Buenos Aires’in zenginleri bu kasabada keyif yapıyor
Beyhan Coşkun’un en büyük zevki seyahat. Geçen bayramda kızıyla Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e 45 dakika uzaklıktaki Tigre’ye gitti. Su kanallarıyla çevrili kasabayı, geniş bahçeli, şık evlerini, sıcak insanlarını çok sevdi.
İstanbullu Beyhan Coşkun (43) otomotiv sektöründe ürün geliştirme mühendisi. Müzik, fotoğraf, yüzme, sinema başlıca hobileri. En büyük merakı ise seyahat. “Yeni yerler görmeyi, farklı kültürler tanımayı, yeni insanlarla tanışmayı çok severim. Yılda en az 3 kez seyahat ederim” diyor. Seyahat anılarını www.supergezginler.blogspot.com adresinde paylaşıyor. Bugüne kadar ABD’den Çin’e, Finlandiya’dan Paraguay’a 33 ülkede 100’den fazla şehri gördü
OKULA, PAZARA TEKNEYLE GİDİYORLAR
Tigre Deltası’nı Latin Amerika seyahati sırasında keşfetti. “Buenos Aires’te geçirdiğim üç günün birini Tigre’ye ayırdım. Kasaba kanallardan oluşuyor. Buenos Aires zenginlerinin şık, bakımlı, geniş bahçeli yazlıkları burada. Kanalın suyu, alüvyonlar karıştığı için çok bulanık.”
Arjantin halkının Türklere çok benzediğini belirten Coşkun, yerel yaşam hakkında şunları söylüyor: “Pazar günüydü, bahçelerde büyük kahvaltı sofraları kurulmuş, aileler toplanmıştı. Herkesin teknesi var, her yere bununla gidiyorlar. Tekneler park yerlerinde üst üste raflara diziliyor. Her evin önünde küçük iskeleler var. Buranın sakinleri çöplerini iskeledeki küçük direklere asıyor. Çöpler tekneyle toplanıyor. Kanal turumuzda ilkokulu gördük. Öğrenci servisi de tekneydi. Kanal kenarlarında benzin istasyonları vardı. Binlerce su kanalından oluşan Tigre Deltası, Buenos Aires Körfezi’nde son buluyor.”
Coşkun, konaklama tesisi bulunmayan Tigre’de görülebilecek yerleri şöyle anlatıyor: “Yol, ülkenin malikâneleriyle ünlü en zengin semti San Isidro’dan geçiyor. Semt kadar tren garı da görmeye değer. Burası alışveriş merkezi ve her çeşit yiyecek-içecek bulabileceğiniz bir mekân, keyifle gezebilirsiniz.” Gece, hayatından bahsederken yine Tigre’ye yarım saat uzaklıktaki San Isidro ya da Buenos Aires’in tercih edilebileceğini söylüyor. “Latin Amerika’da hayat çok yavaş akıyor. Saat 22.00’de restoranlarda akşam yemeğine oturuluyor. Gece 23.00’ten sonra başlıyor. Arjantin’le özdeşleşen muhteşem tango gösterileri izleyebilirsiniz” diyor. Beyhan Coşkun’un bölgeye gitmek isteyenlere önerileri şöyle: “Latin Amerika doğal güzellikleriyle, sıcakkanlı ve eğlenceli insanlarıyla gezip görülmeye değer. Yolun uzun olması sizi korkutmasın, biz çok mutlu döndük. İmkân olsa tekrar gitmek isteriz. Gittiğimizde ekimdi, ilkbahar başlamıştı. Şimdi yaz, pırıl pırıl güneşin tadını çıkarabilirsiniz.”
Arjantinli keyfine düşkün eğlenmeyi seviyor
San Isidro garında “empanadas” satan küçük bir büfeye uğradık. Bu böreklerden bolca aldık. Tepsidekiler bitince öğlen saati büfe kapandı. Büfeci evine gitti. Halk keyfine çok düşkün. Sokaklarda yürürken tango yapanlara rastladık. Bizi de dansa davet ettiler. Çok neşeliler.
Etler, şaraplar börekler harika
Arjantin biftekleri çok güzel, mutlaka tadılmalı. Kıtanın geleneksel çayı mate, ritüelle demlenip içiliyor. Geceleri ve günde iki fincandan fazla içilmemesi tavsiye ediliyor. Dulce de leche, süt kremasından yapılıyor, fındık kremasına benziyor. Kahvaltıda enerji veriyor. Empanadas börekleri çok leziz. Kıymalı, tavuklu, sebzeli çeşitleri var. Doyurucu, fiyatı makul. Dünyanın en büyük şarap üreticilerinin Arjantin’in özelikle Malbec üzümlerinden yapılmış şarapları çok ünlü.