Derleyen: Cemile Gelgeç | Fotoğraflar: Pixabay
Yeşil ve mavinin buluştuğu sıra dışı bir ülke... Sadece üç trafik ışığı var, hapishane yok, evlerin çatısı çim hatta...
İskoçya'nın kuzeybatısında, İzlanda'nın güney doğusunda yer alan Faroe Adaları, Danimarka'ya bağlı özerk bir yönetim. Kendi kendini yöneten Faroe Adaları pek çok kişi tarafından az tanınmış olsa da Kuzey Atlantik Okyanusu'ndaki bu nefes kesici güzellikteki bölge okuduğunuzda inanamayacağınız ilginç özelliklere sahip...
Martı ve koyunlar insanlardan fazla
Faroe Adaları'nda martılar ve koyunların sayısı çok fazla. 18 adada yaklaşık 50.000 insan var, ancak 70.000 koyun ve yarım milyon martı... Ayrıca koyunlar, otları kesmede oldukça önemli bir rol oynuyor. CN Traveller'a göre, martıları izlemek için en iyi yer Faroe Adası'nın batısındaki Mykines bölgesi…
Hapishaneye gerek yok
Burada o kadar az suç var ki adalarda hapishane yok! Peki birisi suç işlediğinde ne oluyor? Takımadaların en büyük adası olan Streymoy’da 12 hücreli bir hapishane var. Mahkumların odalarında kendilerine ait televizyonları var ve dışarıdaki mini golf sahasını kullanmalarına izin verilir. Ancak burada sadece 18 ay veya daha az hapis cezasına çarptırılan şiddet içermeyen suçlular kalabilir. Danimarka'da ciddi bir suç işleyen veya daha uzun hapis cezası alan herkes hapse atılıyor.
Ancak burada sadece 18 ay veya daha az hapis cezasına çarptırılan şiddet içermeyen suçlular kalabilir. Danimarka'da ciddi bir suç işleyen veya daha uzun hapis cezası alan herkes hapse atılıyor.
Doğurganlık oranı çok fazla
Avrupa'nın geri kalanından farklı olarak, Faroların 2016’da 2,6 gibi yüksek bir doğurganlık oranı var. Muhtemelen düşük suç oranı ve güçlü aile merkezli kültür nedeniyle, çocuklara kendi başlarına keşfetme özgürlüğü veriliyor. Buna bağlı olarak, yaşam beklentisi oranı da çok yüksek. Erkeklerin yaşam ortalaması 79.9 yıl ve kadınlar için 84.4 yıl olarak biliniyor.
Atlantik Okyanusu üzerindeki tek köprü
1973'te açılan Streymin köprüsü, takımadaların en kalabalık ikisi olan Streymoy ve Eysturoy adalarını birbirine bağlar. 220 metre yükseklikte, Sundini Sound'u en dar ve en sığ noktasında kaplar, bu nedenle yerliler burayı "Atlantik üzerindeki köprü" olarak adlandırır. Yakın zamanda bir denizaltı tünelinin açılması ve köprü üzerindeki trafiği büyük ölçüde azaltması bekleniyor.
Bir yerde yağmur, bir sonraki kar ve üçüncü bir yerde güneşin görülmesi burası için sıradan bir doğa olayı sayılıyor. Dört mevsimi tam anlamıyla bir günde yaşayabilirsiniz!