GeriSeyahat Ele güne karşı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Ele güne karşı

Ele güne karşı

Misafir odası.Misafirle girilir, misafirle çıkılır. Bir dahaki misafire kadar adım atılmaz.Evin içinde ama hayatımızın dışındadır.Her zaman ‘‘buz gibi’’dir. İki anlamda da. Yani tertemiz ve soğuk.Mobilyacı vitrinindeki gibi durup duran ‘‘misafir odası takımı’’nın koltuğunda kaykılmışlığımız, kanapesinde uyuklamışlığımız yoktur.Oradaki her şey bizimdir ama bizim değildir.* * *Misafir şekeri.Misafir odasında, kendisi için imal edilmiş bir çanağın içinde misafir bekler.Ev sahibinin ağzında döndüğü pek nadirdir.* * *Misafir takımı.Tabak, bardak, çatal, bıçak, kaşık, tuzluk vs.'den oluşur.Ev eşyaları familyasının ‘‘yemek odası takımı’’ sınıfından ‘‘büfe’’nin içinde durur. Misafirden misafire ortaya çıkar, ev sahibinin yüzünü ak çıkarmak suretiyle görevini tamamladıktan sonra yerine çekilir.Bir lokma yemek yüzü görmeden kuşaktan kuşağa devrolanı da vardır.* * *Yabanlık elbise.Sadece el içine çıkarken giyilir.Çoğu zaman dolapta beklerken modası geçer, şeytan işer, güve yer. İyi de olur. Yemeyenin malını yerler.* * *Bir kısmımız çoktan terk etmiş olsak da hepimiz bu saydığım geleneklerden geliyoruz. Ve başka biçimlerde hálá ‘‘ele güne karşı’’ yaşıyoruz.Evlerimizde artık misafir odası yok belki ama apartmanlarımızın ön yüzü var. Önünden geçenler görsün beğensin diye özene bezene yapılmış.Arka yüzler... ‘‘Boşver, kim görecek.’’ Hakikaten kimse görmesin içler acısı mevcut durumu.Misafirden misafire büfeden çıkardığımız çatallarımız artık yok belki, ama gezmeden gezmeye garajdan çıkardığımız arabalarımız var. Sırf fiyaka olsun diye bindiğimiz.‘‘Yabanlık elbisemiz yok belki ama...’’ demeyeceğim. O hálá var zira. Üstelik çeşidi de artırdık. Hatta öyle abarttık ki el içine çıkarkenki durumumuzu, o güzelim ev halimiz sadelikten öte bir durum arzetmeye başladı.Çat kapı gelene çıkamayacak hale düştük.* * *Diyeceğim, bizim için el önemli. Ezelden beri böyle bu.El için giyiniyoruz, el için boyanıyoruz, el için takıp takıştırıyoruz, el için döşüyoruz, el için biniyoruz... Yani el için yaşıyoruz.Temizliğimiz bile el için. Sırf saçını yıkayıp çıkan birileri var mıdır dünyanın herhangi bir yerinde? Bir tek saçımız görünüyor ya...Kendimiz için neredeyse hiçbir şey yapmıyoruz.Bu durumda birinin, kendini iyi hissetmesi mümkün müdür sizce?Yoksa tam tersine mutluluğun sırrı bu mudur?‘‘Kendini el'e beğendirmek.’’Evet galiba öyle. Herkes birden yanlış yapacak değil ya.Az kalsın unutuyordum,Bu kadar el'e beğendirme merakımıza rağmen, yaban ellerden gelenlerin görmesi kaçınılmaz olan sokaklarımızın perişan hali nedendir, hangi gelenekten kaynaklanır, köşe yazıcınız çözememiştir.mış-muşİsmail Cem, ‘‘CHP ile akrabayız’’ demiş.‘‘Hasım’’la ‘‘hısım’’ı karıştırdı galiba.Meksika'da sahte estetik uzmanı binlerce kadının göğsüne ucuz olsun diye çekomastik takmış.Hem ucuz hem su geçirmez, fena mı?Çiller, ‘‘Paralar bankaları boşaltanlara gitti’’ demiş.E devir değişti, bir zamanlar Kuşadası'nda çiftlik falan alınırdı paralarla.
False