GeriSeyahat Canberra’da Atatürk’le buluşma
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Canberra’da Atatürk’le buluşma

Canberra’da Atatürk’le buluşma

Pasifik kıyısındaki başkent Canberra, geniş parkları, görkemli yapılarıyla güvenli ve temiz bir şehir. Avustralyalılara göre, ülkenin en yaşanası yerleşimi. Parlamento’nun karşısındaki Savaş Müzesi’nde ülke için canını veren 102 bin askerin anısı yaşatılıyor. Ve bu müzedeki tek düşman komutanı anıtı Atatürk’e ait... Okurumuz Selman Arınç gitti, izlenimlerini yazdı.

Harp tarihine derin merakım bir dünya gezgini olarak beni, özellikle, Türk ordularının damgasını vurduğu, büyük meydan savaşlarının gerçekleştiği alanlara daima çekmiştir. Bu konulardaki müzeleri araştırıp bulurum, gezerim. Koleksiyonunda Çanakkale Savaşı’na yerveren dünyanın önde gelen üç müzesinden Londra’daki Imperial War Museum (İmparatorluk Savaş Müzesi) ile Auckland’daki War Memorial Museum’u (Savaş Hatıraları Müzesi) daha önce görmüştüm. Nihayetinde benim için en stratejik ve anlamlı olanı ise en sona bıraktığım, Avustralya’nın başkenti Canberra’daki Australian War Memorial (Avustralya Savaş Hatıraları) müzesiydi. Bu müzeyi görmek üzere, Istanbul’dan yola çıkarak, Dubai ve Sidney üzerinden aktarmalı olarak toplam 16 saatlik uçuştan sonra Canberra’ya ulaştım.

ABD’Lİ MİMAR PLANLADI

Önceleri sadece koyunların gezindikleri geniş bir otlak olan Canberra’nın geçmişi günümüzden sadece 100 yıl geriye dayanıyor. Avustralya’nın başkenti olmak için; Sidney ve Melbourne arasında yaşanan ve bir türlü sonuca ulaşamayan amansız büyük bir çekişme sonucu bu bölgenin başkent olmasına karar veriliyor. Ülkenin müstakbel başkent projesi için 1913’te açılan yarışmayı kazanan Şikagolu peyzaj mimarı Walter Burley Griffin planlamasını yapıyor. Kentte yeşil alanlara, parklara, piknik alanlarına geniş yer ayrılmış. Resmi binalar çok görkemli. 1915’ten başlayarak kente on binlerce ağaç dikilmiş. Başkent fonksiyonu görmek üzere hızla yapay olarak oluşturulan yerleşime, Aborjin lisanında “Buluşma Noktası“ anlamına gelen Canberra adı verilmiş.
360 bin kişinin yaşadığı şehir, ülkenin nüfus sıralamasında sekizinci. Havayoluyla Sidney’e 50, Melbourne’a ise 60 dakika uçuş mesafesinde. Avustralya Mülkiyet Kurulu’nun ülke çapında düzenli olarak yaptırdığı, kısa süre önce yenilediği ankette yaşanabilir en iyi kent seçildi. Eğitim, sağlık, istihdam olanakları, kent planlaması, bakımlı yolları, parklarıyla birinciliği hak ediyor. Bunun yanı sıra temiz ve güvenli.

DÜNYANIN EN PAHALI PARLAMENTOSU

Görülecek yerlerden biri de, 1988’de Kraliçe 2’nci Elizabeth’ın açtığı Parlamento. Kente hakim konumdaki binanın önünde, 81 metre yüksekliğindeki gönderde dev bir Avustralya bayrağı dalgalanıyor. Mimar Griffin’in orijinal ve özgün projesine sadık kalınarak yapımı 8 yılda tamamlanabilen bina, millet meclisi ve senatodan oluşuyor. İçi heybetli mermer sütunlar, abartılı salonlar, seçkin yağlı boya tablolar, heykeller, fotoğraflar ve seramiklerle döşeli, ahşap bölümlerin işçiliği gerçekten muhteşem, millet meclisi üyelerinin oturduğu koltuklar koyu pembe renkli döşenmiş bunun yanında senato üyeleri için yeşil renkli koltuklar tercih edilmiş. Büyük salonun duvarına asılan 20 metrelik goblenin dünyadaki en büyük örnek olduğu söyleniyor. İçinde ofisleri, barları, yüzme havuzları ve saunaları ile inşaat maliyeti 1.1 milyar Avustralya Doları’na ulaşan Parlamento Binası, hizmete girdiği tarihte dünyanın en pahalı parlamentosu unvanını kazanmış.

MEHMETÇİK SİGARA KARŞILIĞI SAAT VERMİŞ

Avustralya Savaş Müzesi’nin görkemli yapısı, Parlamento’nun tam karşısında, yaklaşık 500 metre uzaklıkta. Ülkeleri için canlarını vermiş Avustralyalı kahramanların anısını sonsuza dek yaşatmak için kurulan müze geniş bir yeşil alanda. Savaşlarda yitirilen 102 bin askerin adı Kahramanlar Galerisi’nin duvarına bronz harflerle kazılmış. Müzenin Gelibolu bölümünde, sayısız askeri malzeme, teçhizat, kurşun, şarapnel parçaları, haritalar, mühimmat ve silahlar bulunuyor. Bir Osmanlı sahra topunun yanında, orijinal kabalağı ile süngü takmış hücum vaziyetindeki Mehmetçiğin heybetli heykeli görülmeye değer. Türk askerlerine ait objelerin sergilendiği camekanda, bir köstekli saatin altında şu bilgi dikkat çekiyor: Bir Türk askerinin sigara karşılığında değiş tokuş ettiği saat. Monitörden devamlı verilen savaş sahneleri, kimi askerlerin çok uzaklarda bıraktıkları sevgilileri ve annelerine savaş ortamını anlatan hasret dolu mektupları, içinde kurutulmuş yaprak ve çiçekler bulunan hatıra defterleri, sararmış fotoğraflarda yer alan askerlerin yorgun ve donuk bakışları, müzeyi gezenleri derin bir hüzne sevk ediyor. Buruk bir duygu seli yaşamalarına neden oluyor.

TÜRKİYE’NİN JESTİNE KARŞILIK VERDİLER

Müzenin geniş bahçesinin solunda ”Mustafa Kemal Atatürk Anıtı“ yer alıyor. Gelibolu Muharebeleri’nin 70’inci yılında Türk Hükümeti müttefiklerin çıkarma yaptığı bölgeye ”Anzak Koyu“ adını verince, karşılığında bir jest olarak, Avustralya hükümeti de, Savaş Müzesi bahçesinin sol tarafında gerçekten bir istisna olarak, Atatürk Anıtı yaptırılmasını kararlaştırıyor. İngiliz ilkelerinin geçerli olduğu Avustralya’da sol taraf saygı açısından öncelik taşıyor. Ayrıca, anıt burada halen, bir düşman askerinin anısına dikilmiş ilk ve tek anıt. Ay şeklinde bir duvar olarak gerçekleştirilen Atatürk Anıtı, 5 tane yüksek granit sütunla çevrili. Bunlar bayrağımızdaki beş köşeli yıldızı yansıtıyor. Duvarın ortasındaki koyu pembe granit üzerinde heykeltıraş Hüseyin Gezer’in eseri olan tunç bir Atatürk rölyefi yer alırken, alt bölümde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaca ünlü şu veciz sözleri altın harflerle kazılı: “Bu yurdun toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

En güzel panoramik manzara

Kentin en güzel panoramik manzarası iki tepeden görülüyor: Güneyindeki Red Hill ve kuzeyindeki Black Mountain. İkincisinin zirvesinde 195 metre yükseklikteki Telstra Kulesi’nden kuşbakışı Canberra manzarası görülmeye değer. 360 derece görüşe sahip kapalı ve açık seyir platformları, döner restoran, kafeterya gece de açık. Kent merkezinden taksiyle 10 dakikada ulaşılan kuleye 7,5 dolar giriş ücreti ödenerek çıkılıyor.
Kentin tam merkezinde, Canberra’yı planlayan mimar Burley Griffin’in adının verildiği yapay bir göl yer alıyor. 1964’te, Molonglo Nehri’nin üzerinde kurulan Scrivener Barajı’nda tutulan suların aktarılması sonucu oluşturulmuş. 11 kilometre uzunluğunda, 1.2 kilometre enindeki gölün kıyısında Canberra’nın en önemli, ilginç mekan ve binaları yükseliyor. İçinde kuğuların yüzdüğü göl çevresinde, piknik alanları, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ve yorgunluğunuzu atacağınız restoran ve kafeteryalar bulunmakta. Feribotla dolaşabilinen gölde tekne kiralama imkanı da var. Kürek, yelken, rüzgar sörfü, kano ve kayak yapılabilen gölde, 1970’te Kaptan James Cook’un Avustralya’yı keşfinin 200’üncü Yıldönümü nedeniyle, Kraliçe 2’nci Elizabeth tarafından açılan dev bir fıskıye bulunuyor. Suları 147 metreye yükseliyor. Ayrıca, gölün küçük Aspen Adası’nda, ülkenin 50’nci kutlamaları nedeniyle İngiliz hükümetince yaptırılarak hediye edilen 50 metre yüksekliğindeki anıt üzerinde, ağırlıkları 7 kilogram ila 6 ton arasında değişen 55 adet bronz çan var. Çanların 4,5 oktavlık ahenkli sesleri izleyenlere keyifli anlar yaşatıyor.

Savaşın sesli anıları Milli Kütüphane arşivinde

Aspen Adası’nın karşı kıyısına Kings Bulvarı’yla ulaşılıyor. Sahilin yanı başındaki Avustralya Milli Galerisi’nde 100 binden fazla obje ve dünya çapında sanat sergilerini görmek imkanını yakalıyorsunuz. Jackson Pollack, Sidney Nolan gibi sanatçıların eserlerinin yanında, ağaç kabuklarından yapılmış insan ve hayvan figürlü Aborjin eserleri, Papua Yeni Gine, Easter ve Pasifik adalarına özgü ilginç sanat koleksiyonu, heykeller galeriyi gezenlerin büyük ilgisini çekiyor. Milli Galeri’nin yanındaki geniş parkta, bakır kaplı tipik kubbesiyle Milli Bilim ve Teknoloji Merkezi bulunuyor. Biraz daha ileride, gölün güney kıyısındaki modern, diktörtgen yapı Avustralya Milli Kütüphanesi. 6.5 milyon materyaliyle ülkenin en büyük kitaplığında basılı ve yazma kitap, harita, fotoğraf, film, resimlerin yanı sıra sözlü tarih kasetleri bulunuyor.

False