GeriSeyahat Boğaz’da balık tutmak istiyorum
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Boğaz’da balık tutmak istiyorum

Boğaz’da balık tutmak istiyorum

Sevilen belgesel ‘River Monster’ın kahramanı Jeremy Wade Amazon’dan Hindistan’a, Kongo’dan Tayland’a her yerde canavar tatlı su balıkları yakaladı. Sırada Türkiye var. Florida açıklarında balığa çıktığımız Wade, programının gördüğü ilgi üzerine, Discovery Kanalı Türkiye’de çekim yapmak istiyor.

Casus şüphesiyle Tayland’da tutuklandı ve silahla tehdit edildi. Zaire’de sıtmaya yakalandı. Uçağı Amazon ormanlarının derinliklerine düştü. Defalarca boğulmaktan kurtuldu. Hindistan’da balık tutarken parasız kaldığında anılarını İngiltere’deki balıkçılık dergilerine gönderdi. Uzun süre yayınlanmadı. Yazı tekniğini geliştirdi, kitap çıkardı. Derken ‘Discovery’ tarafından keşfedildi.
İngiltere’de zooloji öğrenimi gören, biyolog ve balıkçı Jeremy Wade nehirlerde yakaladığı canavar dişli balıklarla dünyanın tanıdığı bir şöhret. Gençliğinde balık tutmaya merak salan Jeremy’nin Amazon’daki ‘Arapaima’ ve Kongo nehrindeki ‘Kaplan Balığı’ yakalama hayali için tam 35 yıl mücadele verdi. Bilinmeyen kabileler arasında insanlara saldırdığı iddia edilen tatlı su canavarlarının öykülerini anlatmak için dünyayı dolaşan Jeremy, bir balığı yakalamak için haftalarca uğraşıyor, kameraya çektikten sonra çamurlu, sığ sulara geri bırakıyor.
Yerel halkın balık yakalama tekniklerini de inceleyen Jeremy; balıkları uçurtma, örümcek ağı ve bazen de elleriyle yakalıyor. Kimi zaman vejetaryenlikten etoburluğa dönen ve erkek jenital bölgesine özel ilgi duyduğu iddia edilen pirananın sivri dişli dev kuzenini ararken, kimi zaman da kanı zehirli ‘The Flesh Ripper’ı (Et Koparan) yakalıyor. Nehirden geçmekte olan at üzerindeki üç sığır çobanını elektriğiyle öldüren ‘Elektrikli Yılanbalığı’nı da yakalamayı başaran Jeremy, bu balıkların bir insanı öldürüp öldüremeyeceğini bilimsel uygulamalarla kanıtlıyor.

/images/100/0x0/55ea259ef018fbb8f86e13e7

DÖRT KİŞİLİK EKİBİM VAR

Wade yaptığı işi şöyle anlatıyor: “İlk kural yerel insanlardan tekniği öğrenmek. Önce diğer balıkçıları izlemek gerek. Tecrübenin uygulanması önemli. Bir kanca denediniz olmadı, diğerini denersiniz. Pek çok ülkede farklı balık tutma teknikleri var. Bazen işe yaramayacağını düşünebilirsiniz ama yarıyor. J değil O şeklindeki kancalara balık takılmaz diye düşünebilirsiniz. Ama biri denemiş ve işe yaramış. Balık tutarken yem de önemli ama en önemlisi yemi nasıl taktığınız. Nehir kıyısında gürültü yapmamak gerek. Nehirdeki balıklar okyanustan daha akıllı olabiliyor. Kendinizi balığın yerine koyun, tek düşüncesi fazla enerji sarf etmeden nerede yem bulabileceği.
Doğru yerde ve doğru yemi attıysanız zaman çabuk geçer. Benim durumum farklı, dört kişilik ekibim var. Günlerce bir şey yakalayamayınca sıkılmaya başlıyorlar. Bu durum beni de rahatsız ediyor. Bir balığı tutmak için en fazla iki hafta ayırabiliyorum. Bu prodüktörümüzün kuralı. Mutlaka bir şeyler yakalayıp programı bitirmemiz gerek.
Tatlı sularda 11 değişik büyük boy canavar balık var. Eskiden sadece piranha var sanırdık. Şimdi çok ilginç hikayeler duyuyorum ve doğruluklarını araştırıyorum. Genellikle arkasında bir gerçek yatıyor. İnsanları bu balıklar hakkında eğitmek istiyorum. Bunu yaparken dikkat çekmek için işe bir hikayeyle başlıyoruz, saldırgan balıklara ilgi duyuluyor. Tehlikelere dikkat çekiyoruz. Bilimsel bilgilerle iyi bir mesaj verdiğimizi düşünüyorum. Yakaladığınız balıklar çok değerli yaratıklar, yemeye ihtiyacımız yoksa suya geri bırakıp arkalarından bakmamız yeterli. İki metrelik balığı asla yemem. En fazla iki karışlık balığı yerim. Dünyadaki tatlı sular sadece yüzde 1’i teşkil ediyor. Fazla balık da yok. Amazon’da yaşasaydım tuttuğum her balığı yerdim.

NEHİRLER OKYANUSLARDAN DAHA GİZEMLİ

Yeni canavarlar öğrenip, çarpıcı hikayelerin peşinden gitmek istiyorum. Bunları bulmam zor olmuyor. İzleyiciler dünyanın her yerinden fotoğraflar gönderiyor. Gazete makalelerini ve balıkçılık dergilerini okuyorum. Tüm e-postalarıma bakıyorum.
Okyanus dibinde bilinmeyen şey yok. Su çok temiz, kameraman her şeyi gösterebilir. Rengarenk sularda çekilmiş balık fotoğrafları her yerde var zaten. Ama nehirler gizemli, bulanık ve çamurlu. Balıkların ortamlarını bilmiyoruz. Çoğu zaman varlıklarından da habersiziz.

YAYIN BALIĞINIZI MERAK EDİYORUM

Daha çok kabile hayatının yaşandığı, az endüstrileşmiş bölgelere ilgi duyuyorum. Kardeşim Türkiye’ye gitti. Ülkeniz üç güzel  denizle çevrili ve çok büyük nehirleriniz var. İstanbul’da haftasonları on binler Boğaz kıyılarında balık tutuyor. Nasıl ve ne yakalıyorlar görmek istiyorum. Türkiye’deki dev yayın balıklarını duydum. Elimde Türkiye’deki izleyicilerimin gönderdiği üç-beş ilginç hikaye de var. Bu yaz gelip araştırmayı planlıyoruz.

/images/100/0x0/55ea259ef018fbb8f86e13e9

Güler yüzü, kır saçları ve yırtık tişörtüyle bol dişli tatlı su canavarlarını çamurlu nehir sularından çıkaran Jeremy Wade’le Florida açıklarında, Atlas Okyanusu’ndaki beş saatlik turda tek yakaladığımız, iki karışlık küçük okyanus canavarı ‘Kertenkele Balığı’ (Lizard Fish) oldu. Balıkçı motoruna bindiğimizde kamerada bir koli muz bulunduğunu fark eden Jeremy,  Discovery tanıtım ekibine bağırarak, muzların tekneden indirilmesini istedi. Bu arada “Teknede muz olmaz” diye bağırarak yediğim muzu derhal denize atmamı istedi.

False