GeriSeyahat ‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

Uzun bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra aldığı ani bir kararla dünyayı gezmeye başlayan İbrahim Hayta, ‘Hayta Yollarda’ ismindeki Instagram hesabından ve YouTube kanalından, gittiği ülkelerle ilgili içerikler paylaşıyor. 2020 yılından bu yana dünyayı dolaşan Hayta, şu an 34’üncü ülkesi Tayland’da. “Yakın bir arkadaşımın ısrarı sonucu ilk önce Ukrayna’ya gittim ve iyi ki o yolculuğa çıkmışım” diyen gezginle seyahat maceralarını konuştuk.

Yüksek takipçili sosyal medya hesaplarından her ay yaklaşık 15 seyahat videosu paylaşan gezgin İbrahim Hayta (28) dolaşarak çektiği bu içerikleri düzenli olarak iki günde bir yayımlıyor. Gezmeye başlamadan önce 10 yıllık bir özel sektör geçmişi olduğunu, aldığı anlık bir kararla yollara düştüğünü söylüyor. Sosyal medyadaki ‘Hayta Yollarda’ ismi konusunda “Gezmeyi çok sevdiğim için bunun uygun olacağını düşündüm. Kimine göre serseri, kimine göre haylaz çocuk gibi görünsem de ben macera ve heyecan peşinde, yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim” diyor. Başlıyoruz Hayta’yla sohbete...

‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

“Beni en olgunlaştıran ve geliştiren ülkelerden biri Kolombiya oldu” diyen İbrahim Hayta, ülkedeki Sierra Nevada Dağları’nda Kogui Kabilesi ile tanışmış.

İlk yola çıkış hikâyeniz nedir?

Dünya turuna Ukrayna’dan başladım. Aslında yola çıkmadan önce insanın içini acayip bir korku sarıyor çünkü bilinmeze doğru yolculuk yapıyorsunuz. Gittiğiniz yerde başka bir dil konuşuluyor. Fakat ilk yurtdışı deneyiminizden sonra dizginlenemeyen bir heyecan duyuyorsunuz.

* Gezgin olmadan önce ne iş yapıyordunuz, nasıl karar verdiniz yola çıkmaya?

Sosyal medya ve reklam hizmetleri veren küçük çaplı bir şirketin sahibiydim. Güzel kazanıyordum, iyi bir hayatım vardı, ta ki malum pandemi sürecine kadar... Bir anda her şey tersine döndü. Öncesinde de babamı kaybetmiştim ve bu beni derinden sarsmıştı. Bir gecede aldığım kararla İstanbul’da yaşadığım evdeki tüm eşyaları sattım. Aldığım uçak biletiyle Meksika yolculuğuna çıktım ve asıl gerçek maceram da o zaman başladı. Şu an 34’üncü ülkede, Tayland’dayım. Seyahatime kaldığım yerden devam ediyorum.

* Hayta gerçek soyadınız mı? ‘Haytalık yapmak’ bir anlamda ‘serserilik yapmak’ anlamına da geliyor değil mi?

Birçok kişi lakap sanıyor ama Hayta gerçekten de soyadım. Gezmeyi çok sevdiğim için ‘Hayta Yollarda’ isminin uygun olacağını düşündüm. Kimine göre serseri, kimine göre haylaz bir çocuk gibi görünsem de ben macera ve heyecan peşinde, yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim.

* Kendinizi araştırmacı, belgeselci, kâşif olarak tanıtıyorsunuz. Sizi diğerlerinden ayıran nedir?

İçerik üreticisi olmaya karar verdiğimde birçok gezgin arkadaşımın sayfalarını inceledim ve daha sonrasında fark ettim ki büyük bir çoğunluk aynı formatı kullanıyor. Benim bir farkım olmalı diye düşündüm. Gittiğim ülkelerin yerel mahallelerini ve tehlikeli semtlerini bir turist gibi değil de
o ülkenin vatandaşı gibi gezmeyi tercih ettim. Bu sayede içeriklerim tamamen farklı ve özgün olmaya başladı.

‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

Etiyopya’nın Omo Vadisi’ndeki Aro Kabilesi’nde evin hanımı yemek yapıyor.

‘Yurdumuz cennet gibi’

* ‘Kâşif’ olarak çıktığınız yolculuklarınız hangileri?

Geçen yıl kasım ayında Afrika seyahatindeydim. Etiyopya’da yaşayan 82 kabileden dördünü ziyaret ettim. Bunlardan biri beni çok etkiledi çünkü 2022 yılına kadar izole yaşamışlar. Benim gittiğim dönemde de turist misafir etmeye başlamışlar. Benim için çok heyecanlı ve değerli bir geziydi. Daha sonra Hint Okyanusu’nun ortasındaki eski sömürge ülkesi Komorlar Cumhuriyeti’ne yaptığım gezi de çok ilginçti. Bu gibi içeriklere imza atmayı çok seviyorum.

* Gezgin birinin sosyal hayatı nasıl oluyor? Evli misiniz, sevgiliniz var mı? Arkadaşlıkları uzaktan sürdürmek kolay mı?

Yaklaşık 2,5 yıldır aralıksız geziyorum. Sürekli yolda olduğum için evli değilim veya sevgilim yok. Uzaktan maalesef ilişki yürütmek çok sağlıklı olmuyor ve kısa sürüyor.

‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

* Yurtiçini de gezdiniz mi?

Türkiye’de yaklaşık 60 şehri dolaştım. Hatta birçok şehre 4-5 kez gitmişimdir. Daha sonra yurtdışı macerası başladı çünkü insan önce bana göre kendi ülkesini tanımalı. Yurdumuz gerçekten bir cennet gibi.

* YouTube’da iyi para kazanmanın püf noktası nedir size göre?

Doğallık çok önemli. İlk başladığımda ister istemez Türkçeme dikkat ediyordum. Gaziantepli olduğum için bazı kelimeleri şiveli söylüyordum. Daha sonra fark ettim ki insanlar asıl bundan hoşlanıyor. Ben de doğal olmaya karar verdim. Şu an içimden nasıl geliyorsa öyle yaşıyorum ve öyle anlatıyorum. Samimiyet izleyicinin hoşuna gidiyor. Bu sayede izlenme oranlarınız da artmaya başlıyor.

* En tuhaf hikâyeniz hangisi?

Meksika seyahatimde turist zehirlenmesi yaşadım ve 7 günde yaklaşık 13 kilo verdim. Yoldaki en büyük çaresizlik anılarımdan biriydi. O zamanlar sosyal medyadan gelir elde edemediğim için de tedavi masraflarımı karşılayamadım. Şans eseri bir caddede gezerken emekli bir Türk doktora denk geldim. Serdar Kaya benim hayatımı kurtaran ve mucizelerin olduğunu hiç unutmamam gerektiğini hatırlatan kişidir.

‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

Kolombiya’nın Guajira Bölgesi’ndeki Palomino Köyü’nden Arhuaco yerlileri ve Magdalena Bölgesi’ndeki Santa Marta şehri, Don Diego Köyü’nden Kogui Kabilesi. Etiyopya Omo Vadisi’nden Karo Kabilesi.

‘Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı’

‘Aşırı mutlu ve egosuzlar’

* En beğendiğiniz ülke hangisiydi?

Endonezya’daki Bali Adası’na âşık oldum. İnsanlar orada aşırı mutlu ve egosuzlar. Bu da gelen turistlere yansıyor. Siz de mutlu oluyorsunuz. Defalarca gittim, yine giderim, hatta bir gün orada yaşamayı düşünüyorum.

* Korktuğunuz, kendinizi güvende hissetmediğiniz oldu mu?

Komorlar Cumhuriyeti’ni gezerken yanımda bir rehber, bir de özel silahlı koruma vardı. Onlara rağmen yolda çekim yaparken gaspa uğradım. Çok şükür ki yanımdaki arkadaşlar hemen olaya müdahale ettiler ve durumu çözdük, gerçekten korktuğum seyahatlerden biriydi.

* Sizi en çok eğlendiren seyahatinizi anlatır mısınız?

Kesinlikle Kolombiya. O dönem düşük bütçeyle seyahat ediyordum ama aslında beni en çok olgunlaştıran ve geliştiren ülkelerden biriydi. Sokakta gezerken bir Türk dönerciyle tanıştım. Aşırı komik ve eğlenceli biriydi. Onunla birçok ülkeye birlikte seyahat ettik.

Sırt çantanızın olmazsa olmazları nelerdir?

Uzun süreli seyahat ediyorsanız o çantayı mutlaka bir eve dönüştürmeniz gerekiyor. Aklınıza gelen en küçük ayrıntı yanınızda olmalı. Yolda karşılaşacağınız zehirlenme gibi durumlar için ilaçlar, tırnak makası, sıcak-soğuk su termosu, yağmurluk en önemlileri.

* Seyahatlerinde yanında peynir-zeytin taşıyan gezginlerden misiniz, yoksa yerel mutfakları sonuna kadar deneyimleyenlerden mi?

Yemeyi çocukluğumdan beri çok severim çünkü Gaziantepliyim. Bizim oralarda bir söz vardır; insanlar yaşamak için yer, Gaziantepliler ise yemek için yaşar. Gittiğim ülkelerde sabah yemek yerken akşamın planını yaparım. Yanımda yiyecek götürmem, o ülkenin vatandaşı gibi davranırım. Tamamen o ülkenin yemeklerini denerim. Gezgin dediğin yeniliklere açık olmalı.

Hayta’nın yurtiçi gezi önerileri:

* Akyaka-Muğla: İnanılmaz bir doğası var. Özellikle Azmak Nehri’nin suyunun berraklığı, soğukluğu insanı kendine getiriyor.

* Fethiye-Muğla: Sahil hattında en beğendim yerlerden biri. Özellikle akşam sahilde yürüyüş yapmak ve sokak lezzetlerini tatmak için gidilir.

* Ayvalık-Balıkesir: Hem deniz hem de yemek âşığıysanız Ege mutfağıyla Ayvalık bu listenin en afilisi diyebilirim.

* Olimpos-Antalya: Doğa, huzur ve sakinlik arıyorsanız eylül ayında gidebilirsiniz.

* Gaziantep: Türkiye’nin gastronomi şehri. Gitmeden önce bir restoran listesi yapılmalı.

Yurtdışı rotası tavsiyeleri:

* Bali Adası-Endonezya: Dünyanın en iyi tatil destinasyonlarından. Özellikle yağmurun durduğu sezonda bir başka. Yeme-içme ve konaklama konusunda fiyatlar çok uygun. Eğer giderseniz mutlaka Endonezya sokak lezzetlerini deneyin, benim favorim: Tavuklu nasi goreng.

* Phuket-Tayland: Ada hayatını seviyorsanız doğru adres. Bu şehirde pazartesi, salı kavramı yok, her gün cumartesi gibi. Gece hayatı çok hızlı ve etrafındaki adalarda renkli balıklarla yüzmek paha biçilemez. Ayrıca mutlaka Thai masajı yaptırın.

* Cusco-Peru: Eğer tarih seviyorsanız ve sizin için yemek de önemliyse hafif serin bir yolculuğa hazır olun. 12 ay boyunca 15-25 derece arası olan Peruluların ‘Kutsal Vadi’ dediği Cusco sırt çantalı gezginlerin en favori yerlerinden. Ayrıca Peru’da yemek konusunda sıkıntı çekmezsiniz. Bizim mutfağımıza çok yakın yemekler yapıyorlar. Favorim: Lomo saltado.

* Moldova: Türkiye’ye 2 saat uzaklıkta ve vizesiz gidilebiliyor. Ülkede iki özerk bölge var. Biri Gagavuz Türklerinin yaşadığı Komrat bölgesi. Diğeri de Transdinyester ve Tiraspol şehri. 9 ay soğuk, 3 ay sıcak olan ülkede birbirinden farklı çok fazla kültürün harmanını görebilirsiniz. Buradaki favori yemeğim: Kurban pilavı.

* Meksika: İnsanlar sürekli şarkılar söyleyip dans ediyor. Güneye doğru indikçe beyaz kum ve mavi deniz sizi karşılıyor. Favori şehirlerim: Cancún, Tulum, Playa del Carmen, San Cristobal, Mexico City.

 

False