İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
İki yaşındaki kızlarıyla dünyayı geziyorlar
Nadiye Çağlar (32) matematik öğretmeni. Aynı zamanda da gezgin bir anne. Üniversitede başlayan seyahate olan ilgisi zamanla vazgeçemediği bir bağımlılık haline geldi. Eşi Taner Çağlar (33) da kendisi gibi bir gezgin... Bugüne kadar birlikte 30’dan fazla ülkeyi gezdiler. Çağlar ailesinin kızları Nil de şimdiden bir gezgin adayı. Henüz iki yaşında ama 15 ülkeye ayak bastı. Kimi zaman Avrupa’da kültürel keşifler yaptılar, kimi zamansa Avustralya’da vahşi hayatın izini sürdüler...
Nadiye Çağlar, matematik öğretmeni. Aynı zamanda da gezgin bir anne. Üniversitede başlayan seyahate olan ilgisi zamanla vazgeçemediği bir bağımlılık haline geldi. Eşi Taner Çağlar (33) da kendisi gibi bir gezgin... Bugüne kadar birlikte 30’dan fazla ülkeyi gezdiler. Çağlar ailesinin kızları Nil ile de şimdiden bir gezgin yaptılar. Nil iki yaşında ama 15 ülkeye ayak bastı. Avrupa’da kültürel keşifler yaptılar ya da Avustralya’da vahşi hayatın izini sürdüler...
Seyahat etmeye nasıl başladınız?
- Üniversite sınavını kazanana kadar ara sıra yaptığımız İstanbul, Antalya ve Manisa’daki akraba ziyaretlerinin dışında memleketim Sivas’tan neredeyse hiç çıkmadım. Ama dünyayı gezmek hayalimdi… Üniversite zamanımda farklı milletlerden öğrencilerin çevremde olması beni seyahate daha çok teşvik etti. Sonra ilk kez bir proje kapsamında İtalya’ya gittim, bir yıl orada yaşadım. Ardından seyahat etmek hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu.
Eşiniz de sizin gibi seyahate tutkulu mu?
- Benimle tanışmadan önce 5 kıtada 43 ülke ve 200’ün üzerinde şehir gezmişti. Bu konuda benzer görüşe sahip olmasak anlaşmamız muhtemelen çok zor olurdu. Çiftlerin her ikisi de istemezse bu kadar yoğun seyahat edilebilmesi gerçekten çok zor. Ben de 32 ülke ve 158 şehri gezdim.
Gezgin Anne olma fikri nasıl ortaya çıktı?
- Evlendikten sonra benim tatillerimin hemen hepsinde rotayı farklı ülkelere çevirdik. Gittiğimiz yerlerde araba kiralıyor ve en az üç ülke görmeden, her seyahatte ortalama 3 bin km. yapmadan dönmüyorduk. Oradan oraya koşturan, sürekli kendimizi bir yerlere atan halimizi gören hemen herkes “Çocuk olsun, siz de eve kapanıp kalmayı anlayacaksınız” derlerdi ama öyle olmadı…
Yani bebekle gezmek büyütüldüğü kadar zor değil...
- Tabii… Artık dünya benim ilk kez yurt dışına çıktığım zaman ki şartlara sahip değil. İyi planlamalarla seyahatleri çok uygun hale getirebiliyorsunuz. Sırf yorulacağımı düşünüp hayatı ertelemek, bebeğin büyümesini beklemek fikri gerçekten çok saçma… Bebeğimizle bambaşka dünya köşelerine gitmek çok huzur verici…
Nil ne zamandır gezgin, kaç ülkeyi gezdi?
- Anne karnındayken gezmeye başladı. Beş aylık hamileyken yaptığımız 10 günlük Balkanlar turuyla minik bir gezgin oldu. Tabii o zamanlar görmüyordu sadece hissediyordu. Sonra dünyaya gelince 15 ülkeye ayak bastık. Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa, Hırvatistan, Yunanistan, İngiltere, İskoçya gibi genelde Avrupa ülkeleri… Daha uzak rotalar ise Katar ve Avustralya…
Daha sakin bir seyahat planlaması mı yapıyorsunuz?
- Tam tersi... Gezilerimizde bol bol aktivite var. Uzun saatler süren şehir keşfi yürüyüşleri, keyifli kafelerde dinlenme, şehir içerisindeki dev park alanlarını gezme, hayvanat bahçesi gezileri gibi... Özetle içinde doğa olan aktivitelerden oluşuyor.
Neler yaptınız?
- Örneğin İskoçya’da Highlands trekking turları ve Avusturya’da Alp Dağları’nda yürüyüşler yaptık. En ilginci Avustralya’nın Tazmanya dâhil farklı eyaletlerindeki vahşi hayat içerisindeki keşiflerdi. Nil’in dünyanın dört bir yanında doğaya dokunuşu, farklı bitkiler ve hayvanları tanırken ki şaşkınlığı bizi çok mutlu ediyor. Dilerim ki, ömrü boyunca yeşille buluşmaktan hep keyif alır.
Nasıl hazırlanıyorsunuz, yanınıza neler alırsınız?
- Nil anne sütüyle beslendiği dönemler işler oldukça kolaydı. Uygun bulduğumuz an kolaylıkla besliyordum, ek gıda dönemi gelince tüm detayları düşünmem gerekti. Şimdi çareyi minik bir elektrikli ocak almakta buldum. Bunun dışında küçük bir ilaç ve acil durum çantası olmazsa olmazım. Kıyafet olarak da kalacağımız gün sayısından iki fazla kadar kıyafet alıyorum. Bir de sevdiği oyuncaklar.
Konaklama işini nasıl ayarlıyorsunuz?
- Otellerde konaklamayı tercih ediyoruz ama çadırda kaldığımız da oldu. Genelde araba kiralayıp ülkeyi gezdiğimiz için uygun bir otel bulamazsak arabada da uyuruz. Böyle şeylere pek takılmıyoruz. Hal böyle olunca Nil de alıştı zamanla, hiç kaldığı farklı yerleri yadırgamıyor. Hemen eğlenecek bir şeyler bulur kendine. Ama hijyen de önemli… Nil için küçük bir çarşaf ve mutlaka çabuk kuruyabilen ince bir havlu yanımızda olur.
Nil aranıza katılınca seyahat bütçenizde ne kadar değişimler oldu?
- Aslında bu durum ülkeden ülkeye değişiyor. Beş yıl önce araba kiralayarak ortalama 4.000 TL’ye Fransa’nın güney kıyıları, İtalya’nın kuzeyi ve İsviçre’nin birçok şehrini gezmiştik. En son Nil ile gittiğimiz Avustralya gezimizde de 4.000-5.000 TL arası bir harcama yaptık. Bebekli seyahatte maddi olarak yük sanıldığı kadar da artmıyor.
“Hiç çocukla seyahate çıkmayanlar çocuğuna gidecekleri yerler hakkında hikâyeler okumalarını, uçakta geçirecekleri zamanları keyifle anlatmalarını hatta harita üzerinde göstermelerini tavsiye ederim. Bu tarz küçük detaylar çocuklarınızın seyahate ilgisini yükseltip orada daha rahat etmenizi sağlayacak.”