Dalış tutkunları derin maviliklere kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor
Su altı canlılığı ve batıklarıyla dalış turizminde de adından söz ettiren Muğla'nın Bodrum ilçesinde faaliyet gösteren dalış merkezleri, "kontrollü sosyal hayatta" kısıtlamaların esnetilmesiyle ilk müşterilerini ağırlamaya başladı.
Güney Ege'nin su altı güzellikleriyle dikkati çeken turistik ilçesi Bodrum'da dalış tutkunları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede normalleşme sürecine girilmesiyle yeniden derin maviliklere kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonunun (TSSF) aldığı önlemler çerçevesinde yeniden derin maviliklerle buluşan profesyonel dalgıçlar, bir yandan eğitimlerine devam edip bir yandan da gelen misafirleri Ege'nin serin sularına daldırıyor. Kapasiteleri yarıya indirilen ve maske takma zorunluluğu getirilen dalış teknelerine randevu sistemiyle gelenlerin ateşleri ölçülerek sosyal mesafe kuralına uymaları isteniyor.
Bazıları dalış kıyafet ve ekipmanlarını yanlarında getiriyor, ihtiyaç duyanlara ise dezenfekte edilen dalış kıyafeti ve ekipmanlar teknede teslim ediliyor. Dalışa gelenler denize açılmadan önce, Kovid-19'un anlatıldığı, hastalığı geçirip geçirmedikleri ve bu hastalıkta görülen belirtileri yaşayıp yaşamadıklarını da kapsayan çeşitli soruların olduğu "TSSF Kovid-19" formunu dolduruyor. Dezenfeksiyon üniteleri yerleştirilen dalış tekneleri, alınan tedbirlerle dalış noktalarına ulaşıyor. Eğitmenlerin eşlik ettiği dalışlardan sonra karaya dönüldüğünde, kullanılan kıyafetler, büyük kovalar içerisinde dezenfeksiyondan geçirilerek temizleniyor.
"Dalış sporu, sosyal mesafe açısından en güvenli olanı"
Aquapro Dalış Merkezi Yetkilisi Kenan Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alınan önlemlerle dalış etkinliklerine başladıklarını ve şu ana kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını söyledi. Daha önceki yıllarda nisanda dalışlara başladıklarını belirten Doğan "Biz de dalmayı özlemiştik. Yasakların kalkması iyi oldu. Dalış sporu, sosyal mesafe açısından en güvenli olanı diyebilirim." ifadelerini kullandı.
Turkuaz Dalış Merkezi Yetkilisi Ahmet Yaşar ise teknede herkesin maske takmasını sağladıklarını vurguladı. Her dalıcı için dezenfekte edilmiş malzeme verdiklerine dikkati çeken Yaşar, "Dalış malzemesini bizden isteyenlere form gönderip ihtiyaçlarını belirliyoruz. Dalıcı geldiğinde, malzemesini dezenfekte edilmiş, üzerine ismi yazılmış olarak buluyor." diye konuştu.
"Tekrar maviyle buluşmak çok güzeldi"
İstanbul'dan geldiği arkadaşlarıyla dalış yapan dalış eğitmeni Cüneyt Çakın da maviliklere özlemini dile getirdi. "Dalış harika geçti. Uzun bir aradan sonra tekrar maviyle buluşmak çok güzeldi." diyen Çakın, iki defa 70 dakikalık dalış yaparak derin mavilikle hasret giderdiklerini kaydetti. Murat Cansever ise normalleşme sürecinde ilk dalışını Bodrum'da gerçekleştirdiğini anlattı. Dalış teknesinde bütün önlemlerin alındığı gözleminde bulunduğunu aktaran Cansever, harika bir gün geçirdiğini ifade etti. Bodrum'da 1980'li yılların ortalarında başlayan dalış faaliyetleri, zamanla ilginin artmasıyla alternatif turizme dönüştü. İlçede faaliyet gösteren 9 dalış merkezi aracılığıyla yılda 20 binden fazla kişi kendilerini mavi suların sessiz derinliklerine bırakıyor.