Cazibeli gelenekler: 36 Saatte Cenevre

Cuma

16.00
Kutlanmaya değer zafer
Gezintiye Maison Tavel’den başlayın. Kentin tarihi merkezindeki bu küçük müze yüzlerce yıllık öyküyü aktarıyor. Giriş ücretsiz. 1602 yılının aralık ayında bir gece Savoy dükü ansızın şehre saldırmış. Rivayete göre, surlara tırmanan düşman askerlerinin üstüne kazan dolusu kaynar çorbayı boşaltan kadının cesaretiyle şehir kurtulmuş. Her yıl aralık ayında bu zafer kutlanıyor. Parke taş kaplı sokaklarda 17. yy giysililer kortej oluşturup geçit töreni yapıyor. Bu yıl kutlamalar 6-8 Aralık’ta. Ayrıntılı bilgi: www.1602.ch

19.00
Parkta akşam yemeği
Tarihi bölgeden aşağıya yürüyüp kentin ilk botanik bahçesine, Parc des Bastions’a gidin. Park girişi yakınlarında, dev satranç takımının yanında akşam yemeği yiyebileceğiniz restoran sizi bekliyor. Le Café Restaurant du Parc des Bastions’un binası sera gibi. 19. yy’da burada konserler düzenlenirmiş. Sonra sinemaya dönüşmüş. Bugün seçkin atmosferi, et ezmesi, kendi ürettikleri kaz ciğeri ve Cenevre gölünden turnabalığı gibi lezzetlerin sunulduğu mönüsüyle romantik bir restoran. İki kişi ortalama 580 TL.

21.00
Bağımsız şehre gidin
Tramvaya atlayıp Carouge’e gidin. Bu şık semt geçmişte bağımsız bir şehirdi. 18. yy’da Sardinya Kralı’nca kurulan yerleşim, neoklasik mimarisi, mazgal biçimi yerleşim planıyla dikkat çekiyor. Vert Bouteille’de doğal şaraptan tadın (kadehi 40 TL). Ardından Le Chat Noir’a müzik dinlemeye gidin. Sahnesine caz ve rock grupları çıkıyor (giriş fiyatları değişken, kokteyller 80 TL’den başlıyor). Acıktıysanız karşısındaki mezeci Le Plage’de (tabağı 40 TL) bir şeyler atıştırın. Sadece tatlıyla yetinecekseniz birkaç sokak ötedeki Café Équinoxe geç saate kadar açık (65 TL)

Cumartesi

9.00
Portekiz usulü kahvaltı
Geniş Portekizli göçmen grubu şehrin damak tadını da etkilemiş. L’Epi Doré, tatlılarıyla popüler. Bir fincan café renversé (Cenevre’de sütlü kahvenin adı, 30 TL) yanında kremalı klasik Portekiz tatlısı pastel de nata (18 TL) isteyin.

10.00
Kelepir avı
Cenevre pahalılık konusunda hak edilmiş şöhrete sahip. Fakat bu sizi korkutmasın. Tarihi bölgeye pek uzak olmayan Plainpalais semtinde fiyatlar biraz daha uygun. Cumartesileri semtin ünlü bitpazarı kuruluyor. Antika, giysi, mücevher ve binbir çeşit obje kelepir avcılarına sunuluyor. Birkaç sokak ötedeki Grain de Sel’de modern mutfak malzemelerini, Poisson Rouge’da sevimli bebek kıyafetlerini, Pourquoi Pas’de kaliteli kadın giysilerini bulabilirsiniz.

12.00
Doyurucu öğün
Kentin restoranları ya beyaz
masa örtülü, çok şık ya da kebapçı. Dört şubesi olan Chez ma Cousine, diğerlerinden farklı. Rahat, porsiyonlar doyurucu, fiyat İsviçre standartlarına göre uygun. Restoranla özdeşleşen yemeği isteyin. Izgara yarım tavuğun yanında fırınlanmış patates, sosla zenginleştirilmiş salata sunuluyor (110 TL).

14.00
İnsanlık tarihi
Kentin uluslararası platformda öne çıkması 1863’teki olaya bağlanır. Cenevreli Henry Dunant, İsviçreli dört arkadaşıyla Kızılhaç’ı kurup İsviçre bayrağını çağrıştıran bir simge seçtiler. Tıbbi yardım örgütünün dünyanın dört bir yanındaki savaş meydanlarında, hapishanelerde, hayatı tehlikeye girenlerin yanında verdiği mücadeleyi küçük fakat iyi düzenlenmiş Kızılhaç ve Kızılay Müzesi’nde (giriş 100 TL) göreceksiniz. Müze üç insani değeri ön plana çıkarıyor: İnsan onurunun korunması, aile bağlarının kurulması, doğal riskleri azaltma. Guantánamo’daki kamplardan bir tutuklunun mesajı özellikle çok etkileyici.

16.00
Göle gidelim
Müzenin bulunduğu tepeden aşağıya yürüyün, BM’nin konuşlandığı Palais des Nations’a giden bayraklarla süslü yolun ucundaki Kırık İskemle heykelinin köşesinden dönün. Nilüferlerin çiçek açtığı havuzları ve Botanik Bahçesi’ni geçin. Parkın en alt noktasında, sizi Rue de Lausanne’ın trafiğinden kurtaracak altgeçidi bulun. Sonra gölü solunuzda tutarak yürüyün. Dünya Ticaret Örgütü’nün yeşil alanını geçin, Parc Mon Repos’in bahçelerine yürüyün. Nihayet Quai Wilson boyunca adımlayın. Burada kentin, göle boydan boya yayılan 160 metre uzunluğundaki çeşmesi Jet d’Eau’yu görün.

17.30
Au naturel
Umarız yürüyüşte vücudunuz ısınmıştır. Çünkü şimdi soyunma zamanı. Bains des Pâquis’e geldiniz bile. Cenevre Gölü tepesindeki mekân, mayıstan eylül ortasına kadar hizmet veren popüler bir sauna ve hamam. Özellikle Cenevreli erkekler çıplak giriyor. Sonra hamamın buharında dinçleşin, saunada fırınlanın ve gölün buz gibi sularına atlayın (giriş 130 TL, havlu 30 TL).
19.30
Kuralına uygun peynir
İsviçreliler ‘fondü’nün güzelini sever. Saunanın hemen yakınındaki La Buvette des Bains yarı açık bir restoran. Turist olduğunuzun ilk bakışta anlaşılmasını istemiyorsanız yemekte asla bira ya da su içmeyin, aromatik çay ya da beyaz şarap sipariş edin. Tavanın dibindeki altın renkli çıtır peynirin tadını çıkarın (fondü 75 TL, rezervasyon yaptırın).

Pazar

10.00
Haydi dağlara
Halkı takip edin, tepelere yürüyüşe gidin. Alp Dağları’nın ölçütlerine kıyasla küçük bir dağ Mont Salève. Cenevre fotoğraflarının çoğunda ufukta görünür. Otomobil kiralayabilir ya da 8 numaralı otobüsle Veyrier’ye gidebilirsiniz. Sonra Fransa sınırını yürüyerek geçin (Evet, Saleve gerçekten İsviçre’de değil). Teleferik bileti alın. Téléphérique du Salève (gidiş-dönüş 90 TL), sizi 1200 metreye çıkaracak. Yolda şehri, gölü ve ufuktaki Jura Dağları’nı seyredeceksiniz. Sonra orman ve çiftliklerin arasından yürüyün. Eğer hava açıksa ödülünüz ufuktaki Mont Blanc manzarası. Teleferik bileti alırken dağ rehberi talebinizi de bildirin.

12.30
Rasathanede yemek
Teleferiğin son istasyonundan 25 dakikalık yürüyüşle ulaşacağınız L’Observatoire, sempatik bir restoran. Tombul hamburger ve patates kızartmalarına dalın! Bu arada manzaranın tadını çıkarın. Hafta sonunda kalabalık olur, cam kenarında masa ayırtmanızda yarar var. Yemek ortalama 150-190 TL.