Endülüs’ü hosteller sayesinde çok sevdim

Bugün 47 yaşında, Boğaziçi Üniversitesi mezunu, 39 ülke görmüş bir gezgin. 4 dil biliyor ve dış ticaret alanında çalışıyor. “Hostellerin avantajını yıllar sonra keşfettim, 10 günlük Endülüs gezisinden bu sayede harika hatıralarla döndüm” diyor.

Sırt çantasıyla gezmek, hostelde konaklamak bütçe sorunundan mı kaynaklanıyor, yoksa tercih mi?
- Tamamen tercih. Zorunluluktan kaynaklanmıyor. Fakat bu da seyahatin artısı oluyor. Seyahat benim için bir çeşit nefes almak. Yıllarca 5 yıldızlı otellerde kaldım, tatil köylerine gittim, pansiyon, çadır, butik otelde kaldım. Turla, tek başıma ya da arkadaşımla seyahat ettim. Bir konser için bile yollara düştüm. Buna rağmen 2001’e kadar hostelde kalmak aklıma bile gelmemişti, bendeki imajı pek
parlak sayılmazdı. Bir sene Sydney’de yaşadım. Sırt çantalı seyahatin, hostelin başlıbaşına bir kültür olduğunu bu dönemde Avustralya’da fark ettim. Yeni Zelanda, Tayland, Vietnam ve Kamboçya’yı hostelde konaklayarak gezdim. Şimdi, ne zaman tek başıma bir yeri tam anlamıyla keşfetmek için yola çıksam hostellerde kalıyorum.

İNTERNETTEN BULUYORUM

Nedir size cazip gelen yönü?
- Pek çok kişiyle tanışıyorum. Seyyahlar deneyimini paylaşmaya açık, bilgiye aç. Verdikleri ipuçları çok değerli. Hostel ve etraflarındaki seyahat acenteleri çok farklı turlar düzenliyor. Chang Mai’de (Tayland) dağlarda yürüyüş, Titicaca Gölü’nde Perulu ailenin evinde konaklamak, Vietnam’da Halong Bay turu gibi... Ayrıca pahalı olduğu gerekçesiyle seyahatten kaçınma endişesini ortadan kaldırıyor. Bu sayede Latin Amerika’da 2.5 ayda Peru, Bolivya, Şili ve Arjantin’i gezdim, Paskalya Adası’na bile gittim. Uçak hariç 2500 dolar harcadım. Buna kıta içindeki uçuşlar dahil. Geçen ay 10 günde 4 Endülüs şehri gezdim, uçak hariç 500 Euro harcadım. Aynı dönemde 3 yıldızlı otellerde konaklayıp Endülüs’ü gezen bir arkadaşımla karşılaştım. Çok para harcamış, geziden hiç memnun kalmamıştı...
Azgelişmiş ülkelerde sizi korkutan, tercihinizi gözden geçirmenize neden olan olaylar yaşadınız mı?
- Güvenlik sorunu hiç yaşamadım. Ama hep ihtiyatlı davranırım. Gece uzak yerlere yalnız gitmem. Bolivya’ya askeri darbeden hemen sonra gittim, ödüm koptu ama hiç sorun yaşamadım. Çok iyi olmayan hostellerde de kaldım. Titicaca Gölü’nde tanıştığım gruba katıldım. Onlar için günlüğü 1.5 dolarlık hostelde konakladım. Kötüydü ama kesinlikle değdi. Buna karşın Buenos Aires’te harika bir hostelle karşılaştım. Kamboçya, Bolivya’da bile beni pişman eden çok az yer var.

EN SEVDİĞİM 3 HOSTEL

Bugüne kadar sizi en çok şaşırtan, mutlu eden üç hostel?
- Buenos Aires’te Milhouse, Cordoba’da Bed and Be, Sevilla’da Oasis Palace.
Ufuk açan tanışıklıklar yaşadınız mı?
- Herkes sohbete açık, sizi hemen aralarına alıyorlar. Dünyada aslında hiçbir sınır olmadığını, insanlar arasındaki ayrımların yapaylığını görüyorsunuz.
Endülüs’te en çok hangi şehirlerin hostellerini sevdiniz, neler yaşadınız?
- Uzun zamandır hayal ediyor, gerçekleştiremiyordum. Sonunda bilet alıp iki gün sonra direkt Malaga’ya uçtum. Malaga, Granada, Cordoba ve Sevilla’yı gezdim. Granada’da temiz, servisi süper bir hostelde kaldım. Cordoba ve Sevilla’dakiler ise gerçekten inanılmazdı. İspanya, özellikle Endülüs’ün tarihi, doğası çok zengin, halkı misafirperver. Malaga merkezindeki hostelimin tüm duvarları seramik kaplıydı. İşletmecileri, odaları çok sempatikti. Picasso’nun doğduğu şehrin her yeri onun anısıyla dolu. Picasso Müzesi’nde ressamın aile hayatı anlatılıyor. Çok geniş bir fotoğraf koleksiyonu var. Bunların öykülerini okumak ressamı gerçek kişiliğiyle tanımanızı sağlıyor.
Granada’dan hafızanızda ne gibi izler kaldı?
- Malaga’dan otobüsle 2 saat uzaklıkta. Kente bayıldım: Elhamra Sarayı, flamenko, Çingeneler ve dağlara oyulmuş mağara evleri... Elhamra’nın giriş biletleri tükenmişti, hostel ayarladı. Gezerken kendimden geçtim, öylesine güzeldi. Bahçesinde, Nazir Palace’ta fotoğraf çektim. Çingene ve hippilerin yaşadıkları mahalleleri gezdim, flamenko gösterisi izledim. Endülüs’teki hosteller, konaklayanlar için ücretsiz, yürüyerek şehir turu düzenliyor. Granada’da rehberimiz bizi bir tepede, harika bir patikadan yürüttü. Tek kelimeyle inanılmazdı. Bazı hosteller akşam yemeği servisi yapıyor. Granada’daki hippi yoğunluğu beni şaşırtı. Bir yerleşim bölgesi oluşturmuşlar.

AKŞAM BİSİKLETLE TAPAS TURUNA ÇIKTIM

Ya Cordoba...
- Granada’dan otobüsle 3 saat mesafede. İnanılmaz sempatik, tablo gibi bir şehir. Mesquita ve Yahudi Mahallesi mutlaka görülmeli... Daracık sokaklar, nefis binalar, ev içindeki avlular. Her biri çok güzel dekore edilmiş, çiçekler içinde. Hafta sonunda avlu turları düzenleniyor. Mayısta avlular çiçeklenince yarışma düzenleniyormuş. Terastaki hostelim akşam bisikletle tapas barlar turu düzenliyordu. Hem şehri gezdim hem tapaslarda yerel yiyecekleri atıştırdım. Son durağım Sevilla’ydı. İsmi gibi sarayı çağrıştıran, tam pansiyon bir hostelde kaldım. Çok sayıda tur düzenliyorlardı: Sabah ve akşam yürüyüş turları, pub, flamenko, Çingene Mahallesi keşfi... Katedrali çok şık, görkemli. Sevilla ve Granada’nın flamenkoyu paylaşamadığını öğrendim. Harika bir flamenko gösterisi seyrettim. Çingene Mahallesi’ni burada doğmuş bir Çingene rehberle gezdik. Bize yaşamlarını, kendilerini kentin diğer bireylerinden ne kadar farklı gördüklerini anlattı.
Bu gezide sizi en çok ne mutlu etti?
- Kentin yerlilerinin rehberliğinde katıldığım yürüyüş turları sevindiriciydi. Endülüs’ü öyküleriyle, tarihiyle, halkıyla derinlemesine tanıdım. Flamenko, Elhamra, Cordoba’nın dar arka sokakları, bisikletle tapas gezisi, Granada Şehir Orkestrası’nın sokak konseri, Sevilla’nın Çingene Mahallesi, sokak müzikçileri...
Gideceklere ne önerirsiniz?
- Hostelleri internetten detaylı araştırmayla seçsinler. 2-4-6-8 kişilik odalar, sadece kadınların kaldığı odalar, banyosu içinde odalar var. Tur düzenleyenleri tercih etsinler... Genel tavsiyeler için Lonely Planet’ın Thorntree forumuna göz atmalarını öneririm.

Tüm ipuçları internette

Hostel World, Euro Hostel gibi web sitelerinden, en az yüzde 85 memnuniyet alan hostelleri seçiyorum. Sorun yaşamıyorum. Merkeze yakınlık, semt güvenliği gibi tüm detaylar kullanıcı bilgileriyle yer alıyor. Gideceğim ülkede ilk hostelin rezervasyonunu yaptırıp, sonra karşılaştığım gezginlerden öneri alıyorum. Endülüs seyahatimde anladım ki Avrupa’daki hosteller seviye atlamış. Bazıları çok şık ve bakımlı. Gençler ortak alanlarda gürültü yapabiliyor, fakat geç saatte ve çok yorgun döndüğüm için rahatsız olmuyorum.