Dört tatil dört stil
Kent üstünüze gelmeye başladı, karar verdiniz, gideceksiniz! Tropik sahillerde çekilmiş ayak izlerinizi paylaşacak, doğayla baş başa yürüyüşlere çıkacak ya da kentlerin ‘kış’ halini keşfedeceksiniz. Peki ama giderken yanınıza ne alacaksınız? İşte bütün mesele…
* Kış ortasında ‘sıcak’ tatil: İnce tişörtlerinizi, bikininizi, parmak arası terliklerinizi aldınız. Ama ne olur ne olmaz: Sıcak kuşaklara gitseniz bile ani hava değişimleri karşınıza çıkabilir. Bu yüzden yazdan kalma kimono kaftan modasına sarılıp, hafif kalınca bir modeli de almayı ihmal etmeyin. Alternatif olarak ince bir bomber ceket de iş görür.
* Kent tatili: Seçeceğiniz yerin havasına göre zaten toplanacaksınız. Ama rotanız ne olursa olsun, sizi turist havasından kurtaracak stil sahibi bir sneaker, boynunuzu korumak için bir eşarp ya da atkı ve güneş gözlüğü mutlaka yanınızda olsun.
* Doğa tatili: Şehir havasından çıkıp kendinizi kıra bayıra vuracaksınız. Her türlü hava muhalefetine karşı kapüşonlu, nano teknoloji sayesinde rüzgar ve su geçirmeyen, kapüşonlu bir montu bavula atmayı unutmayın.
* ’Ah o gemide ben de olsaydım’ tatili: Cruise’lar Karayiplere doğru süzülürken, o güvertede olacaklardan biriyseniz, Marilyn Monroe’nun ‘Erkekler Sarışınları Sever’ filmine gönderme yapan havalı bir şapka edinmeniz şart. Ani rüzgârlar için şık bir paşminayı da yanınıza almayı sakın ihmal etmeyin.