GeriSeyahat Çocuk dostu ada ülkesi...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Çocuk dostu ada ülkesi...

Çocuk dostu ada ülkesi...

Doğal yaşam parkları, vahşi hayvanlar, safariler derken ailece kendinizi gerçek bir maceranın içinde buluyorsunuz Singapur’da. Her şey o kadar iyi düşünülmüş ki; hem çok iyi korunmuş bir orman, hem de kurallar sayesinde çok güvenli bir uydukent Singapur. Aynı zamanda çocuklarınızı evinizin bahçesindeki kadar rahat ve mutlu görebileceğiniz kocaman eğlence parkı gibi...

“Hadi bakalım çocuklar. Uçak kalktı, şimdi gözlerimizi kapatıyoruz, sabah olduğunda çok eğleneceğimiz bir yerde, Singapur’da uyanıyoruz” diye başladık yolculuğumuza. 11 saat süren yolculuğu böylece mışıl mışıl uyuyarak, hiç anlamadan atlattık. Zaten sonra ver elini maymunlar, zebralar, pandalar, kaplanlar...
Kışın ortasında tiril tiril kıyafetlerle ve terliklerle gezecek olmanın ruhumuzun özgürlük dozunu artırmasını da eklersek Singapur’u gerçekten çok sevdik.

Çocuk dostu ada ülkesi...

Otele yerleştikten sonra soluğu Nehir Safarisi’nde aldık.

Önce tekneyle sonra da yürüyerek doğal ortamalarında bol bol hayvan göreceğimiz için çok heyecanlıydık. Sonra Singapur Hayvanat Bahçesi’ne geçtik. O güne kadar sadece hikâye kitaplarında gördüğümüz sevimli panda karşımızda, kendisi için özel olarak soğutulmuş bölgede, bir ağacın üstündeydi. Utangaç ve şirin pandaların bol bol videosunu çektik, sonra da bambu yiyerek nasıl yaşadığını tartıştık aramızda. Dev akvaryumlarda ilk kez pirana gören ikizlerden ‘Deha’ bilgi panosunu okuyarak “Oooo, aaaa sadece etle mi besleniyormuş... Vay canına diye” çok şaşırdı.

Çocuk dostu ada ülkesi...
Hayvanlarla burun buruna

En hareketli bölüm, maymunların olduğu alanlardı. Üzerimizden sağımızdan solumuzdan atlayan insan canlısı çıtalarla bol bol oynaştık. Yekta, maymunlarla ilgili bilgi bölümünü okurken, mimiklerinden ne zaman aç, ne zaman kızgın, ne zaman heyecanlı olduklarını öğrendi. National Geographic fotoğrafçısı edasıyla maymunların yüz ifadelerini fotoğrafladı. Sonra fillerin olduğu bölüme doğru ilerledik. Burada da fillerin dışkılarından nasıl kağıt üretildiğini okuyunca şok geçirdiler. Hemen tabletlerinden ‘www.elephantdungpaper.com’a girerek fil dışkısının nasıl rengârenk kağıtlara ve ajandalara dönüştüğünü incelediler.

300 türe ait 3 bine yakın hayvanı barındıran, en büyük özelliği ise hepsinin doğal ortamlarında yaşaması olan bu park ve nehir safarisi için toplam kişi başı 140 TL, çocuk 90 TL ödeyerek çok eğlenceli bir gün geçirdik. En son hayvanların müzik eşliğinde yaptıkları şovları da izleyerek ağzımız kulaklarımızda ayrıldık.

Botanik bahçeleri ve orkideler

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan ve her tarafı ağaçlarla dolu botanik bahçeleri serinlemek ve piknik yapmak için cennet gibi. Denk gelirseniz Singapur Senfoni Orkestrası’nın konserleri oluyor. Biz de yerli halk gibi kendimizi yeşilliklerin üzerine bırakıp kuş seslerinin tadını çıkardık. Deha ve Yekta, Singapur’lu bir baba oğulla futbol oynadılar. Tuttukları takım Galasaray’ı biliyor olmaları onları hayli kaynaştırdı.

Unutmadan, bu bahçelerin çok katı yönetmeliği var. Ağaçları miras olarak gördükleri için ve ziyaretçilerin rahatsız olmadan rahatça piknik yapabilmeleri için çadır kurmak, eğlence düzenlemek, eylem yapmak gibi şeyler yasak. Her yerde, ‘Herkesin zevk alması için düşünceli olun’ uyarısı bulunuyor.

Çocuk dostu ada ülkesi...
Orkide bahçeleri de buraya çok yakın. Dünyanın her yerinden olağanüstü orkide çeşitleri bulunuyor. Dünyanın tüm orkide çeşitlerinin bulunduğu bu bahçeler görülmeye değer. Singapur’da etkileyici doğal alanların yanı sıra hemen her yerde bir alışveriş merkezi de var. Özellikle de en ünlü caddesi Orchid Street’te. Metro girişleri neredeyse AVM’lere denk geliyor. AVM’lerin birbirlerine bağlı alt geçitleri bile var. Havanın çok nemli ve bunaltıcı olduğu anlarda kurtarıcı. Ancak sıcak soğuk farkından dolayı yanınızda ince bir hırka da taşımakta fayda olabilir.

Dünyanın en ünlü ‘infinity’si

Marina Bay şehrin en yeni yerleşim yerlerinden. Bölge 1970’li yıllarda ıslah edilmeye başlamış, denizden ayrılan bu toprak parçası sayesinde şehir merkezi genişletilmiş. Geceleri Marina Bay cıvıl cıvıl oluyor. Biz de kalabalığın arasına karışarak, elimizde dondurma ile tropikal iklimde nefis bir yaz akşamlarının tadını çıkardık. Yürüyüş yapanlar, elinde içeceğiyle sohbet edenler, iskele üzerine yatıp gökyüzünü seyredenler ‘adadaki mutlu ve rahat yaşam’ın izdüşümü gibiydi.

Çocuk dostu ada ülkesi...
Burada ayrıca içinde onlarca mağaza, restoran, bar bulunan Marina Bay AVM var. Yine aynı alanda bulunan Marina Bay Sand Oteli, tepesindeki gemi görünümündeki 57. kattaki infinity havuzu ile ülkenin hatta dünyanın en çarpıcı mimarisine sahip. Havuzun bitimi ile şehir manzarası birbirine giriyor. Biz havuza girmedik ancak ‘Sky on 57’ isimli restoranda yemek yedikten sonra, terastan Singapur’un ışıklı panoramik manzarasını seyrettik. Uzak Doğu mutfağının deneysel olarak yorumlandığı restoranda, kişi başı 500 TL vermek biraz fahiş olsa da bu deneyim için değerdi.

Bu arada otelin havuzu gece 11’e kadar açık ancak sadece otelde konaklayanlar girebiliyor. Bence seyahatin en havalı fotoğrafı da orada çekiliyor.

Çocuk dostu ada ülkesi...

Yapmadan Dönmeyin!

* Gece safarisi: Doğal ortamlarında hayvanları gece görebilirsiniz. Safariye çıkmadan önce ateş gösterilerini izleyip sonra trene binerek bir ormanın içine dalıyorsunuz. Kişi başı 100 TL. * Gardens by the Bay: İnsan yapımı teknolojik bir bahçe. Nasıl mı? Tasarım harikası yüzlerce ağaç dizayn edilerek yapay bir bahçe elde edilmiş. Girişi 70 TL.
* Singapur Flyer: Marina Bay’de yolun sonunda karşınıza çıkıyor. Yerden 165 metre yükseğe çıkan dünyanın en yüksek dönme dolabı. Bu kocaman dönme dolap şehri tepeden görmek isteyenler için. Yetişkin 90, çocuk 60 TL.
* Sentosa Adası ve Universal Stüdyoları: Adaya trenle ya da teleferikle ulaşım sağlanıyor. Denizin üstünden adaya geçerken manzara muhteşem. Adada Universal Stüdyoları bulunuyor. Diğer ülkelerdeki stüdyolardan daha küçük olduğu için bir gün yetiyor. Giriş 190 TL.
* Clarke Quey: Sokaklarda bolca görebileceğiniz ‘tuk tuk’ denilen, bisikletli kabinlere binerek şehri keşfedebilir, Clarke Quey’e kadar gidebilirsiniz. Burası Singapur Nehri’nin tarihi iskelelerinin üzerine kurulmuş yeme, içme ve eğlence merkezi.
* Captain Explorer Duck: Hem karada hem de denizde giden ördek tasarımlı nefis bir tekne ile şehri gezmek de ilginç bir fikir. Yolda giderken bir anda suya dalarak şehri denizden gezdirmeye devam ediyor. Çocuklar çığlık çığlığa bağırarak çok eğleniyorlar. Bir saatlik turun ücreti yetişkinler için 400 TL, çocuklar için 250 TL.

Çocuk dostu ada ülkesi...

Ticaret adası

1819’da Thomas Stamford Raffles tarafından bir ticaret şehri olarak kurulmuş Singapur. Kısa sürede amacına ulaşarak ticaret merkezi haline gelmiş ve dolayısıyla Arap, Malezyalı, Çinli, Hintli pek çok göçmeni kabul etmiş. Aynı zamanda Avrupalı ve Amerikalı birçok özel şirket çalışanı da yaşıyor. Tam anlamıyla kozmopolit bir kültüre sahip ama ne tam olarak Uzak Doğu rahatlığı var, ne batı kadar baş döndürücü bir hız var. Nüfusu sadece 5 milyon. Çok sıkı kuralların hakim olduğu ülkede her yer o kadar temiz ve korunmuş ki; sincaplar sokaklarda dolaşıyor. Yere çöp atmak, ciklet çiğnemek, her yerde sigara içmenin çok ciddi cezası var.

False