Avrupa'nın göbeğinde iki hayalet kasaba

İtalya'da bulunan Craco ve Apice kasabaları ilginç geçmişleriyle korkutucu bir üne sahip. Zamanla 'Hayalet Kasaba' adını alan bu iki yerleşim yeri görenleri adeta şaşkına çeviriyor. Biri film çekimleri için mükemmel bir set ortamı oluşturarak ziyaretçileri çekerken diğeri ise 1962’de yaşadığı bir olaydan sonra öyle bir yer haline geldi ki, gördüğünüzde çok şaşıracaksınız… İşte İtalya’nın hayalet kasabaları Craco ve Apice…

Fotoğraflar: Alamy, The Hundreds

Apice, İtalya'nın Avellino eyaletiyle Benevento bölgesi arasındaki küçük bir merkez.

1962 depreminden sonra belediye yönetimi, kenti Apice Nuova ve Apice Vecchia adı altında iki bölgeye bölüp nüfusu yeni bölüme taşımaya karar verdi.

İşte o andan itibaren eski yerleşim biriminde zaman durdu.

40 yıl önce terk edilen evlerden alınmayan eşyalar, o günlerin tarihini taşıyan gazete ve dergiler, dönemin teknolojisiyle yapılmış ev aletleri, otomobiller koyu bir sessizliğin hakim olduğu eski merkezi adeta hayalet bir kasabaya dönüştürmüş durumda.

Köyde bulunan bütün ev ve iş yerleri birer harabeye döndü, görüntüleri ise oldukça korkutucu.

Köyü ziyaret edenler ise az da olsa meraklı turistler ve eski günleri yad etmek isteyen yaşlı kasabalılar.

Kasabayı ziyaret eden bu kişiler seyrek de olsa uğrayıp, dar sokaklarında, evlerin farklı odalarında dolaşıp hayalet kasabada kesintiye uğramış bir yaşamın izlerini arıyor.

İtalya’daki bir diğer hayalet kasaba ise Craco…

Doğal afetler nedeniyle terk edilen eski bir kasaba olan Craco günümüzde turistler için en önemli rotalardan biri.

Film çekimleri için bir numaralı set ortamı oluşturan Craco'da en bilinen filmlerden biri ise Tutku - İsa Mesih'in Çilesi.

Ünlü oyuncu Mel Gibson'un başrolünü üstlendiği 2004 yapımı filmde Yehuda'nın asıldığı sahne burada çekildi.

Aynı zamanda ünlü Fransız grup, Ödland'ın 2011 yılında çıkardığı albümdeki Santa Lucia adlı video klip de burada çekildi.

İtalya'nın ünlü kasabası aynı zamanda kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan 'World Monuments Fund' tarafından 2010 yılında izleme ve koruma listesine alındı.

Etkileyici bir Ortaçağ kasabası olan Craco, dik bir zirve üzerinde yer alıyor. Ve etkileyici görüntüsüyle ziyaretçilerini etkiliyor.

Ziyaretçilerini etkilemesindeki en büyük etken ise etrafındaki verimli toprağa sahip inişli çıkışlı vadiler arasında zıtlık oluşturan sert hatlar.

Bu hatlar Craco’ya tanınma ve ziyaret edilme fırsatı sunmasının yanında şehrin tanıtılmasında da kullanılıyor.

Kasabanın böylesine dik bir yamaca inşa edilmesinin sebebi ise asıl olarak savunma amacı gütmesi.

Yani olası saldırı girişimlerine karşı böyle bir önlem alınmış.

Kasabanın vadiye bu şekilde inşa edilmesi sağlam ve çarpıcı bir görünümün oluşmasına da zemin hazırladı.

Tarihi bölgede bulunan 8. yüzyıldan kalma mezarlar, orijinal yerleşimin o tarihlere kadar dayandığına bir kanıt niteliğinde gösteriliyor.

Bu yerleşim yerinde nüfusun azalma sebebi de oldukça trajik.

17. yüzyılda kasabada yaşanan veba hastalığı nedeniyle birçok aile yaşamını yitirdi ve kasabanın nüfusu azaldı.

1891 yılında ise 2000’in üstünde olan Craco’nun nüfusu; kuraklık, deprem, heyelan ve savaşlar nedeniyle oldukça azaldı.

Bölgede oturan son yerlilerinin de 1963’te göç etmesi ile beraber kent çürümeye terk edilmiş bir yer konumuna gelmiş durumda…

İlginç bilgilerden biri ise Bölgeden göç eden Craco göçmenlerinin nesilleri, 2007 yılında Birleşik Devletler'de 'Craco Topluluğu'nu kurdu.

Bu iki ilginç yeri ziyaret eden ve etmek isteyenlerin sayısı ise çok denecek kadar yok.