Fizik kurallarına meydan okuyorlar! Su üzerine inşa edilmiş 7 mimarlık harikası

Kayaların Leydisi, Karadağ

Genel olarak Gospa od Skrpjela olarak bilinen, insan yapımı bir adanın tepesinde oturan muhteşem bir kilisedir.  Bina yüzyıllar boyunca bir dizi tadilattan geçti ve şimdi ünlü bir müze.

Venedik şehrinin suyla çevrili binalarına yabancı değilsinizdir. Venedik'teki birçok güzel bina arasında Punta Della Dogana en çok göze çarpanı denebilir. Bu ikonik yapı başlangıçta 17. yüzyılın mimarı Giuseppe Benoni tarafından bir gümrük evi olarak kullanılmak üzere tasarlandı. Temel, uzun tahta kazıkların suyun altındaki kuma zorla itilmesiyle inşa edildi. Bunun yapıldığı çağ düşünüldüğünde nasıl gerçekleştirildiğini tahmin etmek zor. Punta Delia Dogana 1980 yılına kadar gümrük tesisi olarak hizmet vermeye devam etti. 2009 yılında bir sergi alanı olarak açıldı ve günümüze kadar ayakta duruyor.

Man Sagar Gölü'nde yer alan Jal Mahal Sarayı, savaşlar kadar mimari sanata da takıntılı olan Rajput kralları tarafından kullanılıyordu. 18. yüzyılda Amber'in Maharaja Jai Singh II tarafından inşa edilen saray, 121 hektarlık bir alanı kaplıyor ve Jaipur'da en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan anıt haline geldi. Tarihi sarayı bir otele dönüştürme planları ise devam ediyor.

Pampus, sekiz yıllık inşaatın ardından 1887'de 3 bin 800 kazık batırılıp 45 bin metreküp kum ithal edilerek yapılan yapay bir adanın üzerine inşa edilmiş bir limandı. Kale, Amsterdam sakinleri tarafından yağmalanıp harabeye bırakıldığında 2. Dünya Savaşı gibi birçok olaydan sağ çıkmayı başardı. 2007 yılında kısmi restorasyon tatbikatı gerçekleştirildi ve Pampus müze olarak halka açıldı.

Peberholm, İsveç ve Danimarka'yı birbirine bağlayan Oresund köprüsünü ve tüneli barındırmak için oluşturulmuş yapay bir adadır. Oresundsbron organizasyonu tarafından inşa edilen ada, aynı zamanda insanlardan ve şehirlerden uzaklığı nedeniyle adalarını seven göçmen kuşlar gibi birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor.

Kumun üzerine bir gökdelen inşa etmenin yanı sıra, bu gökdeleni bir zamanlar okyanus olan yapay bir adaya inşa etmek apayrı bir meziyet gerektirir. Burj Al Arab, 1994 ile 1999 yılları arasında 2 milyar dolara inşa edilmiş bir Arap dünyası simgesidir. İnşaat, açık denizde 85 metrekareden fazla arazinin geri kazanılmasıyla başladı, bu başarı tam üç yıl sürdü. 56 katlı ve 320 metre yüksekliğindeki Burj Al Arab, dünyanın beşinci en yüksek oteli.

Veluwemeer Su Kemeri, Hollanda

Eşi benzeri olmayan bir köprü ve bir mühendislik harikası, suyun üzerinden değil de altından geçen bir köprü. Su yolu 2002 yılında açıldı ve 25 metre uzunluğunda, 19 metre genişliğinde ve günlük 28 bin araç kapasiteli. Arabalar aşağıdan hızla geçerken, tekneler yavaşça yukarıdan yüzüyor. Su kemerinin yanında yayalar için bir patika da var.