Beyaz zirvelerden yeşil bahara indim
Genelde kış tatillerinde tercih edilen Alpler, karların erimeye başlayıp yeşile yer açtığı bahar zamanı da muazzam oluyormuş meğer! Mart ayının son haftasında Fransız Alpleri’ndeki Val d’Arly bölgesine gittim. Zirvedeki karlardan bahara doğru kayıp geleneksel dağ güzelliklerini tattım. Kesin bilgi, yayalım; bölgedeki şarap ve yemek lezzetlerinin mevsimi yok!
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre dünyanın en çok gezilen ülkesi Fransa. Ben de son birkaç yıldır, kış tatillerim için ülkeyi ziyaret eden 80 milyon kişiden biriyim. Yıllara dayanan deneyimler sonunda ‘ideal kış tatili bölgesi’ için belli kriterler belirledim; dağ manzaraları güzel olsun, pistler her çeşit olsun ama insanı kayaktan soğutmasın, hava aşırı soğuk olmasın, tesisler yerleşik olsun, kayak sonrası yeme-içme etkinlikleri zengin olsun... Tüm bu kriterleri karşılayan yer Fransa’da, Avrupa’nın en yüksek tepesi olan Mont Blanc etrafına yayılmış 112 kayak merkeziyle ‘Savoie Mont-Blanc’ bölgesi. Her sene bir hafta, 112 kayak merkezinden ‘çok da bilinmeyen’lerini keşfetmeye çalışıyorum. Les 2 Alpes, Les Arcs ve en son geçen sene Chamonix’den sonra bu sene yolum Val d’Arly bölgesine düştü. Zamanlama olarak da gelenekselin dışına çıktım ve kışı bahara bağlayan mart ayının son haftasında oradaydım.
Masal kasabalarını ziyaret
Val d’Arly, daha ‘sosyetik kasabalar’ diyebileceğimiz Megéve ve Chamonix arasında, üç büyük dağ bölgesi Aravis, Beaufortain ve Mont Blanc’ın kesişimindeki vadide yer alıyor. İçinden geçen Arly Nehri’yle yol boyunca karşılaşıyorsunuz. Baharda gelmenin güzel yanı, normalde karlarla kaplı olan muazzam coğrafyayı tüm ihtişamıyla görebilmeniz. Eriyen karlarla nehirler coşkulu çağlayanlara dönüşüyor, dağlar arasında seyahat ederken kendinizi 18’inci yüzyıl tabloları içinde hissediyorsunuz.
Bölgenin kalbindeki Flumet, St Nicolas la Chapelle, La Giettaz, Praz sur Arly ve Notre Dame de Bellecombe tipik, ufak Fransız dağ kasabaları. Hep aynı yapılı kiliseler etrafına kurulu yerleşim birimleri dar sokaklardan, sevimli dükkânlardan oluşuyor. Özellikle Flumet, tam bir masal kasabası. Ara sokaklardan bir anda gürül gürül akan nehir kenarına çıkabiliyorsunuz. Bölgedeki 80 üreticinin oluşturduğu 50 yıllık bir kooperatif olan ‘Cooperative Fruitiere’ dükkân ve restoranına mutlaka uğrayın. Günlük çıkan yemeklerle birlikte mönüden ne sipariş etseniz güzel. Eve götürmek için de teker teker peynir alabilirsiniz! Bu bölgede ‘geleneksel Alpler’i, komşu sosyete kasabalara göre daha basit ve rafine şekilde deneyimleyebilirsiniz. Ancak ‘havalı yerler’i de göreyim derseniz Megéve ve Chamonix arabayla 30-40 km. uzaklıkta. Arabanız yoksa kasabalar arasında sefer yapan ücretsiz otobüsleri kullanabilirsiniz.
Martın avantajları
Kayak sezonu nisan ortasına kadar devam ediyor. ‘Elmas Alan’ anlamına gelen ‘Espace Diamant’da 192 kilometrelik pist var. Martta gidince telesiyej sırası diye bir şey yok. Arada gelip giden bulutlar soğuk dalgası yaratsa da hava çoğunlukla güneşli. Dolayısıyla hem güzel yanabiliyor hem de manzaranın tadını daha iyi çıkarabiliyorsunuz. Pistler herkese göre; ister yayıla yayıla mavi olandan, ister adrenalin yüklü siyaholarak nitelendirilenlerden kayabilirsiniz. Kar kalitesi için günün belli saatlerinde belli yamaçları tercih etmekte fayda var. Hava ısındığı ve kar altında kalan doğa da uyanmaya başladığı için daha fazla kuş sesi duyabiliyor, hayvanlarla karşılaşabiliyorsunuz. Kıştan bahara doğru kaymak gerçekten eğlenceli ve çok keyifli. Soluklanmak için dağ restoranları arasında en meşhuru Notre Dame de Bellecombe’daki ‘Chalet des Marmottes’. Mutlaka rezervasyonlu ve zamanında gidin! İçeri girmeyi başardıktan sonra ne sipariş verseniz güzel. Restoranın ön cephesindeki şezlonglar da yemek sonrası hem güneşlenme hem de sindirim için ideal. Daha hareketli, müzikli mekân ararsanız biraz yakınındaki Yeti Bar’ı öneririm. Les Cretes ve Les Sapins da hem yemeği hem manzarası tatmin edici tercihlerden.
NE YEMELİ, İÇMELİ?
Bölgenin geleneksel yemeklerinden en önde geleni patatesli, kremalı, isteğe göre jambonlu tartiflette. ‘Dağ burger’leri, keçi peynirli salatalar ve sosisler de denemeye değer. Üzerinde ‘Savoie Mont Blanc’ etiketi olan her ürün yöresel ve lezzetli. Bahar zamanı için şaraplardan sek beyazı öneririm ama kırmızı da mevsimsiz bir tercih. Bölgede üretilen biralar genelde daha tatlı tadımlı. Alplerin alameti farika içkisiyse dağlarda yetişen bitkiden üretilen ‘genepi’. Yemekten sonra ‘bir atımlık’ ufak bardaklarda servis edilen genepi’nin bitkisel, ferah bir tadı var. İçinde bitkisinin de bulunduğu şişeleri güzel hediye olur. Ancak alkol oranı yüksek olduğundan tüketirken dikkat edin; şişede durduğu gibi durmaz! Tatlı olarak da dev dondurmaları meşhur.
Nasıl gidilir, gezilir?
Bölgeyi gezmenin en rahat yolu havayoluyla Cenevre’ye gidip buradan araba kiralamak. Ama otobüs ve trenle de ulaşım sağlayabilirsiniz.