Selim ONAT

Haber Giriş: 17 Ekim 2017 - 09:00 | 17 Ekim 2017 - 09:29

Kapadokya’da görülmesi gereken en iyi 10 yer

Dünyada eşi benzeri olmayan bir coğrafya… Binlerce yıl öncesine uzanan geçmiş, peribacaları, yer altı şehirleri, mağara otelleri, yılkı atları, vadileri, müzeleri, konakları, unutulmaz gün batımı ve balon turlarıyla Kapadokya uyanmak istemeyeceğiniz bir rüya gibi! Bu hafta Kapadokya’da gezilip-görülecek sayısız yer arasından öne çıkanlarını seçtik.

Dünyada eşi benzeri olmayan bir coğrafya… Binlerce yıl öncesine uzanan geçmiş, peribacaları, yer altı şehirleri, mağara otelleri, yılkı atları, vadileri, müzeleri, konakları, unutulmaz gün batımı ve balon turlarıyla Kapadokya uyanmak istemeyeceğiniz bir rüya gibi!

Bu hafta Kapadokya’da gezilip-görülecek sayısız yer arasından öne çıkanlarını seçtik.

Fotoğraflar: Alamy

Ahmet Zeki Apalı – TUREB Başkanı
Murat Köksal – ATLAS Dergisi Yayın Direktörü
Aynur Tartan – TV programcısı, gazeteci
Saffet Emre Tonguç – Hürriyet Seyahat yazarı
Bahar Akıncı –Hürriyet yazarı

Serhan Güngör - Rehber
Serhan Yedig – Gazeteci
Yıldırım Güngör – ATLAS Dergisi yazarı
Nilay Örnek – Gazeteci
Şerif Yenen – Rehber

10- Asmalı Konak: OLD GREEK HOUSE
Türk dizi tarihine bir dönem damga vuran ‘Asmalı Konak’ bu evde çekilmişti.

1800’lü yıllarda Rum evi olarak inşa edilen konak bugün otel ve restoran olarak hizmet veriyor.

Taş duvarları, geleneksel kilimleri, dizinin sahnelerini hatırlayacağınız mekânlarıyla mutlaka görülmesi gerekenler listesinde olmalı.

9- 768 yaşında: SARIHAN KERVANSARAYI
Kervansaray Anadolu’yu kervansaraylarla donatan Selçuklular tarafından 1249’da inşa edilmiş.

Adını yapımında kullanılan sarı taşlardan alan yapı Ürgüp’e altı km. uzaklıkta yer alıyor.

İpek yolu ticareti için önemli bir durak olan kervansaray bugüne iyi formda ulaşmayı başarmış. Kervansarayda zaman zaman Mevlevi ayinleri de düzenleniyor.

8- Dünyada tek: GÜRAY SERAMİK MÜZESİ
Binlerce yıldır Anadolu’da yapılan seramik ve çömlekçiliğin farklı örneklerinin sergilendiği müze bölgenin kültürel birikimini dünyanın dört bir tarafından gelen ziyaretçilere tanıtıyor.

Dünyanın ilk ve tek yer altı seramik müzesi olan Güray’da çömlek imalatının her aşamasını görebilir ve dilerseniz siz de çömlek yapabilirsiniz.

7- 5 bin kişilik: KAYMAKLI YER ALTI ŞEHRİ
Geçmişi MÖ 3 bin yıllarında Hititliler’in kurduğu yerleşimin 20 metreye kadar olan dört katı bugün gezilebiliyor.

Ayrıca şehirde aynı anda 5 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor.

Yer altı şehrinin 2500 metrekarelik ziyarete açık alanlarında ahır, kiler, yemekhane, kilise, şaraphane, misyonerler okulu, uyuma ve dinlenme alanları ve mezar odası var.

Derinkuyu gibi sekiz katlı olan şehirde salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek tehlikeleri önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları yer alıyor.

6- Taş işçiliği: MUSTAFAPAŞA
Antik dönemlerde adı Sinasos olan Mustafapaşa Ürgüp’e gelmişken uğranılması gereken kasabaların başında geliyor.

Nüfus mübadelesine kadar Hıristiyanların yoğun olarak yaşadığı kasabada 1924’e kadar 30’a yakın kilise ve şapel ayrıca taş işçilikleriyle öne çıkan konaklar inşa etmişler.

Aziz George, Aziz Vasilios, Aziz Stefanos Kiliseleri, Konstantin ve Helena Kilisesi ile Aziz Basil Şapeli öne çıkıyor.

5- Trekking parkuru: GÜLLÜDERE VADİSİ
Çavuşin ve Göreme arasında yer alan Güllüdere Vadisi, pek çok kilise, manastır ve yaşam alanı kalıntılarının bulunduğu bir bölge.

Peribacası oluşumlarının en güzellerini izlenebileceğiz bir trekking parkuru olarak ilgi çekiyor. Yaklaşık dört km. uzunluğunda ve yalnızca yürüyerek kat edilebilen bir alan.

Vadide yer alan Üç Haçlı Kilise ile Ayvalı Kilise oldukça çarpıcı tarihi eserler.

4- Sekiz katlı dev şehir: DERİNKUYU YER ALTI ŞEHRİ
Roma İmparatorluğu’nun baskılarından kaçan ilk Hıristiyanların yerin altına inşa ettikleri en büyük şehir burası ve adını içindeki derin kuyulardan almış.

Murat Köksal, “Klostrofobiniz yoksa sekiz katlı bu devasa şehri kesinlikle gezin” yorumunu yapıyor.

3- En iyi manzara: UÇHİSAR KALESİ
Gün batımını, balonları, peribacalarını, Erciyes’in tepesini, Kızılçukur’u,Ürgüp’ü kısacası tüm Kapadokya’yı ayaklarınızın altındaymış gibi seyredeceğiniz en iyi manzarası sunuyor.

Günbatımında ziyaretçi akınına uğrayan kale 179 metre yükseklikte bulunuyor.

2- Her adımda başka: IHLARA VADİSİ
Melendiz Çayı’nın ve rüzgârların etkisiyle oluşan vadi yer yer 110 metreyi geçen derinliklere ve 14 km. uzunluğa sahip.

Vadi içine oyulmuş kiliseler, mağaralar ve Melendiz Çayı’nın görüntüsüyle inanılmaz güzellikteki atmosferleri bir arada barındırıyor.

Her adımda tarihin farklı bir dönemine rastlayacaksınız.

1- Kayalara oyulan şaheserler: GÖREME AÇIKHAVA MÜZESİ
Kaya oluşumlarını oyarak MS 4-13 yy arası yapılan yerleşimler büyüleyici güzellikte.

Hıristiyanlığın ilk dönemlerine ait freskleri göreceğiniz kiliseler, oturma mekânları, manastırlar, yemekhaneler ve konaklama alanlarını göreceksiniz. Bölge 1985’ten beri doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Göreme’nin en öne çıkan özelliği ise manastır eğitim sisteminin ilk burada başlamış olması.

Serhan Yedig, “Kayaları oyarak yaratılan mucizeyi, duvar resimlerindeki sanatı görmek için burası mutlaka görülmeli” diyor.