Bir ‘denizkızı’ karşılar sizi bu adada

Sakız Adası’nın kuzeydoğusundaki ‘Inussa’ ya da Türkçe adıyla Koyun Adası çok değişik bir yer. Çok sessiz, terk edilmiş gibi... Sadece 500 kişilik nüfusu olmasına rağmen tüm konaklar bakımlı ve pırıl pırıl. Londra’da ve New York’ta oturan büyük Yunanlı armatörlerin yüzde 30’u bu ufak adadan...

Yelkenlimizle Inussa’ya yaklaşırken dürbünle kontrol ediyorum. Güzel boyalı evler, yemyeşil bahçeler ama sonradan hepsinin boş olduklarını göreceğim. Limana girerken kayaların üstüne oturmuş ‘denizkızı heykeli’ni selamlıyoruz. Bu kız denizcilerin anası, bir elinde yelkenli gemi var. Her limana giren ve çıkandan selam alıyor.

Inussa’ya girişte denizkızı heykeli ziyaretçileri selamlıyor.

Kıçtan karaya bağlanacağız ama palamarı tutacak bir Allah’ın kulu bile yok. Sancak bordalıyoruz beton iskeleye, 3.5 metre derinlik.

Bu ufacık ada, Sakız Adası’nın kuzeydoğusunda. Şimdiye kadar dünya denizlerine 1500 kaptan yetiştirmiş bir deniz lisesi, ticari denizcilik akademisi, bir yat kulübü ve mükemmel ve enteresan bir müzesi var. Londra’da ve New York’ta oturan büyük Yunanlı armatörlerin yüzde 30’u bu ufak adadan yetişme. Bu milyarder armatörler zamanla atalarının doğduğu adaya geri gelmişler, yıkık dökük evlerini restore etmişler. Senede sadece 10-15 gün bu ada evlerine tatile geri dönüyorlar. Bahçelerinde milyon Euro’luk sürat tekneleri bezle örtülü duruyor.

Otomobil yok, yüksek sesli müzik yok. Bol bol sükûnet ve ıssız koylar var. Sessizliğin ürkütücü cenneti. Lemos Ailesi, adanın ileri gelenlerinden. Antonis S. Lemos, adaya müthiş bir müze hediye etmiş. Yaşlı bir amca ilgileniyor müzeyle, muhakkak uğranmalı. Yunanlı armatörlerin nasıl oluştuğu anlatılıyor: “ABD Donanması II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa’ya malzeme taşıması için kargo gemileri üretiyor. Özgürlük Gemisi (Liberty Ship) adı verilen bu gemiler ABD Donanması’na takviye amaçlı kullanılıyor...”

ETKİLEYİCİ KOLEKSİYON

Gemi maketleri hayvan kemiklerinden yapılmış.

Savaş sonrası bu gemileri hurda fiyatına aylık ödemeli olarak bu adalı kaptanlara terk ediyorlar. Gemiler kısa bir tamir ve boya faslından sonra yük gemisi olarak hizmete giriyor. Müzede tüm bu hikâye fotoğraf ve maketlerle anlatılıyor.

Beni en çok etkileyen kısmıysa, İngiltere-Fransa savaşında İngiltere’deki Fransız esirlerin 1750-1870 yılları arasında, tamamen, öküz ve balina kemiği, at kuyruğu vs. malzemeden yaptıkları maket koleksiyonu oldu.

NASIL GİDİLİR?

Inussa’ya Sakız Adası’ndan gidiliyor. Pazartesi-cumartesi, sabah 07.30; pazar: 07.00 ve 17.00’de ufak bir feribotla gidebilirsiniz. Ayrıca Sakız’da Lagkada Limanı’na taksiyle gidip ‘Nostos’ta sahibi ‘Adonis’e benden selam söyleyip nefis bir öğle yemeği yersiniz. Yemek sonrası Kaptan Costas’ı arayın, sizi deniz taksiyle götürsün, akşam da gelip alacaktır.

NE YAPILIR?

Issız koyları ve irili ufaklı adaları gezmeli, ‘Boureklikia’ yani otlu ve peynirli börek yemeli.