Başak DİZDAR / Instagram: @geziograf

Haber Giriş: 02 Şubat 2017 - 08:00 | 02 Şubat 2018 - 17:17

Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak rotalar!

Kışın kendisini en çetin şekilde hissettirdiği şu günlerde, herkes göçmen kuşlar misali sıcak rotalara ulaşmanın peşinde. Biraz güneşlenmek, biraz turkuvaz sularda yüzmek, biraz da egzotik kokteylleri tatmak için saatler boyu sürecek uçak yolculuklarını dahi göze alır durumdalar. İşte size kışın içinizi ısıtacak 5 güzel öneri... Üstelik listedeki bazı ülkeler Türklere vize istemiyor!

1- Gemi ile yolculuk: KARAYİPLER

Keyif dolu bir Karayip seyahati için, öncelikle yolunuzu palmiyelerle süslü ve gece hayatıyla ünlü Miami'ye düşürün derim. Art deco otellerinden birinde konaklayın.

Gece boyunca Ocean Drive'ın tadını çıkarın. Versace'nin Evi'ni görün, İspanyol Yolu'nu keşfedin. Sonrasında Fort Lauderdale'den kalkan gemilerden birine binin ve Karayipler'in, turkuaz adaların, bembeyaz kumsalların keyfini sürün. İşte bu harikulade duraklarından bazıları:

Turks and Caicos

Istakozları, yunusları, mercan duvarları ve el değmemiş güzellikteki toprakları ile tanınan Turks ve Caicos Adaları, Karayipler'deki en gözde duraklardan biri. Ada ekonomisi, büyük oranda turizme dayalı.

Zaman zaman görülen kasırgalar, turistlerde tedirginlik yaratsa da, dünya üzerinde ilk görüşte aşık olacağınız nadide yerlerden biri.

Sahil kesimi, 'island shop' adı verilen sıra sıra dizili küçücük dükkanlarla dolu.

Conch salataları, adanın başta gelen ihracat ürünü olan ıstakozları ve Jamaikalı göçmenlerce adaya kazandırılan ''Jerk Chicken'' ise, tadılabilecek lezzetleri.

St.Thomas

Virjin Adaları'nın gözbebeği, St.Thomas. Trunk ve Magens koyları, keyifli zaman geçirebileceğiniz ve biraz pina colada eşliğinde günü yumuşatabileceğiniz yerler.

Rom fabrikasını gezmenizi öneririm. Burada Karayipler'in vazgeçilmez içkisinin nasıl yapıldığını yerinde görme imkanı bulacaksınız. Kehribar Müzesi, en popüler turistik etkinliklerden biri. Müzenin çıkışında yer alan Kehribar Duvarı'na dokunmak, turistler arasında bir gelenek halini almış durumda.

Başkent Charlotte Amalie'nin sokaklarını şöyle bir turlamayı da unutmayın. Özellikle, 17. yüzyılın sonlarına doğru yapılan ve adını Danimarka kralı V.Christian'dan alan Christian Kalesi, mutlaka görülmeli.

Karasakal'ın Kalesi'nde ikram edilen ve özel bir tarifle hazırlanan 'Karasakal'ın İntikamı' isimli içki de tadılmaya değer doğrusu.

Porto Riko

Berrak denizi, ışıl ışıl kumsalları ve rengarenk evleri ile ünlü Porto Riko'nun başkenti San Juan, cruise gemilerinin popüler uğrak limanlarından biri.

Porto Riko, İspanyolca 'zengin liman' anlamına geliyor. Ada, gerçekten de turistlere envai çeşit eğlence sunarak, adının hakkını veriyor. San Cristobal Kalesi, San Juan Katedrali, Santa Catalina Sarayı, Barbosa Park ve eski şehir bölgesi görülmesi gereken başlıca yerleri.

San Juan Ulusal Tarih Alanı da, eski dünyanın keşfi ve adanın tarihi hakkında engin bilgiler barındırıyor. Kenti süsleyen İspanyol koloni mimarisinin güzel örnekleri de görülmeye değer.

Bunların başında Fabrica de Sodas ve El Convento Oteli geliyor. Limandan ayrılmadan önce, hindistan cevizi soslu kızarmış karideslerini ve Callaloo çorbalarını denemenizi öneririm.

Bahamalar

Pırıl pırıl kumsalı, üzerine firuzelerin serpildiği denizi ile Bahamalar, benim Karayiplerde en sevdiğim yerlerden biri. Aslında ülke tek bir adadan meydana gelmiyor. 700'den fazla irili ufaklı adadan oluşuyor.

Burada yer alan tüm adaların denizleriyse, dünyanın en temizleri arasında. Bahamalar'a beslediğim sevginin bir nedeni de bu diyebilirim.

Adaya gelirken yanınıza Amerikan doları almayı unutmayın. Her ne kadar Bahamalar'ın para birimi Bahama Doları olsa da, her yerde Amerikan Doları kullanılıyor. Bahamalar, Türk vatandaşlarından vize de istemiyor.

Britanya Virjin Adaları, Karayipler

2- Dansın ve eğlencenin adresi KÜBA

1950'lerin Amerikan arabaları, leziz kokteylleri, puroları, bembeyaz kumlu sahilleri ile Küba, son zamanlarda en dikkat çeken rotalardan biri haline gelmiş durumda.

Ambargonun kalkmasıyla birlikte ülkenin ruhunun da ortadan kaybolacağı endişesi, Castro'nun da ölümü ile birlikte turistleri akın akın ülkeye yönlendirmiş durumda.

Türkiye'den direkt uçuşların başlatıldığı şu günlerde, değişime uğramadan devrimin ülkesini, Che'nin Yurdu'nu görün derim. Özellikle başkent Havana, adım başı karşınıza çıkacak müzisyenleri ve çiçekçi kadınlarıyla tam bir renk cümbüşü içinde.

Rom bazlı kokteyllerin envai çeşidini bulabileceğiniz barları ve kafeleri ise oldukça davetkar.

Şehir adeta bir film seti. Her sokağı, her kaldırımı, her karesi ayrı bir 1950 sahnesi. Biraz eğlence, biraz salsa için bile yolunuzu buraya düşürmeye değer derim.

3- Çöl güzeli ABU DHABİ

Camileri, turkuaza çalan denizi ve gün batımıyla ünlü bir çöl güzeli, Abu Dhabi. Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti, aynı zamanda da en büyük şehri.

Zengin ve gösterişli kent, bu haliyle Basra Körfezi'nin Manhattan'ı olarak anılıyor. Bir zamanlar basit bir balıkçı kasabası iken, petrolün bulunmasıyla birlikte bugünkü ihtişamına kavuşmuş.

Taj Mahal'i andıran ve emirliğin en büyük camisi olan Sheikh Zayed Camii muazzam.

Otelleri, parkları, plajları ve hektar hektar bahçeleri ile kent, bu kış günlerinde keyfinizi yerine getirecek. Dünyanın en hızlı rollercoaster'ına sahip Ferrari Oyun Parkı ise, şüphesiz küçük büyük herkesin en ilgisini çeken yerlerden.

Ülkeden ayrılmadan önce ilklerin ve enlerin şehri Dubai'yi gezmeyi, çöl safarisi yapmayı ve bedevi kamplarını ziyaret etmeyi unutmayın.

4- Balayı rotalarının yıldızı: MALDİVLER

Hayat boyu bir kez yaşanabilecek deneyimlerden biri, Maldivler... Maldivler, 1200'e yakın adadan oluşan bir devlet. Adaların ancak dörtte birinde yerleşim bulunuyor.

Geri kalan adalar ise, halen bakir ve ıssız. Üzerinde otel bulunan adalar, resort-island olarak anılıyor. Sualtı restoranlarından tutun da, kumsala kurulan balayı masalarına kadar her şey en ince detayına kadar düşünülmüş durumda.

Her yer buram buram romantizm kokuyor. Odalarda çiftlere özel duşlar, yan yana lavabolar bile var. Burası, tam anlamıyla balayı çiftlerinin cenneti. Ülkede ekonomi, esas olarak balıkçılığa dayalı. Tüple ya da şnorkel ile dalış, yavru köpekbalıklarıyla yüzme, denizaltı ile mercan şehirlerinin keşfi ve başkent Male'ye düzenlenen geziler en popüler aktiviteler.

Deniz uçaklarıyla gökyüzünden atolleri izlemenize olanak sağlayan 'Photo flight' turları da oldukça etkileyici. Otellerin bulunduğu adalarda giyim serbest. Ancak, başkente ya da yerel adalara bir ziyaret düşünüyorsanız omuzlarınızdan diz altına kadar giyinik olmanız uygun olacaktır.

Yemeklerine gelince, Maldiv mutfağı ağırlıklı olarak balığa dayalı. Bunların başında ton balığı geliyor.

Neredeyse her yemeğin içinde ton balığına rastlamanız mümkün. Hafif acı, mutfaklarının bir parçası. Hindistan ceviziyle soslanmış yemekleri de oldukça leziz.

5- Macellan'ın izinde GÜNEY AMERİKA

Gemiyle gezilebilecek ender güzellikteki rotalardan biri Güney Amerika. Özellikle de Macellan'ın peşinde Patagonya... Macellan, bu bölgede yaşayan yerlilere kocaman ayaklarından dolayı Pata Grau yani Büyük Ayaklar adını vermiş.

O günden sonra bölge, Patagonya yani 'Büyük Ayakların Toprakları' olarak anılmaya başlamış. Güney Amerika'yı gemi ile dolaşmanız halinde, dünyanın en güney ucundaki yerleşim yeri Ushuaia'dan, Jules Verne'in sözünü ettiği 'Dünyanın sonundaki fener'e kadar görmeniz mümkün.

Dünyanın sonundaki postaneden sevdiklerinize kart atabilir, buraya ayak bastığınıza dair pasaportunuza damga vurdurabilirsiniz. Şili fiyortlarına ulaştığınızda ise, dilerseniz leziz deniz ürünlerini tadın, dilerseniz çiftliklerinde barbekü keyfi yapın.

Bu çiftliklerde, koyun kırpma tekniklerini de öğrenebilirsiniz. Macellan penguenlerini fotoğraflamak ve Macellan Boğazı'nda seyretmek ise, gezinizin en unutulmaz anıları olacak.