Berlusconi ıtalya’nın itibarını zayıflatıyordu

2008’de iflasın eşiğindeki şirketleri konuşuyorduk şimdiyse batması muhtemel ülkeleri...
- Ama unutmamak gerekir ki ülkeler şirkettir, şirketler de ülke. Yani bunlar iç içe geçmişlerdir ekonomi açısından. Aynı kurallar ülke için de şirketler için de geçerli. şirketler de ülkeler de borç sorunlarını halletmeye çalışıyor. Ülkenin durumu kötüyken benim markam çok iyi durumda olsa ne olur? Eğer ıtalya sürünürse ben de sürünürüm.

İtalya’nın ekonomik durumu kötü. Beklentileriniz neler?
- Pozitifim. ıtalya’nın çok fazla artısı ve gücü var ama bazı siyasi hatalar yapıldı. Yönetim eksikliği ülkenin kredibilitesini olumsuz etkiliyordu. Alınması gereken pek çok karar alınamadı. Kredibilite konusunda resmen sürünüyorduk. Ekonomisi sağlıklı pek çok şirket var İtalya’da. Yetenekli girişimciler, işadamları... Tutkulu ve istekli bir İtalyan iş dünyası var. İtalya dünyanın en büyük ekonomilerinden biri. Bu pozitif imajı güçlendirmeliyiz.

Berlusconi’nin bitmeyen maceraları, seks dahil bir yığın skandalları İtalyan iş dünyasını çok rahatsız etti mi?
- Şöyle düşünelim: Bu tür gelişmeler insanlarda her şeyin kontrolden çıktığı hissi yaratıyordu. Ülkenin gerçek imajı bu değil. Başbakanın seks skandalları vardı ve diğer tarafta da ülkenin büyük bir borç sorunu... Geçen yaz tüm ülke için zordu. Bir ıtalyan olarak fikrim şu: Berlusconi dönemi çoktan bitmişti.

İtalya’da küçük ve orta ölçekli marka ve üreticilerin Çinlilere, Bulgari gibi dev markaların Fransızlara satılmasına da tepki var...
- Çinliler sadece İtalya’da değil bütün Avrupa’da bunu yapıyor. Hatta bütün dünyada. Gidip küçük ve orta ölçekli şirket almadıkları tek ülke belki de Almanya. Çinlilerin büyük rüyaları ve tutkuları var. Çünkü şu anda nakit kral. Bunu eleştiremeyiz herhalde, değil mi? Bulgari’ye LVMH’den gelen teklif karşı konulamaz bir rakamdı. Teklifi kabul ettiği için kimse suçlanamaz.

KARİYER
ABD’de asistanlık yaptım

* Çocukken kayak öğretmeni olmak istiyordum.
* Babam üçüncü kuşaktı ve artık perakendeye girmek istiyordu. Beni ABD’ye gönderdi.
* Londra’da ekonomi, Harvard Business School’da iş idaresi okudum.
* İspanya, Fransa, Almanya gibi ülkelerde pek çok işte çalıştım.
* Pek çok yabancı dil öğrendim ve çok farklı milletten sevgilim oldu.
* 1978’de ABD’de Bloomingdale’de satınalma asistanı olarak çalıştım.
* Aile şirketine 20’lerimin sonunda 1982’de döndüm.

TOPLANTI
Check-in ve check-out’u olmalı

* Ne yazık ki çok sık toplantı yapıyoruz.
* Ne olursa olsun lütfen kısa olsun! Çok uzarsa zaten bir verim alınamaz.
* ıyi hazırlanmalı, fokus olmalı ve herkes ajandayı bilmeli.
* Disiplin şart! Toplantı içinde kaybolmayalım.
* Toplantıların da bir check-in ve check-out’u olmalı.

GÜNE BAŞLARKEN
Zenginin uykusu fakirdir

* 06.30’da uyanırım.
* ınsan zengin olunca uykuda fakirleşiyor. Zenginler hep erken kalkar.
* Sabah enerjiğim ve genellikle iyi hissederim.
* En az altı saat uyurum. Lüks işini bilen biri olarak söylüyorum uykunun kalitesi önemli.
* Yatağa geç gitmemeyi tercih ederim.
* 07.30’da işe gitmek için evden çıkarım.

SPOR
Yürümeden kaymayı öğrendim

* Günaşırı spor yaparım. Hem beden hem zihin için çok önemli.
* Sabah 30 dakika stretching ve fitness...
* Yürümeden önce kayak kaymayı öğrendim diyebilirim.
* Hafta sonları daha çok spor yaparım ama aşırıya kaçmam.
* Yüzmeyi de severim.
* Aktivite olsun diye toplu taşıma kullanırım, yürürüm.

BESLENME
Karım ve köpeğimle kahvaltı

* İyi kahvaltı yaparım. Kahvaltıda karım, köpeğim ve ben üçümüz oluruz.
* İtalyan yemeklerini ve Akdeniz mutfağını severim. Türk mutfağının bir kısmını da buna yakın buluyorum.
* Sade şeyler tercih ederim.
* Aşçı değilim ama pişirmeyi severim. Risottoda iyiyim. Yazın pazara gider alışveriş yaparım. Ne bulursam pişiririm.

MEKAN
İstanbul’da balıkçı, İtalya’da trattoria

* Fazla formel yerleri çok sevmem. Yemek yerken bu kadar kasılmaya gerek yok.
* Her ülkede yöresel yerlere gitmeyi severim. Turistik yerlerden kaçarım.
* İstanbul’a her geldiğimde Bebek Balıkçısı’na giderim. Boğaz’ın ruhunu çok seviyorum.
* Mekanı önemsemem. Esas olan lezzet. Modada esas olan kumaş, restoranda lezzettir.
* İstanbul’da balıkçıya, Paris’te brasserie’ye, İtalya’da trattoria’ya gideceksin.

TATİL
Denizden çok dağ insanıyım

* Yılda bir haftayı dağda bir haftayı da denizde geçiririm.
* Denizden çok dağ insanıyım.
* Dağda köpeğimle yürümeyi, doğayla baş başa olmayı severim. Hem bedenin hem zihnin açılır.
* Mümkün olduğunca sık kayak yaparım.
* Kısa tatile inanırım. Bir ay tatil olmaz.
* Yeni ülke gezmek, seyahat etmekten çok keyif alırım.

OTOMOBİL
Alman kullanan İtalyan

* Ev ve iş arası bir saatlik mesafe. şoförle gidiyorum.
* Böylece vaktimi okumak ve gerekli telefon konuşmalarını yapmaya ayırıyorum.
* İtalyanım ama Mercedes kullanıyorum. İşadamı için en uygunu o. Konforlu ve güvenilir.
* Çok güzel eski İtalyan otomobillerim de var. Onları hiçbir şeye değişmem!

HOBİ
Modern sanat severim

* Okumayı severim. Otomobiller, saatler, politika, ekonomi ve yönetim ilgilendiğim alanlar.
* Fotoğraf koleksiyonum var.
* Modern sanatı takip ederim. Büyük şehirlerde müzelere, galerilere, sergilere gitmeye çalışırım.
* Modayı bir ilgi alanı olarak da çok severim.
* Modern sanat eserlerim var ama bir koleksiyon sayılmaz.