Emine Erdoğan ne açık ne de gizli ortağımız

Paket ekmek fikri nasıl doğdu?
- Benim buğday, un, ekmekten başka bildiğim bir şey olmadı. Başka bir alanda işi de hiç düşünmedim. Türkiye 150 kiloyla dünyada kişi başına en çok ekmek tüketilen ülke ama ekmek sektörü Türkiye’nin gelişiminin çok gerisinde. Ben biraz da eğitimin ve çok seyahatin getirdiği vizyonla paket ekmek işine girdim.
Babanız paket ekmek girişimine nasıl baktı?
- Babam değirmenciydi. Hayata hep öyle baktı. Uno’ya ortak olmasını istedim. Bana “Boşver, gel beraber un fabrikası kuralım” dedi. Paket ekmek şu anda Türkiye’deki ekmek pazarından yüzde 1.5 pay alıyor. Uno’nun paketli ekmekteki pazar payı ise yüzde 70.
Komşufırın nasıl doğdu peki?
- Kentlerde, mahalle fırını ekmeğine bir özlem gördüm. O eski sıcaklığı verecek bir yapı düşündüm. Hazırlıkları beş yıl aldı. Mahalle fırınlarında sıcacık ekmek çıkar, esnaf müşterisinin ismini bilir, samimi bir hava vardır. Komşufırın bu nostaljiyi canlandırma iddiasında. Biz işimizi ‘çağdaş ekmek sanatları’ diye anıyoruz.
Şubeleriniz hızla çoğaldı. Şu anda kaç şubeniz var?
- Şu anda 52 şube var ve yıl sonunda 75’i bulur. Hedefim buğdayın ana vatanı Türkiye’den bir dünya markası çıkarmak. Binli sayılara koşacağız.
Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın birkaç firmadaki gibi Komşufırın’da da gizli ortak olduğu söylentisi var...
- Üç yıl önce 37.5 milyon dolara Yıldız Holding’i ortak aldık. Şu anda Uno ve Komşufırın’ın yüzde 50’si Doruk, yüzde 50’si Yıldız Holding’e ait. Bunun dışında açık veya gizli hiçbir ortağımız yok.
Bu söylentilerin nedeni ne olabilir?
- Ülker’in sahibi Yıldız Holding’i ortak aldığımızda 10 tane Komşufırın vardı. Üç yılda beş kattan fazla büyüdük. Böylesi büyük bir atılım bazı spekülasyonların çıkmasına neden oluyor.
Yıldız Holding ile ortaklığınız nasıl gelişti?
- Hızlı büyümek için finansal destek sağlayacak ortak arıyorduk. Murat Ülker liseden ve üniversiteden sınıf arkadaşım. Markalarımızda hızlı büyüyecek potansiyeli görüp ortak oldu.
Komşufırın franchise vermiyor. Büyümeyi hızlandırmak için bu gündeme gelebilir mi?
- Franchise vermeyi düşünmüyoruz, çok zor.

Lise bitince şirket kurdum
KARİYER

* İlkokulda babamla köyleri dolaşır buğday alırdık. Günlüğü bir liraya çalışırdım.
* Lise bitince ilk şirketimi kurdum. Üniversitedeyken fırınlara un satardım.
* İstanbul Erkek Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi ve yurtdışında eğitimle devam ettim.
* Üç yıl Yaşar Holding’de çalıştım, 25’imde genel müdür oldum.
* 29 yaşında Uno’yu kurdum.

Uzarsa dağıtırım
TOPLANTI

* 13-14 tane şirketimiz var. Maalesef her gün bir toplantı oluyor.
* Toplantıları seviyorum. Ekip bir araya geliyor; ne güzel!
* Toplantılarımız çok formel olmaz. Şaka ve espriyle renklenir.
* 20-60 dakika idealdir. İki saati aşmamalı. Çok uzarsa sıkılırım. İki saatte konu çözülmezse toplantıyı dağıtırım.
* Önce dinler sonra konuşur toparlarım.

Sabah neşem sinir bozar
GÜNE BAŞLARKEN

* Kaçta yatarsam yatayım 07.00’de uyanırım.
* Okumayı çok sevdiğim için geç yatarım.
* Sabah insanıyım, mutlu uyanırım.
* Bazıları sabah neşeme sinir olur.
* Gece uyurken de dünya bitmiş gibi yatarım.
* Sabahları duş alır, kahvaltı yapıp çıkarım evden.

Otluyorum diyebilirim
BESLENME

* Kahvaltım hiç değişmez: Domates, peynir, bir dilim buğday ekmeği, çay.
* Öğlen fabrikada ne varsa onu yerim.
* Akşam et veya balık, salata, sebze. Otluyorum diyebilirim.
* Arada elma yerim.
* Gün boyu kahve içerim.
* Pasta, börek, makarna, pilav, pek sevmem. Tatlı az yerim. Eskiden çok severdim.

Sohbet edebilmeliyim
MEKAN

* Haftada 4-5 akşam dışarıda yerim.
* Dışarı çıkınca sakin yemek yiyip sohbet edebileceğim yerlere giderim.
* Arkadaşlardan bir öneri olursa yeni bir mekanı denerim ama genelde aynı yerlere giderim.
* Bebek Balıkçısı, Nusret ve Günaydın hep gittiğim mekanlar.
* En çok yemek kalitesini önemserim. Ama ambiyans da önemli.

Türkiye yelken şampiyonu
SPOR

* Her sabah bir saat Boğaz’da koşuyorum.
* Gençken 1. lig seviyesinde basketbol oynadım.
* Hâlâ haftada bir basket maçı yaparız.
* Uno’nun Business Lig’de basketbol takımı var.
* Yelkenle çok ilgiliyim. İki yıl Türkiye şampiyonu oldum. Şimdi yurtdışında da yarışmaya başladım.
* Haftada bir tenis oynarım.
* Sabahları koşmama rağmen akşamları da spora gayret ederim.

Teknede bedenimi yorarım
TATİL

* Eskiden hiç yapamazdım. Şimdi yılda 3-4 hafta tatil.
* Genellikle hafta sonlarını uzatıp 3-5 günlük tatiller yapıyorum.
* Yazın iki hafta tekne, kışın bir hafta kayak.
* Benimki işadamı teknesi değil, kaptanı-miçosu yok. Yanaşırken ya eşim ya çocuklar miçoluk yapar.
* Tuvaleti bile kendim temizlerim. Tekne bedenimi yorup ruhumu dinlendirdiğim bir yer.
* Tatil köyüne hiç gitmedim.

Ödünç kitap verince üzülürüm
HOBİ

* 25 yıldır fotoğraf çekiyorum. Portre, avangart şeyler.
* Sergi veya kitap niyetim var.
* Çok okurum. Kitap biriktirmeyi severim. En kıskanç olduğum konu kitap. Biri ödünç istese üzülürüm. Bu yüzden bazı kitaplardan iki tane alır, yedeklerim.
* Seyahatlerde de kitapçılardan çıkmam.
* Haftada bir sinemaya giderim. Evde de film izlerim.
* Caz severim. Yurtdışında mutlaka caz kulüplerine giderim.

Şoförle rahat ettim
OTOMOBİL

* Arabaya pek düşkün değilim. Beni bir yerden bir yere taşıyan araçtır.
* Fanatik hiç değilim; marka, model bilmem.
* Audi Q7’im var. Ayağım kırılınca şoför tuttum. Rahat edince şoförle devam ettim.
* İşe giderken arabada sabah gazeteleri okuyorum; akşam telefon işlerini hallediyorum.
* Hafta sonları Mercedes kullanıyorum.
* Motosiklet merakım var.