Bir ‘yırtık pantolon’la popüler oldu, şimdi dünyayı geziyor...

İginç mimarisiyle görenleri şaşırtan, Çekya’nın başkenti Prag’daki Dans Eden Ev’e uçan tekme atarken pantolonu yırtılmıştı. 2017’de paylaştığı, olay anını gösteren fotoğraf birçok kişiye ulaştı. Bu yüzden maceraperest, gezgin Oğuzhan Tıraş’ı herkes ‘Yırtık Pantolon’ olarak tanıyor. Eğlenceli videolarıyla YouTube’da 658 bin aboneye sahip olan Tıraş’ın kanalının adı da bu nedenle Yırtık Pantolon. “Dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir iş değil. Ancak bir şeyler üretip izleyenlere ilham olma hissi her şeyden daha güzel” diyen Tıraş’a gezgin olma öyküsünü ve favori rotalarını sorduk.

Gezmeye nasıl karar verdiniz? Hikâyeniz nasıl başladı?

Üniversiteden mezun olduktan sonra akıllı ev sistemleri üzerine bir girişimim oldu. O sektörde aradığımı bulamadığım için her şeyden vazgeçip dünya turuna çıkma kararı aldım. İlk yurtdışı tecrübem 2016 yılındaydı. 22 yaşındaydım. Babam memur olduğu için yeşil pasaport hakkım vardı. Pasaportum çıkar çıkmaz Norveç’e uçak bileti aldım.

2017 yılında Prag’daki Dans Eden Ev (Dancing House) binasına uçan tekme atarken havada pantolonum yırtıldı. Bu fotoğraf birçok insana ulaştı. Sonra herkes beni bu isimle çağırmaya başladı.

YouTube kanalı açmaya ne zaman karar verdiniz? Çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

2018’de hem anılarımı kaydetmek hem de projemi finanse edebilmek için bir YouTube kanalı açtım. Önceleri ailem telaşlıydı ve başıma bir şey gelmesinden korkuyorlardı. Çektiğim videolar sayesinde zamanla bana güvenmeye başladılar hatta izleyenler için daha çok içerik üretmem gerektiğini söylediler.

Gezerken vlog çekmek sizi zorlamıyor mu?

Zorluyor tabii. Dışarıdan göründüğü gibi kolay bir iş değil. Ancak bir şeyler üretip izleyenlere ilham olma hissi, her şeyden daha güzel.

‘Norveç peri masalı gibi’

Gittiğiniz ülkelerde favorileriniz hangileri? Mesela ilk beşinizi sebepleriyle sayabilir misiniz?

Birinci sıradaki ülke Norveç, inanılmaz bir doğası var. Her anı peri masalı gibi. Yazın güneşin batmaması çok etkileyici. Kışın da kuzey ışıkları beni benden aldı. Asgari ücretin 5 bin dolar olduğu bir ülke. İkinci sıraya Malezya’yı koyarım. Tropikal iklimi gerçekten çok güzel. Hava hep sıcak. Muson yağmurları zaman zaman serinletiyor. Ucuz da bir ülke. Üçüncüsü Tayland. Malezya’nın Budist versiyonunu düşünün. Dördüncü sıradaki Japonya’yı bu gezegenin dışında bir yer olarak görüyorum. Gidip görmeniz gerek. Beşinci de Meksika. İnanılmaz yemek kültürü ve mükemmel insanıyla hem ucuz hem de gezmeye doyamayacağınız bir rota.

Sıradaki gezi planlarınız...

Şu an Türkiye’deyim (Röportajımızı yaparken uzun bir aradan sonra geldiği Türkiye’yi geziyordu) ama yeni hedefim Kuzey Kıbrıs’a gitmek (Kıbrıs’ı gezdi). Ardından Ortadoğu turu yapmak istiyorum (Şu anda Ortadoğu turunda değil, Hindistan’da). Sonrasında ülkemize dönüp biraz dinlenip sonra ABD’ye gideceğim. 2023 senesi Amerika kıtasında geçecek.

‘Eleştiriye açık olmalısınız’

Kız arkadaşınız Heyon nerede?

Kore’de. 1 sene orada yaşayacak.

Toplam kaç ülkeyi gezdiniz?

69 ülke oldu, 5 yıldır aralıksız geziyorum. Belli bir takvimim yok.

Yurtdışında Türk YouTuber’larla karşılaşıyor musunuz?

Son 2 senedir Latin Amerika’da benden esinlenip YouTube kanalı açan birçok gezginle tanıştım.

En popüler seyahat YouTube kanallarından biri sizinki. Yorumlarda çok geniş bir kitle var. Genç, yaşlı, gezen, gezemeyen... İzleyicilerden gelen yorumlar yorucu ve kırıcı olduğunda ne hissediyorsunuz?

Bu işi yapıyorsanız eleştiriye ve hakarete açık olmalısınız. Sonuçta birçoğu anonim olan insanlar tarafından izleniyorsunuz. Siz işinizi doğru yaptığınızı düşünüyorsanız kimin ne dediği pek de önemli olmuyor.

‘Kültürümüze ve tarihimize sahip çıkmalıyız’

Turizm konusunda bizim eksikliklerimiz ve artılarımız neler sizce?

İnanılmaz bir ülkemiz var. Hem yaz hem kış turizmi yapılabiliyor. Yemeklerimiz dünyanın en iyisi, kültürümüz en köklüsü. Dünyanın en turistik ülkesi olmamız gerekirken bunu başaramıyoruz. İnsanlar Türkiye’yi tanımıyor. Baklavayı, yoğurdu Yunanistan’ın sanıyorlar. Döneri bile Almanya elimizden alabiliyor. Kültürümüze ve tarihimize sahip çıkmalıyız.

Gastronomi zenginliği açısından en iddialı ülke hangisi?

Kesinlikte Türkiye! İkinciye Meksika’yı koyabilirim.

Peru’da And Dağları’na tırmanmışsınız. Zorlukları nelerdi?

Yüksek rakım, gerçekten sizi inanılmaz zorluyor. 4 bin metre üstü yürüyüşlerde oksijen yetersiz.

Gezileriniz sırasında yaşadığınız, unutamadığınız bir anınız var mı?

İspanya’nın Ibiza Adası’na feribotla gidiyordum ve cebimde sadece 5 euro vardı. İspanyol ve Arjantinli bir çiftle (Rosa ve Alejandro) tanıştım. Halimi görünce 15 gün Ibiza’yı birlikte gezmeyi teklif ettiler. Tüm masrafları üstlendiler. Bana 10 bin euro değerinde, inanılmaz bir tatil yaşattılar.