya, fotoğraflarını çekmeye başladık. Birazdan Ersin eliyle önce 5'i sonra da işaret parmağı ile ileriyi gösterdi. Kalabalık bir sürü bize doğru geliyordu. Genelde Türkiye sularında camgöz cinsini görmemize veya bilmemize karşın bunlar farklıydılar. Bunlar Reef Shark veya gri köpekbalıklarıydılar. Ara sıra arkama bakmayı ihmal etmiyordum. Köpekbalıkları konusunda tecrübeli Ersin dikkat çekmeyen elbisesi ile hayvanlara oldukça yaklaştı. Hatta onlara sarılıyordu. Köpekbalıkları ise onun bu tutumuna sinirlenip bir kuyruk darbesi ile kurtuluyorlardı.
*
Yaklaşık 2 saat suda yüzmüşüz. Biten filmimizi değiştirmek için kumsala geri döndük. Heyecandan bulunduğumuz koyun doğal güzelliklerini fark etmedik. Palmiye ağaçlarının altındaki çimlere serilmiş dinlenirken ben ikinci dalışın planlarını yapıyordum.
Reef Shark (Gri Köpekbalıkları) genelde dağın gölgesinde, kayalara yakın yüzüyorlar, deniz dibinde ki kaynak sularının civarını tercih ediyorlar. Tuzlu su ile tatlı suyun kaynaştığı bu soğuk bölgelerde görüş mesafesi düşüyor. Kayaları kemirircesine bir halleri var. İkinci dalışta onlara daha fazla yanaşmaya çalışacağız. Kayaların dibine, gölgeye saklanıp gelmelerini bekleyeceğiz. İkinci dalışı Ali yapmak istemedi. Bu durumda Ali'nin arkamda olmayışı bende tedirginlik yaratmadı desem yalan olacak. İkinci dalışa başlar başlamaz planımızı uygulamaya koyduk. Başarılı olmuştuk. Üzerimize doğru geliyorlardı. İstediğimiz yakınlığı elde etmiştik. İlk dalışımızda resim çekebilmek için biz onları kovalamıştık. Bu sefer ise onlar bizi bulunduğumuz kayalardan kovarcasına üzerimize ağızlarını açarak gelmeye başladılar. En azından sırtımı kayalara dayamıştım. Kontrol edeceğim tek yön vardı. Kayalara öylesine yapışmıştım ki arkamdaki mürenleri unutmuştum. O kaya diplerinde her ne var ise onlar için çok önemliydi. Bir ara 8-10 kadarının toplanıp geldiklerini gördük. Gitme vakti gelmişti. Yörenin, denizlerin kralı onlardı. Daha fazla kızdırmanın anlamı yoktu.
Aktif yüzücü
Köpekbalıklarının yaşantılarını gerçek anlamda araştırma 2. Dünya Savaşı'ndan sonra dalış ekipmanlarının gelişmesi ile başladı. İlk filmleri 1950'li yıllarda çekildi. Aktif yüzücüler sınıfına giren bu balıklar gövdelerini kolay hareket ettirebilen canlılardan. Yaşadıkları bölgeye kolay adapte oluyorlar. Güçlü çene ve keskin dişleri, üstün koku alma ve görme yetenekleri ile mükemmel bir beyin bir araya gelmiş. Bilinen en meşhur organları ise sırt yüzgeçleri. Vücutları genelde sudan ağır. Nedeni hava keselerinin diğer birçok kemikli balıklardaki gibi olmayışı. Dolayısıyla ile suda yüzebilmeleri devamlı hareket etmelerine bağlı. Dengeyi sağlayan sırt yüzgeci, hareketi ise kuyruk yüzgeci yapıyor. Bugüne kadar 344 bilinen türü, 8 ana grup altında toplanmış. Boyları 3 metre civarında olan Reef Shark'lar mercan kayalıkları gibi sığ sularda görülüyor.
Kadınlardan çok erkeklere saldırıyor
Gündüzlerini derin sularda geçiriyor geceleri kıyılara yaklaşıyorlar.
Köpekbalığı saldırılarının çoğu insanların denize girdiği yerlerde oluyor.
Suyun sıcak olduğu yerlerde saldırılar daha fazla.
Sadece açlığa reaksiyon gösteren köpekbalıkları için insan eti cazip değil.
Onları saldırgan yapan oburlukları ve merakları.
Yalnız köpekbalıkları sürü halinde olanlara göre daha saldırgan.
Saldırıların yüzde 94'ünü yalnız dolaşanlar yapmış.
Kadınlardan ziyade erkeklere saldırıyorlar.
Başarısızlığa uğrayan köpekbalığının tekrar saldırma olasılığı düşük.
Arı sokmasından ölenlerin sayısı köpekbalığı tarafından öldürülen insan sayısından oldukça fazla.
Uzman tavsiyesi: Saldırıdan kurtulmanın tek yolu onlardan uzak durmak.
TURİZM İÇİN ŞANS
Türkiye'de de sualtı turizmi giderek büyüyor. Dalış yapanların sayısı 45 binin üzerine çıkmış durumda. Dalış için Türkiye'ye gelenlerin sayısı da büyük artış gösteriyor. Dünyada birçok ülkede bu tür dalışlar oldukça pahalı. Örneğin İsrail ve Nassau Adası’nda yunus dalışı; Mikronezya’da manta; Palau Adası’nda köpekbalığı veya Karaiblerde vatoz dalışları; Güney Afrika'da kafes ile köpekbalığı dalışı gibi. Fehmi Şenok, bu yörede de sualtı turizminin gelişme göstermesini dileyerek şunları söylüyor: ‘‘bu hayvanlar zıpkın avcılarına malzeme olmadan koruma altına alınmalı. Ama bizim ülkemizde koruma altına almak yanlış anlaşılıyor. Yöreye dalış yasağı getirmek olarak anlaşılıyor. Yıllardır yapılan bu hatanın burada da yenilenmemesini ümit ediyorum’’.