İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
Devletin verdiği kredi bursuyla 6 kıtada 38 ülke gezdi
Barkın Özdemir (21) işletme öğrencisi. Bir yıl okula ara vererek dünyayı gezmek için yola koyuldu. Dokuz ayda toplam altı kıtada 38 ülkeye ayak bastı. Bütçesinin bir kısmını ise aylık 400 lira olan devlet bursuyla oluşturdu. Ya birkaç ülke gezip geri dönüyor ya da kıtayı boylu boyuna turluyor. Adrenalini de seviyor. Macaristan’da parasızlıktan banklarda da uyudu, Avustralya’da yunuslarla yüzüp, dört metrelik pitonla da karşılaştı... Şimdi ise Şili’de gönüllü öğretmenlik yapıyor ve günde 40 lira harcayarak macerasına devam ediyor.
Barkın Özdemir (21) işletme öğrencisi. Bir yıl okula ara vererek dünyayı gezmek için yola koyuldu. Dokuz ayda toplam altı kıtada 38 ülkeye ayak bastı. Bütçesinin bir kısmını ise aylık 400 lira olan devlet bursuyla oluşturdu. Ya birkaç ülke gezip geri dönüyor ya da kıtayı boylu boyuna turluyor. Adrenalini de seviyor. Macaristan’da parasızlıktan banklarda da uyudu, Avustralya’da yunuslarla yüzüp, dört metrelik pitonla da karşılaştı... Şimdi ise Şili’de gönüllü öğretmenlik yapıyor ve günde 40 lira harcayarak macerasına devam ediyor.
Sonrasında yeni işinde de bol bol Afrika ülkesi gezdi ve İspanya’da yaşadı. İlk seyahatlerimde hep onu örnek aldım ama şimdi “Oğlum biraz da evde otursan?” diyor. Şu ana kadar 6 kıtada, 38 ülke gezdim.
Sadece Güney Amerika’yı altı ay ayırdım. Özetle uzak ve tekrar gitmesi zor olan yerlere uzun süreli gitmeye çalışıyorum. Örneğin Avustralya’ya ilk gittiğimde bir ay kalıp üç eyaleti gezme şansım oldu.
Gezdiğiniz kıtalarda en çok aklınızda kalan anlar nelerdi?
- Güney Afrika’da kaya atlayışı yaparken yunus sürüsüyle yüzmek çok büyüleyiciydi. Avustralya’da ormanda yürürken dört metrelik pitonla karşılaştım. Budapeşte’de bankta uyumak, Peru’da Şamanların ayinine katılmak, Gold Coast’dan balinaların zıplayışına tanık olmak harikaydı.
Neredeyse tüm kıtalara ayak basmışsınız, sizce en güzeli hangisi?
- Güney Amerika’yı tek geçerim. Kıta rengârenk ve enerjisi çok yüksek. Buradaki insanlar biraz da konum itibariyle çok mutlu, sorunları var ama her şeyi bırakıp bir anda dansa başlayıp hayatı akışına bırakıyorlar.
Dokuz ayın sonunda ilk Avrupa turumu bu sayede gerçekleştirdim. Daha sonra da hem kredileri biriktirmeye devam ettim hem de okulda çalıştım.
Avrupa için bu bütçe idare etse de, diğer kıtalar için zor olmuş olmalı…
- Evet… Şu ana kadar bütçe olarak beni en çok zorlayan ülke Avustralya oldu. Günlük 60 ile 80 lira arasında harcadım. Güney Afrika ise gezdiğim en ucuz ülkeydi. Toplam 600 lira harcadım. Şu ana kadar cebimden çıkan toplam miktar 15 bin TL.
Seyahate çıkarken yanınıza neler alırsınız?
- Komik gelecek ama bir tane kafa lambam var ve onu almadan asla yola çıkmam. Çünkü çokça aksaklıklar atlattım. O kadar çok dağda bayırda kayboldum ki, bazen hayat kurtarıyor. Onun dışında kameram, not defterim ve birkaç kıyafet alarak yola koyuluyorum.
Yaklaşık dört saat sonra Hayden’in arkadaşlarına konumumuzu paylaştık. Bu arada bekleme sırasında otostop çekemiyoruz ve yolun yanındaki su kanallarından saklanmak zorunda kalmıştık. Afrika’da otostop demek intihar demek, özellikle de akşam saatlerinde bilmediğiniz yerlerde dolaşırsanız çok tehlikeli…
En eğlenceli seyahatin hangisiydi?
Hırvatistan’da bir hafta 40 yatla partilerken buldum kendimi… Her şey bir anda gelişmişti. Çok güzel kızlar tanımıştım. Hatta hayatında şampanya nedir bilmeyen ben, o bir hafta günde üç kere şampanya patlattım, deli gibi eğlendim. Brooklyn’deki gizli partileri tecrübe etme şansım oldu ortam inanılmazdı. Ama fazla detayına girmeyeyim…
Şu an Şili’desiniz. Orada hayat nasıl, neler yapıyorsunuz?
- Son iki yıldır Şili listemde en üst sıradaydı. Bir sosyal gönüllük projesi altında 2,5 aylığına farklı bölgelerdeki çocuklara İngilizce öğretmenliği yapıyorum. Bu sosyal proje sayesinde de bir ailenin yanında kalıyorum ve her gün bir öğünümü karşılıyor. Günlük de 40 lira harcamaya çalışıyorum.