Mehmet YAŞİN / myasin@hurriyet.com.tr
Türkiye'nin her köşesinden... 10 ilçe, 10 lezzet
Türkiye’nin her köşesinde farklı bir lezzete rastlamak mümkün! Böylesine zengin bir mutfağa sahibiz. Önemli olan bu lezzetleri keşfedebilmek, nerede ne yiyeceğini bilmek... Size bir tüyo: Bunun için yemek öncesinde bir kahvede mola verip, bir çay içimi süren dostluklar kurun. Bu dost sohbetlerinde ne yemeli ve nerede yemeli sorularının en doğru yanıtını bulabilirsiniz. Bu yazıda 10 kasabada 10 lezzet seçtim ama bir hayli zorlandığımı itiraf edeyim.
Toplamda 10 yer öneriyorum ama bana kalsa bu rakam daha da fazla olurdu. Yapacak bir şey yok. Editörün kararı bu yönde. Bu karara karşı koymadım ama bir pazarlık yaptım: “Bu seçimi arada bir tekrarlayalım ve her seferinde zorunlu olarak liste dışı kalan diğer kasabaları da tanıtalım”. Teklifim kabul gördü. Bu konuda sizlerden de yardım bekliyorum. Siz de listeler yapıp bana gönderebilirsiniz.
Urla: Güvecin en lezzetlisi. İzmir’in bu şirin ilçesi, doğa ve tarihin kucaklaştığı bir yer. Geçmişi MÖ 4000’lere kadar uzanıyor. Antikçağın en önemli üretim merkezi... Ayrıca 1963 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan şair Yorgo Seferis’in doğum yeri. Pazar günleri kurulan pazar yerinde her türlü otu, sebzeyi bulmak mümkün.
Çoğu kişi Urla’nın başyemeğinin balık olduğunu zanneder. Bu kısmen doğrudur. Aslında Urla mutfağının kral yemeği güveçtir. Bu yemeği yemek için bir zamanlar İzmirliler buraya akın ederlerdi. Şimdi Urlalılar dışında pek bilinmiyor. Bu ilçeye giderseniz, bu muhteşem güvecin tadına mutlaka bakmalısınız. Bu konuda size önereceğim adres ise: ‘Beğendik Abi’ lokantası.
Çeşme mutfağının bir başka başyapıtı ise ‘Kumru’ adı verilen çok özel sandviç. Bu işin piri ise Ilıca’daki dükkânında bu işi sürdüren Hüseyin Usta... Nohut mayasıyla yapılan özel Kumru ekmeği onun icadı. Izgara edilmiş salam, sosis, sucuk ve domates, yine ızgarada kızartılmış iki ekmek dilimi arasına konarak yapılan sandviç yiyenlerin damaklarını şenlendiriyor. Hüseyin Usta, bu sandviçin mideyi rahatlattığını, onun için akşamcıların sabah uyanır uyanmaz Kumru yediklerini söylüyor.
Selçuk: Köftenin doğru adresi. Selçuk, dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biri… Efes Müzesi bu ilçenin sınırları içinde! Onun için her yıl binlerce turist bu ilçeye akın ediyor. Antik çağda birçok filozof yetiştiren Selçuk, zeytinyağı ile yapılan yemekler, ot kavurmalarıyla meşhur
Edremit: Körfezin lezzet merkezi. Arkasında Kaz dağları, önünde masmavi Ege ile bölgenin önemli merkezlerinden biri olan Edremit, Türkiye’nin en lezzetli zeytinyağlarını üretiyor. Onun için zeytinyağlılar ön planda. Altınova ve Akçay gibi turistik bölgeleri sayesinde yaz aylarında nüfusu bir kaç misli artan ilçenin en önemli lezzet durağı ‘Cumhuriyet Lokantası’.
1923 yılında kurulan bu lokanta, tipik bir esnaf lokantası. Tavuk, paça, mercimek, mantar, işkembe çorbaları ile güne başlayan lokantanın en meşhur yemeği kadınbudu köfte.
Bozdoğan: Damak çatlatan pideler. Madran Dağı’nda yer alan Aydın’ın bu yeşil ilçesi adını Çukurova’dan göç edip gelen Bozdoğan Aşireti’nden almış. İlçe halkı Madran Baba Dağı’ndan fışkıran kaynak suyuyla çok övünüyor. Yaz aylarında yere kazılan çukurlarda pişen tandır da önemli lezzetlerinden biri. Ama Bozdoğan pidesinin lezzeti bambaşka… Onu yiyebilmek için gelenler hafta sonları ilçeyi dolduruyor. Bu muhteşem lezzeti tadabileceğiniz en doğru adreslerden biri ‘Mikado’.
Yıllardan beri bu işi yapan Ahmet Usta, lezzetin tadının sırrının Madran suyu olduğunu öne sürüyor. Oklava kullanılmadan mermerin üstünde çeke çeke hazırlanan hamurdan birçok çeşit pide yapılıyor. Ama Bozdoğan Yuvarlığı’nın lezzeti bambaşka. Üstüne turunç suyu sıkılarak yenen bu özel pide adeta damakları çatlatıyor. Tahin, toz şekeri ve manda kaymağı ile yapılan pide de en lezzetli tatlılardan biri.
Korkuteli: Dondurmanın yanmışı. Antalya’nın yükseklerdeki bu ilçesi, antik dönemden beri önemli bir yerleşim yeri… Nüfusu Türkmen kökenlilerden oluştuğu için mutfak et ağırlıklı. Antalyalıların boğucu sıcaktan kaçıp sığındıkları bu yayla, Türkiye’nin kültür mantarı yetiştirme merkezi.
Akdeniz’in şehir büyüklüğündeki bu ilçesi Türkiye’nin önemli turistik ve sanayi merkezlerinden biri. Kuruluşu M.Ö. 333 yılına dayanan bu ilçe doğal plajları, Nur Dağları’ndaki rüzgârlı yaylaları, limanı ile meşhur. İskenderun denince akla ilk gelen lezzet künefedir.
Bu künefenin en lezzetli yapıldığı yer de ünlü ‘Petek Pastanesi’dir. Pastacılığı Rusya’da öğrenen ve 1942 yılında İskenderun’a göç eden Hasan Usta ve oğlu Tevfik Usta tarafından kurulan bu pastane ilçenin buluşma merkezidir. Burada yapılan her türlü tatlı oldukça lezzetlidir ama dondurma ve künefenin tadı bambaşkadır.
Taşköprü: Kuyu kebabının kralı. Kastamonu’nun bu tarihi ilçesi, Türklerin Anadolu’daki en eski yerleşim yerlerinden biri. Burada yetiştirilen sarımsağın tadı tüm dünyanın malumu! Salı günleri kurulan ‘Sarımsak Pazarı’ ilçeye gelenlerin en çok uğradıkları yerlerinden biri.
Salihli: Közün üstündeki lezzet. Herkes Manisa’nın ilçesi Salihli’yi kiraz diyarı olarak bilir. Doğrudur, Türkiye’nin en lezzetli kirazı burada yetişir. Aslında bu ilçe sadece yiyecekleriyle ünlü değil. Dünyada ilk paranın basıldığı yer buradaki Sardes kenti. Ayrıca çevredeki ‘Bin Tepeler’ denen Anadolu Piramitleri Türkiye’nin en ilginç arkeolojik merkezlerinden biri
Bursa’nın bu büyük ilçesi aynı zamanda bölgenin en büyük sanayi merkezlerinden biri… Türk mobilyacılığının başkenti! Kent büyüklüğündeki bu ilçenin diğer bir özelliği de çok lezzetli köfteleri. Kentin girişindeki köfte heykeli bu ilçenin köfteyi ne kadar sevdiğinin kanıtı…