GeriSeyahat Göcek koyları: Yeşilinde ve berrak sularında arınma zamanı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Göcek koyları: Yeşilinde ve berrak sularında arınma zamanı

Göcek koyları: Yeşilinde ve berrak sularında arınma zamanı

Ülkece zor sınavlar verdiğimiz bir yaz geçiriyoruz. “Hem kendimizi hem de çevremizi iyileştirmek için en iyi yöntem seyahat etmek” dedik, düştük yollara ve yönümüzü Göcek’e çevirdik. Gelin bu hafta Göcek’in birbirinden güzel koylarında kaybolalım. Yaz biterken hangi hüzün kaldıysa içimizde, Göcek’in berrak sularına birlikte bırakalım.

Göcek, 1980’lerin başına kadar küçük, sessiz, yeni yeni keşfedilmeye başlamış bir kasabaydı. Adını yöre halkının göç zamanı ‘hadi göçek’ şeklinde konuşmasından aldığı rivayet ediliyor. Dünyanın sayılı zenginlerinin yatlarıyla geldikleri koylarıyla gözde tatil mekânlarından olsa da ilçe hâlâ ortalama bir sayfiye görüntüsünü koruyor.

Mavi yolculuğun geçmişi 1957’ye, ünlü yazar Azra Erhat’ın o yıl yayımlanan kendi gibi ünlü kitabı ‘Mavi Yolculuk’a dayanıyor. Önceleri 1980’li yıllarda sadece tekne sahiplerinden oluşan küçük bir grup tarafından rağbet görmüş bu turlar. Turizm gelişmeye başlayınca turlar genişlemiş, tekne sayısı artmış ve rotalar çeşitlenmiş. O gün bugündür mavi yolculuğun en şöhretli kıyıları Göcek’e ait.

Tekne turizminin gözdesi Göcek’in olmasa olmazı ‘12 Adalar Turu’. Açıldıktan sonra sırayla Göcek Adası, Yassıca Adaları, Zeytin Adası, Tersane Adası ve Domuz Adası var rotanızda. Yan yana 7 küçük, yassı adadan oluşan Yassıcalar’da hiçbir tesis yok. En uçtaki en büyük adanın denize doğru uzantısında kumsal ve doğal sığ gölet özellikle çocuklu aileler için cazibe merkezi.

Göcek’teki 12 adadan biri, özel bir mülk olan Zeytin Adası. Körfezdeki adaların en büyüğüyse Tersane Adası. Adada Likya kalıntıları, eski bir Rum yerleşiminin son izleri ve bir de tersane var. Kleopatra Koyu, tertemiz denizi, müthiş doğası ve tarihi güzellikleriyle her zaman mavi tur teknelerinin uğrak noktası olmuş. Hemen arkasındaki, yürüyüşçülerin sevdiği rotalardan Lydae defalarca Göcek’e gidenlerin bile bilmediği bir yer. Başta Amerikalılar olmak üzere yabancılarla yaptığım pek çok tur sırasında onlara da keşfettirdiğim bu gizemli yerde Roma dönemine ait iki büyük anıt mezar ve kalıntılar var.

Bedri Rahmi Koyu, eskiden Taşyaka olarak anılıyormuş. Ta ki 1974’te Bedri Rahmi Eyüboğlu bu koya gelip büyük bir kayaya balık resmi yapana kadar. Sadece balık gibi görünen bu eserine 6 tane hayvan gizlemiş Bedri Rahmi. Ben balık, yılan, tavşan ve fili buldum. Bakalım siz kaç tanesini bulabileceksiniz?

 

ÇOK AZ KOYDA TESİS VAR

Koyların bazılarında hiçbir tesis yok. Birçok mağaza ve market tekneleriyle koylarda servis sunuyor. Size koylardan önereceğim birkaç adres var. Örneğin Göcek Adası’nda Fimi Beach, Göcek koylarının en korunaklısı Göbün ve Küçük Sarsala... Küçük Sarsala’da aynı isimle bir restoran da hizmet veriyor. Hamam Koyu’ndaki Adaia Restoran ise bölgenin eski işletmelerinden. Bedri Rahmi Koyu’nda geçen sene açılan Onno ise her damağa hitap eden lezzetleri ve büyüleyici ortamıyla bölgenin en sevilen mekânlarından oldu bile. Günün her saati hizmet veren tesiste doğa dostu turizm ve sürdürülebilirlik ön planda. Olive Restaurant da yine bu koyda.

Karşı kıyıdaki Yazz Collective, Fethiye’nin çam ağaçlarıyla kaplı, sadece denizyoluyla ulaşılabilen Turunç Pınarı Koyu’nda. Tekneden indiğinizde tüm ihtiyaçlarınıza karşılık verecek şekilde kurgulanan tesiste, spor salonu, masaj terapistleri, plaj, Ezgi Apa’nın yarattığı koleksiyonun satıldığı butik ve galerinin yanı sıra iki de restoran hizmet veriyor. Yazz, Akdeniz mutfağından lezzetler sunuyor. Özel yapım odun fırınından çıkan lezzetleri tatmayı ihmal etmeyin.

İskeledeki Tavern ise sadece akşamları hizmet veriyor. Mevsimine göre topraktan ve denizden ne çıkarsa menü öyle hazırlanıyor. Size de denize nazır keyif yapmak kalıyor.

Göcek koyları: Yeşilinde ve berrak sularında arınma zamanı
ÇEVRE DE GÖRÜLMEYE DEĞER...

Göcek’e gitmişken Ölüdeniz’e, Kayaköy’e, Dalyan’a, Caretta caretta’ların yaşam alanı olan İztuzu Plajı’na, 80’den fazla kelebek türünü barındıran Kelebekler Vadisi’ne, Saklıkent Kanyonu’na, Kaunos’a, Tlos ve Xantos antik kentlerine, kilometrelerce uzunlukta kumsalı olan Patara’ya da uğrayın.

 

False