Çobanların Bulduğu Mağarada 46 Dakikalık Dalış
Tahsin Ceylan
Antik bir kent olan Mersin’in Aydıncık ilçesinin ilk isimlerinden biri Kelenderis. Yerleşimin denizcilik ve ticaret merkezi olarak Fenikeliler tarafından kurulduğu ifade ediliyor. Kelenderis adı zaman içinde değişerek Kalendria, Kelendri, Gelendir, Gilindir derken Gilindire’ye kadar dönüştü. İlçede geçmişte Rumlar yaşıyordu. Ancak mübadele gereği iskeleden kayıklara binerek Kıbrıs üzerinden Yunanistan’a gittiler.1920’li yıllarda 500 kadar Rum’un Gilindire’de zanaatla uğraştıkları, göçten sonra Gilindire merkezinde çok az bir nüfus kaldığı anlatılıyor. 1965 yılına kadar Gilindire olarak adlandırılan ilçenin ismi bu tarihten sonra Aydıncık olarak düzenlendi.
Bölgenin sualtı yaşamını tanıtmak ve bölgede dalış turizminin canlandırılmasına katkı sağlamak amacıyla geçmişte dönemin İlçe Kaymakamı Mustafa Erkayıran ve Kürşad Tüzmen ile birlikte bir saatlik bir yolculcuğun devamında Aydıncık Gilindire’ye ulaşmıştık. Dönemin Aydıncık İlçe Kaymakamı Özgür Körükçü’nün katılımıyla mağaraya yolculuk başladı. 1999 yılında çobanlar tarafından Gemi Durağı mevkiinde bulunan mağara MTA tarafından incelenip raporlanmış. Mağara, deniz seviyesinden 46 metre yukarıda ve 555 metre uzunluğuyla dünyanın önemli doğal yapılarından bir olarak sayılıyor. Adeta bir film platosu olan mağara, damlataş oluşumları, akma taşlar, sarkıt, dikit, sütun, duvar, perde ve mağara iğnesi ile kaplı.
Uzun bir yolculuk ve olağanüstü insan gücü desteği sonucu mağaranın göl bölgesine ulaşıyoruz. Ekipman kurulumunun devamında suya giriyoruz. Doğal bir film setinde nereye bakacağınızı ve nasıl görüntüleyeceğinizi şaşırıyorsunuz. Her yer, her şey cazip. Yaklaşık olarak 46 dakika süren dalışımızda mağaranın her tarafını gezebilme şansını yakalıyoruz. Kabarcık bırakıp görüntü alıyoruz. Doğa’nın bu büyüleyici kültür mirası korunmalı ve geleceğe taşınmalı.
Mağaranın sonunda genişliği 18-30 metre, uzunluğu 140 metre, tavan yüksekliği 35-40 metre, derinliği ise 47 metre olan büyük bir göl bulunuyor. Gölün çevresi de sarkıt, dikit, sütun ve mağara iğnesi ile kaplı. Denizden yatay olarak 240 metre uzakta bulunan gölün ilk 10 metresi acı su, sonraki derinliklerde ise tuzlu su yer alıyor. Tatlı su, tuzlu su karışımlarını su altında fark etmek son derece kolay. Mağarada sıcaklık ortalama 20-22 derece olmasına karşın nem oranı yüzde 90 civarında. Bu da solunum rahatsızlıkları olanlar için büyük bir risk.