Bu gölde rengarenk süs balıkları yaşıyor
İstanbullu bilgisayar mühendisi Serkan Söğüt, hayatını maksimum derecede seyahat edebilecek şekilde planlıyor. Bu yaz motosikletiyle 100 günde Afrika’yı kuzeyden güneye aştı, 17 bin 500 kilometre yol yaptı. Yanından geçtiği süs balıklarıyla ünlü Malavi Gölü’nü anlattı.
Serkan Söğüt (32) e-ticaret sektörüne ürün sağlayan Operasyon Merkezi’nin kurucu ortağı aynı zamanda markalar için interaktif ve dijital çözümler üreten Fil Dijital’in sahibi. Seyahat, fotoğraf ve spor başlıca hobileri. “Lise yıllarımda kanıma giren fotoğrafçılık merakının yanına üniversite yıllarında keşfettiğim gezme tutkusunu da alarak yollara düşüyorum. Ayrıca pek çok farklı dalda spor yapıyorum: Kayak, sörf, paten, kaya tırmanışı gibi...” diyor. Hayatını seyahat etme özgürlüğünü en yüksek seviyede tutacak şekilde planladığını söylüyor. “Yoldayken mutluyum. Gittiğim coğrafyaları tam anlamıyla hissetmek, yerel olmak, oralı gibi hareket etmek, yöresel yemekleri tatmak her seyahatimde bana tarifsiz hazlar yaşatıyor. Gittiğim ülkelerde, geçtiğim kentlerde bölge halkıyla tanışmak, ortak bir dil konuşabiliyorsak sohbet etmek bambaşka bir vizyon kazandırıyor bana. Tecrübelerimi paylaşmayı da seviyorum.”
ÜÇ KITADA 46 BİN KM
Söğüt, üniversite yıllarından bu yana yollarda. 50’ye yakın ülkede yüzlerce şehir görmüş. “Tabii önce sırtçantasıyla Türkiye’den başladım. Doğu-batı derken kendimi Avrupa’da buldum. Uçak, tren, otobüsle çok seyahat ettim. Gün oldu Harran’da güneşin doğuşunu izledim, gün oldu Hasankeyf için canım yandı. Mostar’dan geçtim; Neretva’ya bakarken oradaki hatıra defterine duygularımı yazdım. Floransa, Viyana, Paris ve nice şehrin sokaklarında yürüdüm. Ortadoğu’nun yaşayan gecelerine şahit oldum. Daha sonra hayatıma motosiklet girdi. Daha uzaklara gitmeye başladım. Türkiye, Afrika, Avrupa, Kafkaslar ve Ortadoğu yollarında 46 bin kilometre yol yaptım.”
Serkan Söğüt, bu yıl yol arkadaşı Murat Cengiz ile birkaç ay süren hazırlık aşamasından sonra motosikletle 100 günlük bir Afrika yolculuğuna çıktı. Eylülde döndü. “İstanbul’dan yola çıktık. Mersin’den Mısır’a gemiyle geçtik. Sudan’da çölü keşfettik, Etiyopya’da Afrika’nın en yüksek bazı yerleşimlerine çıkıp sonra yeniden çöllere indik. Kenya’da safari yaptık, Tanzanya’da vahşi doğaya tanık olduk, Malavi’de dünyanın en mutlu halkıyla tanışıp, Mozambik’in beyaz kumsallarından denize atladık. Doğanın çok cömert davrandığı Güney Afrika yolculuğumuzun son noktası oldu. Afrika kıtasının en güney ucu Agulhas Burnu’na (İğne Burnu) geldiğimiz an zaferin fotoğrafıydı. Toplamda 17 bin 600 kilometre yol yaptık.”
Yolculuğun en sevdiği kısımlarını şöyle anlatıyor: “Afrika boyunca çok farklı coğrafyalardan geçtik. Bazı yerlerden ayrılmak istemedim. Tanzanya’nın harika halkı, geçmişin köle pazarı Zanzibar Adası, uzun kumsalları ve yüksek dalgalarıyla Malavi Gölü, tabii ki muhteşem doğasıyla Güney Afrika’nın koyları ve sahilleri yolculuğumun unutulmayanlarıydı.”
GÖLÜN TATLI SUYUNA KENDİNİZİ BIRAKIN
Malavi Gölü, Tanzanya, Malavi ile Mozambik’in arasında. Yüzölçümü Marmara Denizi’nin 2,5 katı. “UNESCO Dünya Doğa Mirası Listesi’ne girecek kadar nadide bir göl bu. Akvaryumculukta önem taşıyan çok sayıda balık türünü barındırıyor. Ne yazık ki son yıllarda gölde petrol bulunmasıyla, kıyısı olan ülkelerin arası açıldı. Eğer petrol çıkmaya başlarsa akvaryum balıklarının akıbeti ne olur bilinmez...”
Orada yapılacak etkinlikleri ve gezip görülecek yerleri şöyle anlatıyor: “Göl çevresinde safari, kuş gözlemi yapmak mümkün. Kıyısından yükselen dik dağlarda çok güzel tırmanış, yürüyüş rotaları var. Birbirinden güzel, büyük plajlarında güneşlenebilir, yüzebilirsiniz. Ayrıca bot safari, kano, dalış, kayak gibi aktiviteler yapılabiliyor. Malavi köylülerinin dans gösterilerini izleyebilirsiniz.”
Bu arada Malavi’de pek çok yerde elektrik bile olmadığını belirtiyor: “Geceleri zifiri karanlıkla dışarı çıkmak çok güvenli değil. Nkhata Bay, Senga Bay ve Monkey Bay gibi göl kenarındaki turistik şehirlerde bar ve cafeler var. Gece hayatının hareketli olduğu söylenemez.” Yemek seçeneklerinin de kısıtlı olduğunu söylüyor: “Yöresel olarak pek fazla yemek alternatifi bulmak mümkün değil. Patates ve yumurtanın farklı türevlerinden yapılmış yemekler sıklıkla yeniyor. Onun dışında turistik mekanlarda pizza, hamburger gibi Batı yemeklerini bulabilirsiniz.” Konaklama seçeneklerine gelince; “Malavi’de göl kenarında güzel koyları veya kumsalları, harika manzaraları olan küçük otel, hostel ya da kamp alanları bulabilirsiniz. Ayrıca son yıllarda büyük oteller de yapılmaya başlanmış. Lüks seçenekler de bulabilirsiniz. Biz küçük koylardaki bungalovlarda kaldık veya kumsallarda kamp yaptık.”
Malavi’ye gideceklere önerileri şöyle; “Güzel halkıyla tanışın, sohbet edin.
Bırakın onların mutluluğu ve kocaman gülüşleri sizi de sarsın. Ayrıca Malavi Gölü’nün güzel koylarında güneşin doğuşunu seyrederken gölün tatlı suyuna kendinizi bırakmayı unutmayın. Güney Yarımküre’deki bölge kasım ve nisan arası sıcak dönemini yaşıyor. Bu arada yağmur yağabiliyor, önleminizi alın.