Dünyanın en ünlü Michelin yıldızlı şeflerinden Gaziantep mutfağına 5 yıldız
Türkiye’de ilk gastronomi kenti unvanını alan Gaziantep’te dört gün boyunca dillere destan bir yemek şöleni yaşandı. Bu yıl ikinci kez düzenlenen Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali’nde (GastroAntep) başta gastronomi dünyasından saygın isimler olmak üzere Asya'dan Balkanlara, Ortadoğu'dan Afrika'ya, Avrupa'dan Amerika'ya ve Avustralya'ya kadar dünyanın birçok ülkesinden onlarca Michelin yıldızlı şefi ağırlandı. Ben de ünlü şeflerden tavsiye ve yorumlar aldım.
Festivalde gerçekleştirilen panel, söyleşi ve tanıtımlara katılan gastronomi otoritelerinin birleştiği en önemli nokta ise Gaziantep’in elindeki çok zengin ve değerli ham cevherin işlenerek, tanıtım, reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarıyla duyurulması oldu. Geleceğin gastronomi yıldızı olmaya aday Gaziantep’in yaptığı doğru başlangıç ve hamleleri takdir topladı.
Etkinlik boyunca şehirdeki tüm oteller dolarken konuklar şehrin tümünde gastronomi avına çıkarak Gaziantep’in zengin tarımsal kimliği, binlerce yıllık kültür birikimi ile oluşan mutfağını keşfetmeye çalıştılar. Özellikle fıstık hasadı ve şeflerin şovları ilgi odağı oldu.
Dünyanın dört bir yanından 40’ın üzerinde Michelin yıldızlı şefle dört gün boyunca aynı mekânda bir arada olmak harika bir tecrübe oldu. Dünyayı gezerek aldığım yemek kursları sohbetimizin derinleşmesine büyük katkı sağladı. Şefler gastronomi festivallerinin ülkelerin tanıtımında büyük katkı sağladığında hem fikirler. Dünya mutfağına yön veren şefler, Gaziantep’in gelecekte dünya gastronomi turizminde başı çekeceğine inanıyorlar. Özellikle zengin Gaziantep mutfağının dünyaya tanıtılmasında elçi görevi gören şeflerile Gaziantep yemekleri ve Türk mutfağı üzerine bir söyleşi yaptım. Antep fıstığı ve sumak kullanarak hazırladıkları tabaklarla beni unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkaran ünlü şeflere, Türk mutfağı hakkında düşündükleri ve gastronominin ülkelerin kaderini nasıl değiştirdiğini sordum.
İşte ünlü şeflerden tavsiye ve yorumlar…
Anthoy Genovese:“Gaziantep’in haritada yerini bile bilmiyordum. Şehirden büyülendim”
Fransa’da doğan Michelin yıldızlı ünlü şef Genovese, gelmeden önce Gaziantep’in haritada yerini bile bilmediğini anlatarak, Türkiye’nin İstanbul’dan ibaret olmadığını gördüğünü ve inanılmaz bir misafirperverlikte karşılaştığı için şaşkın olduğunu söyledi. Davet aldıktan sonraki araştırmalarında olumlu geri dönüşler aldığını ifade eden Genovase, geldikten sonra sokak sokak gezerek şehri keşfettiğini belirterek, “İtalya’da satılan ürünler buradaki ile aynı olsa da kalite açısından buradakiler çok daha üstün. Fıstık üreticisi bu dünyadaki en iyi kaliteli ürün diyor bu çok etkileyici. Gaziantep ileride dünyada adından sıkça söz ettirecek. Milan da aynı şekilde fuarlardan ve EXPO’dan sonra bu ivmeyi aldı. Gaziantep’in de aynı şekilde parlayacağına inanıyorum” dedi.
Patrick Laine: “Antepfıstığının nasıl yetiştirildiğini ilk kez gördüm”
Michelin yıldızlı restoran Ômer’in başarılı şefi Patrick Laine, Gaziantep’in tarımsal ürün potansiyelinin bu kadar zengin olmasının çok önemli bir avantaj olduğunu söyledi. Gaziantep’in gastronomi konusunda çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Laine, “Umarım gelecekte birçok şef buraya gelip malzemeleri mutfaklarında kullanmaya başlayacak. Bu festival sayesinde antepfıstığının nasıl yetiştirildiğini bile görme fırsatım oldu. İnsanların burayı keşfetmesini sağlayın" dedi.
Eduard Xatruch: “Her zaman gözümüz gelecekte olmalı’’
Dünyanın en iyi dokuzuncu restoranı Disfrutar ile tanınan Xatruch, gastronomi festivallerinde yemek ve kültürü keşfe çıkan insanlar ve ellerindekinin ne kadar değerli olduğunu anlayan yerel halk olmak üzere iki önemli unsurun önemine değinerek, “Bu etkinlikler şehirlere çifte kazanç sağlıyor. Buradan bir sürü yerel ürün satın aldım. Sumak satın alırken satıcı neden bu kadar fazla satın aldığımı sordu. Barselona’dan bir restoranın buraya gelip sumak alması çok zor bir şey. Tüm bunların hepsi bir başlangıç” diye konuştu. Etkinliğin çok ilgi çektiğini anlatan Xatruch “Bence buradaki gelenek çok önemli ve çok güzel şekilde korunmuş ama her zaman gözümüz gelecekte olmalı” dedi.
Syrco Bakker: “Yemek festivalleri sahip olduğumuz değerli göstermek için çok büyük bir fırsat”
İki Michelin yıldıza sahip Pure C’nin sahibi ve şefi Syrco Bakker, Türkiye’ye ilk kez geldiğini ifade ederek ‘‘Yemek festivalleri sahip olduğumuz değerli göstermek için çok büyük bir fırsat. Aslında altın değerinde olan değerlerimize dışarıdan bakan insanlara ihtiyaç duyuyoruz. Ben kendi ülkemde de böyle etkinlikler düzenliyorum. Bu etkinlikler ile insanları farklı şeyler denemeye, öğrenmeye ve paylaşmaya itiyoruz. Sahip olduğunuz şeylerden gurur duymalısınız, insanların güzel zaman geçirmesinin yanı sıra onlara kendi şehrinizi öğretmelisiniz. Biz şeflerin bu fırsata sahip olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.
Joe Bazan: “Bu çapta bir etkinlik yaratmak çok büyük cesaret ister”
Orta Doğu mutfağını dünyaya tanıtan başarılı Lübnanlı şef Bazan, Gaziantep’e ilk kez geldiğini ancak Türkiye’yi ve kültürünü çok sevdiğini söyledi. Gaziantep’te ilgimi çeken şey özellikle tatlı ürünler oldu. Şehir yerel ürünler açısından çok büyük avantajlara sahip. Bu çapta bir etkinlik yaratmak çok büyük cesaret ister. Bu kadar dünyaca ünlü şefi buraya getirmek, onlara burayı tanıtmak çok büyük bir düzenleme gerektiriyor. Bu tür festivaller sayesinde son dönemde İtalya’da Türk mutfağı artık revaçta. Bizler Lübnan mutfağını tanıtırken festivallerden çok yardım aldık. Bu festivallerde çok güzel bir etkileşim sağladığımızı düşünüyorum. Gaziantep, cesur, birikimi var, en önemlisi ise halkının gönlü zengin. Mutfak değerleri eski jenerasyonlardan bugüne aktarılıyor” dedi.
Arda Türkmen: “Gaziantep gastronomi turizminin yıldızı olmaya hazır’’
Türkiye’nin genç ancak başarıları ile büyük ses getiren şeflerinden Arda Türkmen dünyada gastronomi turizminin her geçen gün arttığını çünkü insanların klasik turizm öğelerinden sıkıldığını, yeni arayışlarda bulunduğunu söyledi. Farklı lezzetler, farklı kültürler ve ürünler keşfetmek için insanların kilometrelerce yol kat ettiğini anlatan Türkmen ‘‘Gastronomi turizminin büyük potansiyeline karşın dünyada gelişen teknoloji ile çok daha geniş kitlelere çok iyi şekilde tanıtım yapılması halinde bundan hem bölge hem de tüm ülkemiz büyük kazançlar görecektir. Gaziantep de gastronomi turizminin yıldızı olmaya hazır.’’ dedi.
Süleyman Engin: “Türkiye glutensiz ham madde zenginidir”
Glütensiz tarifleri ile ünlenen Türkiye’nin ilk gastronomi AB projesini yürüten şef Süleyman Engin de , Gastronominin sadece şehirlerin değil ülkelerin kalkınmasında da ciddi rol oynadığını ifade ederek, “ Türkiye’yi glutensiz ham madde zenginidir. Bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıldı. Burada Glutensiz yaşam etkinliği yaptım. Türkiye dünyanın glütensiz yaşam merkezine dönüşebilir. Burada dünyanın ünlü şefleriyle birarada olmak inanılmaz etkileyici. Vizyonları geniş. Bilimle mutfağı yan yana getirmişler. Bu tarz etkinlikler şeflerin buluşması için büyük önem taşıyor” dedi.