GeriSeyahat Bizden izlerle dolu iki güzel ÅŸehir SARAYBOSNA-MOSTAR
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bizden izlerle dolu iki güzel ÅŸehir SARAYBOSNA-MOSTAR

Bizden izlerle dolu iki güzel ÅŸehir SARAYBOSNA-MOSTAR

Åžehirler vardır, tarih kokan, sizi içine alıp geçmiÅŸini paylaÅŸan. Saraybosna ve Mostar o ÅŸehirlerden. GeçmiÅŸi Osmanlı’ya dayanan bu iki yerleÅŸim, bizden öyle izler taşıyor ki gittiÄŸinizde yabancılık çekmiyorsunuz. Rehberimiz bile Türkçe konuÅŸuyor. 22 yaşındaki Nedzad Ahmetoviç (Necat AhmetoÄŸlu) çocukluÄŸu savaÅŸ sırasında geçmiÅŸ Bosnalı bir Müslüman. O günleri anlatırken gözleri doluyor. Sokakta oynarken patlayan bir bombanın alıp götürdüğü kardeÅŸi Belma, ailedeki kayıplardan yalnızca bir tanesi...Bizim Saraybosna, yabancıların ise saray ve ovayı harmanlayıp Sarajevo dedikleri ÅŸehrin merkezine giderken, hüznün hakim olduÄŸu bir ÅŸiirde buluyor insan kendini. Savaşın yaralarını sarmaya çalışan insanların yüzlerine kazınmış geçmiÅŸin izleri. Herkes farkında ki artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak.Åžehrin merkezi Başçarşı (Bascarsıja) Müslümanların tekelinde olan bir bölge. Hediyelik eÅŸya satan dükkanların Kapalı Çarşı’dan farkı yok. Kahve deÄŸirmenleri, bakır tabaklar, Tarkan’ın kartpostalına iliÅŸtirilmiÅŸ dansöz zilleri, üzerinde hilal ve yıldız olan ÅŸekerlikler vitrinleri süslüyor. Dükkan sahiplerinin isimlerine bakıyorum; Nedim, Tarık, Aydın, Fazıla, Süleyman, Salih, Remzi, Fikret...Bir baharatçıya giriyorum. Etiketlerde badem, çörekotu, karanfil, leblebi, susam, salep, nohut, piÅŸmaniye, tahin, helva yazıyor. Yandaki dükkanın mönüsünde ise saç böreÄŸi, çorba, Saraybosna somunu, soÄŸan dolması, sarma, pide ve çay var. Benim favorim ise Cevabdzinica, yani köfteci. Ekmek içine ısmarlayacaksanız somunlu, ayran istiyorsanız yoÄŸurt diyeceksiniz. Cevapi’nin (köfte) porsiyonu dört KM. KM de ne demeyin, savaÅŸ sonrasında IMF ekonomiyi ele alınca bir de para birimi uydurmuÅŸ. Almanlar’ın markından etkilenip yeni paraya Konvertibilna Marka demiÅŸler. Almanlar Euro’ya geçip markı tarihe gömmüşler ama burada markın iktidarı hálá devam ediyor, üstelik Balkanlar’ın en güçlü ve deÄŸeri deÄŸiÅŸmeyen para birimlerinden biri olarak... Bir Euro 1.9 KM civarında.Yemek sonrasında Türk (ya da Bosna) kahvesi içmeye bir kahvehaneye (Kafana) gidiyoruz. Kahve bir bardak suyla beraber cezvede geliyor. Siz kendiniz döküyorsunuz fincana. Åžeker yanında veriliyor, kıtlama yapıp öyle içiyorsunuz. Bu arada ‘Rahat lokum’ dedikleri lokum da kahveyle beraber ikram ediliyor. Åžehrin iyi restoranlarından Sultan Sofrası ve Damla’yı geçip ÅŸadırvanlı bir meydana geliyoruz. Evliya Çelebi’nin 1659’da yazdığına göre Saraybosna’da 110 çeÅŸme varmış.CADDELER: TEPEBAÅžI, KONAK ALÄ° PAÅžA, SAFFET BEYYediklerimizi eritmek için ramazanda topun atıldığı yer olduÄŸu için, Top da dedikleri Sarı Tabya’ya çıkıyoruz. Åžehrin en yeni kısmı burası, çünkü son savaÅŸta ölen Müslümanlar’a ait ÅŸehitlikler yukarıya kadar size eÅŸlik ediyor. Cenazesine bir milyon civarında insanın katıldığı, Bosna Hersek’in ilk CumhurbaÅŸkanı Aliye Ä°zzetbegoviç’in (1925-2003) mezarı da burada. Müslümanlar’ın Katolik Hırvatlar ve Ortodoks Sırplar’la birarada yaÅŸadıkları Bosna Hersek’te her biri sekiz aylık dönemler için görev yapan üç ayrı cumhurbaÅŸkanı var. Sıra ÅŸu an Sırplar’ın. BaÅŸbakan ise görev süresi 2006’ya kadar sürecek olan Müslüman lider Adnan Terzic. Åžehirdeki sokak adları da çok ilginç. En kalabalık caddenin adı, üzerinde üç tane T.C. Ziraat Bankası’nın bulunduÄŸu Ferhadija (Ferhadiye). Konak, Tepebaşı, Muhammed Efendi, Bardakçı, Medrese, Ali PaÅŸa, Saffet Bey, Ilıca, Pehlivan ise diÄŸer yerlerden bazıları. Osmanlı zamanında 1521-1541 yılları arasında Bosna Sancağı’nın valiliÄŸini yapan Gazi Hüsrev Bey’in ÅŸehre çok büyük katkıları olmuÅŸ. Bedesten’den (Bezistan diye geçen çarşı) camiye ÅŸehri güzel binalarla donatmış. Åžehirde bugün yüz civarında cami var. Sultan Camii ise en önemli ve eskilerden. Sosyalizm döneminde ibadetlerini yerine getiremeyen ve camilerinin bir kısmı yıkılan Müslümanlar’ın iç savaÅŸta da sıkıntıları devam etmiÅŸ. Etrafı daÄŸlarla çevrili ÅŸehri kuÅŸatan Sırplar binlerce insanı öldürmüş. SavaÅŸ öncesi 600 bin olarak tahmin edilen nüfus 400 binin altına inmiÅŸ. Müslümanlar Türkiye dahil deÄŸiÅŸik ülkelere göç etmiÅŸler. Ä°stanbul’da BoÅŸnaklar’ın yaÅŸadıkları semtlerden biri ise adı üzerinde Yenibosna! Kendilerini Türkler’le kardeÅŸ olarak gören Müslüman BoÅŸnaklar’ın dilleri Sırpça ve Hırvatça ile hemen hemen aynı. 1984 Kış Olimpiyatları’na evsahipliÄŸi yapan ÅŸehir 1990’larda kanlı çatışmalara sahne olmuÅŸ. O dönemde Müslümanlar havaalanının yakınlarında açtıkları daracık bir tünelden ÅŸehre yardım saÄŸlamışlar. Åžu an yüzde 51’i Müslüman Hırvat federasyonuna, yüzde 49’u ise Sırp Cumhuriyeti’ne ait olan Bosna Hersek, Nobel ödüllü yazar Ivo Adric, ünlü müzisyen Goran Bregovic, sinemacı Emir Kusturica ve baÅŸarılı basketbolcularıyla tanınıyor. ADINI BOSNA NEHRÄ° VE BÄ°R DÃœK VERMÄ°ÅžHırvatistan ve Sırbistan arasında sandviç olmuÅŸ ülkenin adı ise Bosna nehrinden ve Osmanlı öncesinde yönetici konumunda olan Herceg düklerinden geliyor. 1461’de kurulan Saraybosna, 17. yüzyılda Balkanlardaki en önemli ÅŸehirlerden biri haline gelmiÅŸ. Avrupa’da tramvayın çalışmaya baÅŸladığı ilk ÅŸehir olan bu yerleÅŸimin dünya tarihindeki en önemli yeri ise 1. Dünya Savaşı’na sebep olması. Balkanlar’da yayılma politikası izleyen Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu’nun veliahtı Franz Ferdinand ve eÅŸi Sofia 28 Haziran 1914’de ÅŸehirdeki bir köprü üzerinde Gavrilo Princip isimli bir Sırp tarafından öldürülmüş ve ardından Osmanlı’nın da sonunu hazırlayan I. Dünya Savaşı gelmiÅŸti.Saraybosna’da kalınacak en iyi otel Holiday Inn. Türkler’in kaldıkları Saraj ve tam merkezde yer alan Europa Garni de diÄŸer alternatiflerden. Türk markaların dükkanlarının ve Türk vakıf okullarının bulunduÄŸu ÅŸehirde, Müslüman BoÅŸnaklar’ın iki önemli gazetesi var, Preporod (Yeniden DoÄŸuÅŸ) ve Dnevni Avaz (Günlük Ses). Zengin bir tarihe sahip bu ÅŸehri bir bilenle gezmek istiyorsanız Necat’ın e-mailini (neckoni@yahoo.com) bir yerlerde muhafaza edin.NEHRÄ°N Ä°KÄ° DÄ°NÄ° AYIRDIÄžI ÅžEHÄ°R VE DALMAÇYAArabayla Saraybosna’ya iki saat mesafede olan Mostar, Neretva nehri üzerinde yer alan ve adı Köprü (Most) kelimesinden türemiÅŸ bir ÅŸehir. Nehir iki dini ayıran doÄŸal bir sınır gibi. Bir yakada Katolik Hırvatlar, diÄŸerinde de Müslümanlar. Mostar’da insan savaşın gerçeÄŸiyle yüz yüze geliyor. Biz sıcacık yataklarımızda uyurken bazen dinin arkasına sığınarak, bazen de milliyetçilik kalkanını kullanarak öldürüyorlar insanları. Savaşın olduÄŸu yere gidince hissediyorsunuz yaÅŸanan acıları, çekilen çileleri. Cami avlusuna serili onlarca ay yıldızlı mezar, genç yaÅŸta savaÅŸa kurban gitmiÅŸ insanlara ait. Bir sürü bina hálá delik deÅŸik. Ãœzerlerinde ‘YaklaÅŸmayın, tehlikelidir’ iÅŸaretleri...Mostar’ın çok güzel bir çarşısı var, Türk KonsolosluÄŸu’nun da bulunduÄŸu bu yerde dolaşırken yaÅŸlı BoÅŸnak bir kadınla sohbet ediyorum. Türk olduÄŸumu duyunca ‘Neden çocuklarınıza SavaÅŸ ismini koyuyorsunuz? SavaÅŸ öyle acı bir ÅŸey ki’ diyor. Birden farkına varıyorum ki isimlere yüklenmiÅŸ anlamlar üzerine hiç kafa yormuyoruz. Mostar’daki eski köprü olarak geçen ‘Stari Most’un ilginç bir hikayesi var. Rivayete göre Sinan’ın öğrencisi olan Hayreddin köprüyü yaptıktan sonra bir köyde gizleniyor bir süre. En büyük korkusu üzerinden geçecek olan kervanların köprüyü yıkması. Çocuktan al haberi misali, mimara bir ufaklık getirmiÅŸ köprüden kervanların geçtiÄŸini belirten ÅŸifreli mesajı: ‘Neretva’nın üzerinden beyaz martılar uçuyor!’1993’te ÅŸehrin batısındaki etnik Hırvatlar’ın yıktığı köprü, Türkiye’nin de katkılarıyla aynı taÅŸ ocağından getirilen taÅŸlarla yeniden inÅŸa edildi ve 2004’te açıldı.SavaÅŸtan içimiz karardı derseniz, size güzel bir tavsiyem var. Mostar’dan iki saat uzakta dünyanın en muhteÅŸem ÅŸehirlerinden biri olan Dubrovnik bulunuyor.Aynı Bosna Hersek gibi, Hırvatistan’da Türkler’e vize uygulamayan nadir ülkelerden biri. Sınırda da fazla bir kontrol yok. Dubrovnik’te, Dalmaçya kıyılarına uzanın ve yaÅŸamın provası olmadığını kafanızdan çıkarmadan, tüm güzelliklerin tadını çıkarın...Â
False