Yıldırım GÜNGÖR
Son Güncelleme:
Gelinciklerin ve tarihin peşinde
Bahar yüzünü göstermeye başladı. Ballıbabalar, beyaz papatyalar, orkide ve gelincikler tüm doğayı renk renk boyamaya başladı. Özellikle Kuzey Ege’de, Geyikli-Ezine arasındaki coğrafya, ilkbaharın ilk günlerinde kıpkırmızı kesiliyor. Kuzey Ege’de muhteşem bir doğanın içinde kalmış antik kentler, bu haftaki gazi konumuz.
Günü iyi değerlendirmek için yola erken çıkmak lazım. İstanbul-Çanakkale arası 350, Ankara-Çanakkale arası 653, İzmir-Çanakkale arası ise 325 kilometre. Çanakkale’de yapacağınız kahvaltıdan sonra ilk hedefiniz Truva olsun. izmir yoluna sapın, yaklaşık 30 kilometre sonra Truva tabelasını göreceksiniz. Kısa süre sonra Hisarlık Köyü’ndeki antik kente varacaksınız. Kuruluşu İ.Ö. 3000 yılına kadar uzanan kenti önemli yapan, Homeros’un İlyada destanının konusu olan ama varlığı net olarak ispatlanamamış Truva Savaşı. Truva Kralı Priamos’un oğlu Paris’in, Sparta kralı Menelaos’un karısı Helen’i kaçırması, savaşın ana nedeni olarak görülür. Oysa asıl neden Truvalılar’ın zenginliğidir. Yunan adalarındaki krallıklardan toplanan binlerce gemi Truva’yı 10 yıl kuşatır ama kenti ele geçiremezler. Odiseus’un başlarında bulunduğu Aka savaşçıları, en sonunda tahta at hilesiyle içeri girer. Truva’yı yakar, yıkarlar. Kentin kalıntıları arasında dolaşmanızı bitirdikten sonra ovaya hakim bir yükseltiye çıkarak aşağılardaki Kara Menderes ovasına bakın. O dönemde çok sıradan sayılacak bir kuşatmayı muhteşem bir destan haline getiren Homeros’u düşünün, ya da güzel Helen ve Paris’i. Burada geçireceğiniz 2-3 saat sonrasında aracınızla Hisarlıktepe’yi arkanızda bıraktığınızda, Truva’nın en suçsuz karakteri olmasına rağmen tüm savaşı neredeyse tek başına yüklenen ve Aşil tarafından öldürülen Hektor’a üzülecek, savaşın çıkmasına neden olan Paris’e de kızacaksınız biraz. EYYVAH EYVAH’IN DOĞAL SETİBundan sonraki hedefiniz Geyikli. “Eyyvah Eyvah” filmiyle epey gündeme gelen Geyikli’ye varmadan, yeni adı Uluköy olan Kestanbol’a sapın. Zeytin bahçeleri arasından geçen yol, kısa süre sonra Alexandria Troas’a getirecek sizi. Yemyeşil zeytin ağaçları ile kıpkırmızı gelincik tarlaları içinde muhteşem bir renk cümbüşü oluşturuyor. Yol, kentin içinden geçiyor. Bu nedenle aracınızı iyice kenara almanızda fayda var. Kent, İ.Ö 310 yılında Antigoneia adıyla kurulmuş. Büyük bölümü ne yazık ki toprak altında henüz. Sizin gezeceğiniz, Hadrianus döneminde yapılmış olan görkemli bir hamamın kalıntıları. Kemerlerin altından geçerken dikkat edin. Zamanla aşınan çimento, özellikle kemerli yapılardaki taşları tutamayacak hale gelmiş. KISA KAPLICA KEYFİBirkaç kilometre ilerisindeki Kestanbol kaplıcası, yüzlerce yıldır aynı yerde insanlara şifa dağıtıyor. Zamanınız varsa küçük bir kaplıca keyfi de yapabilirsiniz. Kestanbol köyündeki kahvelerden birinde bir çay molası verin ve Koçali Köyü’nü sorun. Köyün çok yakınında, kaynaklarda henüz çok fazla yer almayan, uzmanlarınca bilinmesine rağmen daha çok benim yazılarımla gün ışığına çıkan üç granit ocağı var. Bu ocaklardan en büyüğünün içinde çapları 160 cm, uzunlukları ise 10 metre civarında olan yedi sütün yatıyor. Sütunlar o kadar kusursuz ki, sanki dün topraktan çıkarılmış ve modern makinelerle parlatılmış izlenimi veriyorlar. Ocak aynasında granitlerin nasıl çıkarıldığının izleri hâlâ duruyor. Keski izleri o kadar taze ki sanki işçiler yemek molası vermişler de biraz sonra geri dönecekler gibi hissediyor insan. Taş ustaları bu kadar büyük boyutta graniti tek parça çıkarmak için oldukça uğraşmış olmalılar. Günümüz teknolojisinde bile böylesine kusursuz mühendislik çalışması yapmak o kadar kolay değil. Burada 1-2 saat zaman geçirebilirsiniz. GÜNEŞİ BURADA BATIRACAKSINIZEğer zamanınızı iyi kullanmışsanız, akşam üzeri romantizmi için önereceğim yere doğru yönelebilirsiniz. Doğunuzda kalan Çığrı Dağı’na nasıl gideceğinizi sorun. Yarım saat geçmeden Ezine yoluna çıkacaksınız. Yokuşun bittiği yerde, sağda bir çeşme göreceksiniz. Bugünkü son aktiviteniz burada olacak. Araçtan inerek Neanderea tabelasını takip edin. Güneşi burada batıracağız. Çok değil 15 dakika sonra, günümüzden tam 2 bin 800 yıl önce Çığrı Dağı’nın zirvesine kurulmuş olan antik kentin giriş kapısına varacaksınız. Surları neredeyse tamamen ayakta olan kent, toprağa gömülü durumda. İlk dikkatinizi çekecek şey, muhteşem manzara olacak. Bozcaada, akşam saatlerinde Ege Denizi içinde karanlık bir siluet olarak görünüyor. Mevsim ne olursa olsun bu saatlerde burada üşürsünüz. Bu nedenle sıkı giyinmekte fayda var. Ege’den esen rüzgâr, Çığrı Dağı’nın zirvesini çevreleyen Neandrea antik kentinin granit blokları arasına girerek yaklaşık 2bin 800 yıldır süren uğraşına devam ediyor. Rüzgârın kaldırdığı toz zerrecikleri, surları aşarak antik kentin zamana direnemeyerek harabe haline gelmiş yapılarının üzerini biraz daha örtüyor. Antik kente sessizlik ve sakinlik hakim, zaman sanki 2 bin 800 yıl önce durmuş gibi. Surlar da olmasa buralarda bir vakit yaşam olduğuna inanmak zor. Her şey zaman değirmeni içinde nasıl da öğütülmüş. Geriye kalan, antik kentin su kaynakları. Çeşmeler az da olsa su akıtmaya devam ediyorlar. Böylesine büyük bir kentin burada kurulmasının en büyük sebebi de bu olsa gerek.KONAKLAMA ASSOS’TA Güneşi batırdıktan sonra tekrar arabanıza dönün. Akşam Assos’ta konaklayacaksınız. Ayvacık’tan Behramkale yoluna saptıktan 17 kilometre sonra Assos’a varacaksınız. Yol çok virajlı. Yorgun olduğunuz için daha dikkatli olmanızda fayda var. Burada konaklamak için çok fazla seçenek var. Önceden rezervasyon yaptırırsanız akşam karanlığında otel aramak zorunda kalmazsınız. Assos, Midilli adasından gelen Methymnalılar ve Aioliler tarafından kurulmuş. Kentin en önemli yapısı İ.Ö 600 yılında yapılan Athena tapınağı. Akropolün içindeki tapınak, zamana direnişini tüm görkemiyle ve inatla sürdürüyor. Sabah kahvaltısından sonra Assos kentinde tarihin derinliklerinde yapacağınız birkaç saatlik zaman yolculuğundan sonra rotanızı Zeus Altarı’na çevirin. Muhteşem manzarası olan Zeus Altarı, Adatepe köyünün Edremit körfezine bakan kayalıkları üzerinde bulunuyor. Altar dışında eski Rum evlerinin bulunduğu Adatepe de gezilmesi gereken bir yer. Assos’a 23 kilometre uzakta bulunan Smintheion, keşif gezinizin son durağı olacak. Gülpınar’ın kuzeyindeki bir vadinin içinde yer alan kent, İyon düzeninde yapılmış ve içinde 14 sütunlu bir tapınak var. Tapınağın sütunları üzerinde İlyada destanından alınmış, Truva savaşını anlatan süslemeler bulunuyor.Önümüzdeki haftasonu nereye? (7- 8 Mayıs)istanbul’DAN...Trenle Eskişehir’e: 7 Mayıs Cumartesi 06.30’da Haydarpaşa Garı’nda buluşma, 07.00 treniyle Eskişehir’e hareket. 4 saatlik yolculuk sonrası Eskişehir’e varış. Sazova Bilim ve Kültür Parkı’nda korsan gemisi ve çevre ziyareti sonrası şehrin ünlü çiğ börekçilerinde öğle yemeği molası. Ardından yeni opera binası, havacılık müzesi ve devrim arabası gezileri. Şahin Tepesi’ndeki Şelale Park’ta şehir manzarası eşliğinde çay molasından sonra Anadolu Üniversitesi kampüsünde araçla gezi. Pazar, Cumhuriyet Müzesi, odun pazarı, Cam Sanatları Müzesi, Beyler sokağı, Hafız Ahmet Konağı ve Karikatür Müzesi ve Lületaşı Müzesi gezilerinin ardından yörsel el sanatlarının üretildiği çarşıda serbest zaman. Alışveriş sonrasında Porsuk nehrinde tekne turu. Saat 16:45 de Cumhuriyet Ekspresi’yle istanbul’a dönüş. Fiyatı 159 lira (Konaklama, tren biletleri, seyahat güvence paketi, ulaşım, çevre gezileri) Tel: (212) 444 01 79 www.cafetur.com Efes’e: 6 Mayıs Cuma 22.00’de hareket. Cumartesi sabah Şirince’ye varış ve köy gezisi. Ardından Efes ve yakın çevresinde bulunan eski devirlerine ait önemli eserlerin bulunduğu Selçuk-Efes Müzesi ve İsabey Camii gezileri. Günün son etkinliği, Ayasuluk Tepesi’nde yer alan St. Jean Bazilikası ziyareti. Pazar kahvaltıdan sonra Hz. İsa’nın annesi Meryem’in son yıllarını geçirdiğine inanılan kilisenin bulunduğu Bülbül Dağı’na hareket. Meryem Ana Kilisesi ve Evi’ni ziyaretle Kutsal Çeşme ve Dilek Duvarları gezilerinin ardından Efes Antik Kenti’ne hareket. Efes Antik Kenti’nde Magnesia Kapısı, İsis Tapınağı, Belediye Sarayı, Domitian Tapınağı, Zafer Tanrıçası Nike kabartması ve Memnius Anıtı’nı görüp, Zafer Kapısı’ndan geçerek, Kuretler Caddesi’nde yürüyüş. Skolastika Hamamları, yamaç evleri, Trojan Çeşmesi, Hadrian Tağınağı, Latrina, Aşk Evi, Celcius Kütüphanesi ve ticaret Agorası’nı görüp Sütunlu Mermer