Koray Durkal | kdurkal@hurriyet.com.tr

Haber Giriş: 21 Haziran 2019 - 08:46 | 21 Haziran 2019 - 08:48

Fenomen Türk kardeşlerin ilginç maceraları! Dünya turuna çıkmışlardı, şimdi ise...

Burcu ve Burçin Ören, pek çoklarının Instagram’da ‘Sistersaway’ olarak tanıdığı fenomen kardeşlerle Marmaris’in incisi Bozburun’da bir araya geldik. Öyle şeyler anlattılar ki hayallerini, yaşamanın değerini, dünya turlarını ve yeni projelerini... İşte fenomen kardeşlerin ilginç hikayesi...

Hikâyeler hep benzerdir kurumsal bir hayattan hayalini kurduğun bir hayata geçiş. Sizinki de benzer bir hikâye ama diğerlerinden farkı ne?
Burçin: Bundan iki yıl öncesine kadar düzenli hayatlarımız, mutlu çalıştığımız işlerimiz ve sevdiklerimizle çevrili sosyal bir çevremiz vardı. Ailemizde yaşadığımız ani bir kayıp sonrasında hayatımızı ve hayallerimizi sorgulamaya başladık.

Fotoğraflar: Burcu ve Burçin Ören

Hayatın ne kadar kısa, anın ne kadar değerli olduğunu anladıktan sonra da ortak hayalimizin peşinden koşmaya başladık.

Gezme hayalini gerçeğe çevirebilmiş onlarca maceraperestten farkımız bunu kardeş olarak yapıyor olmamız olabilir. Bir de birçok sosyal medya kullanıcısının aksine biz iyiyi gösterdiğimiz kadar kötüyü de gösteriyor, deneyimlerimizi tüm yönleriyle paylaşmaktan zevk alıyoruz.

Bu kararı aldığınızda nelerden vazgeçtiniz?
Burcu: İlk olarak tüm konfor alanlarımızın dışına çıktık diyebiliriz. Sonrasında da çok sevdiğimiz evimiz ve işlerimizden vazgeçtik.

Hayaller bedelsiz gelmiyor ancak yaklaşık iki yılın sonunda diyebiliriz ki vazgeçtiğimiz hiçbir şey için pişmanlık duymadık.

Nasıl bir hazırlık süreciniz oldu?
Burçin: Dünyayı gezmeye karar verdikten tam bir yıl sonra yola çıktık.

Bu süreçte öncelikle ne kadar para biriktirebileceğimizi ve biriktirdiğimiz parayla hangi ülkelerde ne kadar süreyle gezebileceğimizin hesabını yaptık.

Sonrasında da sosyal aktivitelerimizi kısıtlayıp, alışveriş-kuaför gibi bizi mutlu eden alışkanlıklarımızdan vazgeçip bir de kirada oturduğumuz evimizi kapatıp çok sıkı bir para biriktirme maratonuna girdik.

Yola ilk çıktığınızda başaramayacağız dediğiniz oldu mu?
Burçin: Hayatımızda ilk defa sırt çantasıyla yolculuk yaptığımızdan yola ve yeni seyahat şartlarına alışmamız ikimiz için de kolay olmadı.

Yatakhanelerde kalıp, ortak tuvaletler kullanmaya başladığımız ve 2-3 günde bir şehir değiştirdiğimiz zamanlar başta bizi çok zorlasa da bu hayalimizi gerçekleştirebilmek için ödediğimiz bir bedeldi. O yüzden başaramayacağız diye düşünmedik hiç bir zaman.

Sizi en çok zorlayan ya da korkutan ülke hangisi oldu?
Burcu: Tedbirli olmamızın ötesinde çok şanslıydık ki yolculuklarımız boyunca hiç kötü bir deneyim yaşamadık.

Ama genel olarak bize daha tetikte olmamız gerektiğini hissettiren tek ülke Kolombiya oldu diyebiliriz.

Maddi imkansızlarla nasıl mücadele ettiniz?
Burcu: Yola çıkmadan önce çok iyi hesap kitap yapıp gerçekçi bir bütçe çıkardık.

Yol boyunca da bu bütçeye sadık kaldığımızdan yolda maddi bir sıkıntı yaşamadık.

Dünya turunuz boyunca hissettiğiniz en yoğun duygu neydi?
Burcu: Evrenin güzelliği defalarca büyüledi bizi. Tam bundan iyisi olamaz dediğimiz yerlerin ardından öyle yerler gördük, öyle gün doğumlarına, gün batımlarına ve doğa güzelliklerine şahit olduk ki her gün yaşadağımız her an için şükran duyduk.

Şimdilerde Sri Lanka’da yeni bir hayat kurmayı planlıyorsunuz. Nedir bu proje?
Burçin: Dünyada gezilecek daha çok yer olsa da sevdiğimiz bir yerde sevdiğimiz bir düzen kuralım, yarı zamanlı orada yarı zamanlı Türkiye’de ailemiz ve arkadaşlarımızla olalım istedik.

Bunun için de hem insanını hem doğasını hem de iklimini en sevdiğimiz ülkeyi seçtik.

Şimdi Sri Lanka’da küçük bir butik otel açmayı planlıyoruz. Şu anda yeni yerimizin hazırlıkları içerisindeyiz.

Bozburun’a âşık oldunuz sanırım?
Burçin: Bozburun hakkında bugüne kadar duyduğumuz her şey fazlasıyla doğruymuş.

Insanlarının iyiliği, doğasının ve denizinin güzelliği bir de muhteşem gün batımları. Gerçekten bizi büyüledi diyebiliriz.

Bozburun’a gelmek isteyenlere nasıl tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Burçin: Eminiz her ziyaret eden Bozburun’u çok sevecek.

Deniz mahsülleri yemeyi, minik çarşısında dolaşmayı, bir de koyları gezmeyi ihmal etmesinler.

Biz bir hayal kurup, bunu gerçeğe çevirebildiysek bunu herkes yapabilir diye düşünüyoruz. O yüzden hayalleri gerçeğe çevirebilmek için bir adım atmalarını tavsiye ederiz.