Geleneksel Doğu’yla modern Batı’nın karması

Egzotik bir seyahat rotası olarak Tayland, renkli kültürü, kültürel geçmişinden aşılanmış misafirperverliği ve güler yüzlü insanlarıyla sadece Güney Asya’nın değil, dünyanın en popüler turistik cazibe merkezlerinden birisi. Tayland’ın cazibesinin birçok nedeni var, Budizm’in yarattığı renkli kültür, neredeyse her mevsim tatil yapmaya uygun tropikal iklim, beyaz kumlu plajları ve muhteşem doğası listenin başında yer alıyor. Tayland’ın başkenti Bangkok’ta ise geleneksel Doğu yaşantısını, Batı modernizmiyle buluşturup kendine hayran bırakmayı başarıyor. Tayland’da turizmin kalbi Bangkok bir diğer adıyla (Tayca ‘Krung Thep’) Melekler Şehri’nde atıyor.

Türkiye ve Tayland bu yıl 60’ıncı dostluk yılını kutluyor, öte yandan iki ülkenin ilişkilerinin Osmanlı ve Siyam İmparatorluğuna kadar dayandığı biliniyor. Dostluğun 60’ıncı yılında Tayland Ankara Büyükelçiliği’nin davetiyle resepsiyona katılmak için Bangkok’a gittik. 9 saatlik uçuşun ardından şehre vardığımızda değişen iklim dikkat çeken ilk unsur oldu. Taylandlılar hava sıcaklığıyla alakalı “Burada üç mevsim var. Sıcak, daha sıcak ve çok daha sıcak” diyerek espri yapıyor. Biz ‘sadece sıcak’ olan mevsiminde nemden de dolayı nefes almakta epey zorlandık. Öğrendik ki Bangkok, Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından dünyanın en sıcak büyükşehri seçilmiş. Bir yaz tatili planınız varsa Bangkok’ta birkaç gün geçirdikten sonra egzotik adalarına doğru yolculuk etmeniz en iyisi olur. Bangkok’un gökdelenlerinin yanı sıra İstanbul’a benzer bir diğer özelliği de trafiği. Trafik her saat çok yoğun! Bu nedenle bir tür motor taksi olan ‘tuktuk’larla gezmek çok daha eğlenceli ve hızlı ulaşım imkânı tanıyor.

Michelin yıldızlı sokak lezzetleri

Tayland’da sofraya oturduğunuz zaman masada bıçak göremezseniz, şaşırmayın, yemek genelde sadece kaşık ve çatalla yeniliyor. Asya kültüründe bıçak silah olarak kabul edilip şiddeti temsil ettiği için sofralarda yasaklandığı ve bu geleneğin sürdürüldüğü söyleniyor. Bir diğer tuhaflık ise çorbanın tüm yemekler bittikten sonra en son servis edilmesi. Yemekten sonra tatlı yerine de aromatik meyveler tercih ediliyor. Şehirde karnınızı doyurmak için sokaklara kurulan açık hava restoranlarını tercih edebilirsiniz. Üstelik Bangkok’un dünyaca ünlü sokak restoranları yüksek kalite simgesi ‘Michelin Yıldızı’ kazanmış. Çin yemeklerine düşkünseniz özellikle şehrin en kalabalık noktası olan Bangkok Çin Mahallesi’ni ziyaret etmekte fayda var. Yaygın bilinen bir yanlış bilgiyi de düzeltmek isterim. Bangkok’ta her köşe başında kızarmış böcek yenmiyor. Ararsanız bazı sokaklarda el arabasında böcek satanları görmek mümkün fakat ilgi yoğun değil.

Nereler gezilmeli?

Grand Palace: Bangkok’un Topkapı Sarayı desek yanlış olmaz. Mimarisi tek kelime ile büyüleyici. Ama bizim gibi öğlen saati gitmek kesinlikle yanlış bir hareket olur. Aşırı sıcak olan hava inanılmaz kalabalık ziyaretçi gruplarıyla daha da bezdirici olabiliyor. En doğrusu hafta içi sabah ya da akşam saatlerinde burayı gezmek olur...

Wat Pho: Meşhur yatan Buda heykelinin olduğu tapınak. Heykelin uzunluğu 46 metre.
Wat Arun: Bir başka göz alıcı tapınak. Wat Pho ve Grand Place Chao Praya nehrinin bir tarafında Wat Arun ise diğer tarafında yer alıyor. Gün batarken burası muhteşem görünüyor. Chatuchak Pazarı: Bangkok’a gidenlerin eğer hafta sonuna denk geliyorsa mutlaka görmesi gereken yerlerden birisi. Burası dünyanın en büyük hafta sonu pazarıymış. İçinde tam anlamıyla ne ararsanız bulmanız mümkün, fiyatlar şehir içine göre çok daha uygun. Pazarlık etmeyi unutmayın.

Bunları yapmadan dönmeyin!

* Bangkok havası itibari ile teras bar ve restoranların çok yaygın olduğu bir şehir. Bir akşam üzeri gün batımı için mutlaka bu mekanlardan birine gidin... Biz Lebua Hotel’in roof’ unda bulunan Hangover2 filminin çekildiği Sky Bar’ı tercih ettik. Gecesi ve gündüzü ayrı güzel.

* Masajın doğduğu topraklara gelip de masaj yaptırmadan dönmek olmaz. Bangkok’un her sokak arasında bulunan masaj salonlarında fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Aroma yağlı masajın dışında Taylan’da özgü Thai masajını ve ayak masajını da mutlaka denemelisiniz.

* Bakkalda dahi bulabileceğiniz mucizevi krem Tiger Balm’dan mutlaka satın alın. Baş ve vücut ağrılarının yanı sıra, sinek ısırıkları için de bire bir.

* Sokaklarda satılan birbirinden lezzetli tropik meyvelerin tadına bakın.

*Tayland kültürünü daha iyi anlamak ve keyifli vakit geçirmek için Siam Niramit’e gidin ve orada Siam Niramit Show’u izleyin. Geleneksel Thai kültürünü ve sanatını içeren bu tiyatro gösterisi yaklaşık 70 dakika sürüyor. Çocuklarınızla birlikte izleyebilirsiniz.

* Bangkok’a 40 dakika uzaklıkta yer alan Ban Sala Din köyüne giderek teknelerle Lotus çiftliğinde gezintiye çıkıp kendi lotus buketleri yapın. İçinde bulunduğunuz doğaya hayran kalacaksınız.

* Chinatown’da dolanıp michelin yıldızlı sokak yiyeceklerinin tadına bakın.