Son Güncelleme:
Gödöllö’ye güzelleme
Budapeşte’ye trenle 30 dakika uzaklıktaki Gödöllö 3 bin 500 nüfuslu küçük bir kent. Gözalıcı sarayı, barış gongu, özgün mimarisiyle geçmişin dünyasını yaşatıyor. Kentte öğrenim gören okurumuz Ayşen Merve Kara izlenimlerini yazdı.
Türkiye’den THY ya da MALEV’in uçağına atladığınızda 2 saatte Macaristan’ın başkenti Budapeşte’desiniz. Attila’nın ülkesinde, bir zamanlanlar Osmanlı sınırlarında olan dümdüz ovalarda... “Magyar”lar, “Magyarország” ismini vermiş ülkelerine. Onlara kendi dillerine en yakın isimler veren toplum biziz... Pek çok ortak sözcük var dillerimizde: Tyuk, (tavuk), birska (bıçak), szakall (sakal), tengez (deniz), sarga (sarı) teknö (tekne), borju (buzağı), sator (çadır)... Bunlar iki kültür arasındaki bağı bariz şekilde gösteriyor.
Bizim gezimiz, Gödöllö’ye... Budapeşte’nin kuzey doğusundaki bu küçük kent görülmesi gereken büyük güzelliklere sahip. Ferihegy Havalimanı’ndan otobüsle 30 dakikada Budapeşte’nin merkezindesiniz. Size tavsiyem Gödöllö’ye gitmek için treni kullanmanız. Yolda birbirinden güzel istasyonlar göreceksiniz. Hatta Gödöllö istasyonu aynı zamanda müze.
Keleti Garı (Keleti Palyaudvar), Budapeşte’deki üç büyük gardan en doğudaki. Baross Meydanı’ndaki 8’inci Cadde’de, trafiğin yoğun aktığı bir noktada. 1881-84 arasında yapılan bu görkemli yapı zamanının Avrupa’daki en modern garıydı. Gödöllö bileti için gişeye gittiğinizde Almanca, Rusça kolayca anlaşabilirsiniz. İngilizce bilen az.
Yolculuk hızlı trenle yarım saat, normal trenle 45 dakika sürüyor. Gödöllö’de indiğinizde acıkmışsanız istasyonun yanındaki büfeden gyros, yani tavuk döneri yemenizi öneririm. Salatası, yoğurtlu sosuyla el kadar küçük bu sandviçin tadına doyamayacaksanız. Çıkışta köprüden karşıya geçin. Szent Istvan Egyetem’i (üniversite) gerinizde bırakıp, sonbahar renklerine bürünmüş parkları göreceksiniz. Gödöllö’nün merkezine doğru ilerleyin. İstasyondaki Turizm Danışma Ofisi’nden aldığınız adresi bulup eşyalarınızı yerleştirin. Sonra, birlikte kasabayı keşfe çıkalım.
SİSİ’NİN SARAYI
3 bin 5000 nüfuslu Gödöllö, geniş bir alana kurulmuş. Halk, kasabanın sembolü olan saraydan uzak, tek katlı, sakin, gösterişsiz ama zarif bahçeli evlerde oturuyor. Kasabayı gezmek için taksi veya otobüs kullanmanıza gerek yok. Ana meydandan Szabadság Tér (Özgürlük Meydanı) başlayıp yürüyerek tüm kasabayı keşfedebilirsiniz.
Kraliçe Elisabeth’in sarayı, resmi ismiyle Gödöllö Kraliyet Sarayı kentin en güzel yapılarından biri. “Sisi”yi seven Macarlar bugün müze olan yapıyı, sanki kraliçe içinde yaşıyormuşcasına korumuş. Hatırasına saygı göstermiş. Müzeyi gezdikten sonra, sarayın arkasında, bir zamanlar Kraliçe Elisabeth’in yürüyüşe çıktığı büyük parkı görmenizi öneririm. Bahçesinde gezindiğiniz bu saray aslında Salzburglu mimar Mayerhoffer tarafından 1733’te Grassalkovich Ailesi için inşa edilmiş. Farklı yönlere bakan çifte U şeklindeki yapı konut bölümünün yanısıra kilise, tiyatro, at binme sahası, büyük bir sera içeriyor. Grassalkovich Ailesi’nin üyeleri öldükten sonra saray sırasıyla Franz Josef, Dördüncü Charles ve Kraliçe Elisabeth tarafından kullanılmış. El değiştirmeler sırasında yeni eklemeler yapılmış, bazı bölümler yıkılmış. Örneğin Kraliçe Elisabeth’in 1898’deki trajik ölümünden sonra üst bahçede anısına bir park inşa edilmiş. 1945 sonrasında Macar ve Sovyet ordularının kullandığı, bir dönem huzurevine dönüştürülen yapı 1991’de restore edilerek eski haline kavuşturuldu. Bugün Macar saray mimarisinin en büyük, önemli örneklerinden biri.
DÜNYANIN İKİNCİ BÜYÜKTARIM MAKİNESİ MÜZESİ
Gödöllö’de ilginizi çekebilecek diğer yerlerin başında, Tarım Makinaları Müzesi geliyor. Dünyada tarım makinaları koleksiyonu alanında ikinci büyük müze bu. 6 bin metrekarelik alanda, tarih boyunca kullanılan iki bin farklı türde tarım aracı sergileniyor. Hepsi çalışır durumda.
Ayrıca 1662 yılında inşa edilen, misafirhane, otel, kültür merkezi, kumarhane ve balo salonu olarak kullanılan Hamway Mansion, 1745’te inşa edilen Reform Kilisesi de görülmeye değer yapılar.
KAYBOLMAKTAN KORKMAYIN
Vee değerli okur...
Son olarak Gödöllö’de SZIU’yu gezmenizi tavsiye edeceğim. Gezerken kaybolmaktan korkmayacağınız, kare şeklinde, ortasındaki bahçe harika güllerle bezenmiş bu harika yapı benim de eğitim aldığım Szent Istvan Egyetem. Yani, Macaristan’ın en büyük tarımsal yüksek öğretim kurumu.
SZIU, Gödöllö tren istasyonunun karşısında. Sırf tarım odaklı bir üniversite değil, bünyesinde mimarlık, ekonomi, sosyal bilimler, makine mühendisliği, veterinerlik ve uygulamalı sanatları ihtiva etmekte. Yedi kampusunda 18 bin öğrenci eğitim alıyor. Ben bu okulda bir gıda mühendisi olarak bir çok farklı alandaki akademisyenlerden ders aldım. Profesörlerimi saygıyla anıyorum.
Bu kadar gezip sadece gyross yemekle kalmak bünyeye zarar diyoruz ve sizi, gulaş veya balık çorbası yemeye davet ediyorum... Ardından çayın yanında yiyebileceğiniz farklı marmelatlardan yapılmış turtalı pastaları tatmadan Gödöllö’den ayrılmayın.
Geziniz bol, gezmeniz gönlünüzce olsun....
AVRUPA’NIN TEK BARIŞ GONGU
Özgürlük Meydanı’nını gezerken altın renkte, üstünde ülkelerin bayraklarının yer aldığı Dünya Barış Gong’unu es geçmeyin. Dünya kardeşliğini anlatan bu 150 kiloluk, 2 metre çapındaki bronz gong, Endonezyalı heykeltraş Djuyoto Suntani’nin elinden çıkmış. Dünya Barış Komitesi tarafından 2007’de, uygarlığın gelişimindeki rolü ve barışçıl sosyal atmosferi nedeniyle Gödöllö’ye sunulmuş. Özgürlük Meydanı, barış gongu yerleştirilen dünyadaki dördüncü meydan. Avrupa’daki ilk ve tek meydan. 2002’de Bali’de bir diskoda meydana gelen bombalı terör saldırısının anısına yerleştirilen gongdan 2009’daki Gazze saldısının ardından İsrail bayrağı çıkarılmış.
Bizim gezimiz, Gödöllö’ye... Budapeşte’nin kuzey doğusundaki bu küçük kent görülmesi gereken büyük güzelliklere sahip. Ferihegy Havalimanı’ndan otobüsle 30 dakikada Budapeşte’nin merkezindesiniz. Size tavsiyem Gödöllö’ye gitmek için treni kullanmanız. Yolda birbirinden güzel istasyonlar göreceksiniz. Hatta Gödöllö istasyonu aynı zamanda müze.
Keleti Garı (Keleti Palyaudvar), Budapeşte’deki üç büyük gardan en doğudaki. Baross Meydanı’ndaki 8’inci Cadde’de, trafiğin yoğun aktığı bir noktada. 1881-84 arasında yapılan bu görkemli yapı zamanının Avrupa’daki en modern garıydı. Gödöllö bileti için gişeye gittiğinizde Almanca, Rusça kolayca anlaşabilirsiniz. İngilizce bilen az.
Yolculuk hızlı trenle yarım saat, normal trenle 45 dakika sürüyor. Gödöllö’de indiğinizde acıkmışsanız istasyonun yanındaki büfeden gyros, yani tavuk döneri yemenizi öneririm. Salatası, yoğurtlu sosuyla el kadar küçük bu sandviçin tadına doyamayacaksanız. Çıkışta köprüden karşıya geçin. Szent Istvan Egyetem’i (üniversite) gerinizde bırakıp, sonbahar renklerine bürünmüş parkları göreceksiniz. Gödöllö’nün merkezine doğru ilerleyin. İstasyondaki Turizm Danışma Ofisi’nden aldığınız adresi bulup eşyalarınızı yerleştirin. Sonra, birlikte kasabayı keşfe çıkalım.
SİSİ’NİN SARAYI
3 bin 5000 nüfuslu Gödöllö, geniş bir alana kurulmuş. Halk, kasabanın sembolü olan saraydan uzak, tek katlı, sakin, gösterişsiz ama zarif bahçeli evlerde oturuyor. Kasabayı gezmek için taksi veya otobüs kullanmanıza gerek yok. Ana meydandan Szabadság Tér (Özgürlük Meydanı) başlayıp yürüyerek tüm kasabayı keşfedebilirsiniz.
Kraliçe Elisabeth’in sarayı, resmi ismiyle Gödöllö Kraliyet Sarayı kentin en güzel yapılarından biri. “Sisi”yi seven Macarlar bugün müze olan yapıyı, sanki kraliçe içinde yaşıyormuşcasına korumuş. Hatırasına saygı göstermiş. Müzeyi gezdikten sonra, sarayın arkasında, bir zamanlar Kraliçe Elisabeth’in yürüyüşe çıktığı büyük parkı görmenizi öneririm. Bahçesinde gezindiğiniz bu saray aslında Salzburglu mimar Mayerhoffer tarafından 1733’te Grassalkovich Ailesi için inşa edilmiş. Farklı yönlere bakan çifte U şeklindeki yapı konut bölümünün yanısıra kilise, tiyatro, at binme sahası, büyük bir sera içeriyor. Grassalkovich Ailesi’nin üyeleri öldükten sonra saray sırasıyla Franz Josef, Dördüncü Charles ve Kraliçe Elisabeth tarafından kullanılmış. El değiştirmeler sırasında yeni eklemeler yapılmış, bazı bölümler yıkılmış. Örneğin Kraliçe Elisabeth’in 1898’deki trajik ölümünden sonra üst bahçede anısına bir park inşa edilmiş. 1945 sonrasında Macar ve Sovyet ordularının kullandığı, bir dönem huzurevine dönüştürülen yapı 1991’de restore edilerek eski haline kavuşturuldu. Bugün Macar saray mimarisinin en büyük, önemli örneklerinden biri.
DÜNYANIN İKİNCİ BÜYÜKTARIM MAKİNESİ MÜZESİ
Gödöllö’de ilginizi çekebilecek diğer yerlerin başında, Tarım Makinaları Müzesi geliyor. Dünyada tarım makinaları koleksiyonu alanında ikinci büyük müze bu. 6 bin metrekarelik alanda, tarih boyunca kullanılan iki bin farklı türde tarım aracı sergileniyor. Hepsi çalışır durumda.
Ayrıca 1662 yılında inşa edilen, misafirhane, otel, kültür merkezi, kumarhane ve balo salonu olarak kullanılan Hamway Mansion, 1745’te inşa edilen Reform Kilisesi de görülmeye değer yapılar.
KAYBOLMAKTAN KORKMAYIN
Vee değerli okur...
Son olarak Gödöllö’de SZIU’yu gezmenizi tavsiye edeceğim. Gezerken kaybolmaktan korkmayacağınız, kare şeklinde, ortasındaki bahçe harika güllerle bezenmiş bu harika yapı benim de eğitim aldığım Szent Istvan Egyetem. Yani, Macaristan’ın en büyük tarımsal yüksek öğretim kurumu.
SZIU, Gödöllö tren istasyonunun karşısında. Sırf tarım odaklı bir üniversite değil, bünyesinde mimarlık, ekonomi, sosyal bilimler, makine mühendisliği, veterinerlik ve uygulamalı sanatları ihtiva etmekte. Yedi kampusunda 18 bin öğrenci eğitim alıyor. Ben bu okulda bir gıda mühendisi olarak bir çok farklı alandaki akademisyenlerden ders aldım. Profesörlerimi saygıyla anıyorum.
Bu kadar gezip sadece gyross yemekle kalmak bünyeye zarar diyoruz ve sizi, gulaş veya balık çorbası yemeye davet ediyorum... Ardından çayın yanında yiyebileceğiniz farklı marmelatlardan yapılmış turtalı pastaları tatmadan Gödöllö’den ayrılmayın.
Geziniz bol, gezmeniz gönlünüzce olsun....
AVRUPA’NIN TEK BARIŞ GONGU
Özgürlük Meydanı’nını gezerken altın renkte, üstünde ülkelerin bayraklarının yer aldığı Dünya Barış Gong’unu es geçmeyin. Dünya kardeşliğini anlatan bu 150 kiloluk, 2 metre çapındaki bronz gong, Endonezyalı heykeltraş Djuyoto Suntani’nin elinden çıkmış. Dünya Barış Komitesi tarafından 2007’de, uygarlığın gelişimindeki rolü ve barışçıl sosyal atmosferi nedeniyle Gödöllö’ye sunulmuş. Özgürlük Meydanı, barış gongu yerleştirilen dünyadaki dördüncü meydan. Avrupa’daki ilk ve tek meydan. 2002’de Bali’de bir diskoda meydana gelen bombalı terör saldırısının anısına yerleştirilen gongdan 2009’daki Gazze saldısının ardından İsrail bayrağı çıkarılmış.