GeriSeyahat Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı! Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı! Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı! Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

ABD'nin efsanevi Amboy kasabası, Kaliforniya'nın mistik Mojave Çölü'nde, tarihi Route 66'nın eşsiz rotasında yer alıyor. Bir zamanlar bu ünlü rotayı takip edenler için bir vaha gibi olan kasaba, zamanla nüfusun azalması ve ticaretin durgunlaşmasıyla adeta bir hayalet kasabaya dönüştü. Ancak kasabanın kaderi, geçen yıl yaşanan bir trajedinin ardından beklenmedik bir dönüşümle karşı karşıya kaldı. Kasabanın son sahibi geçen yıl hayatını kaybedince bölge miras olarak oğlu 31 yaşındaki Kyle Okura’ya kaldı. Okura, Amboy'u yeniden canlandırmak için çaba sarf ediyor ve kasabayı ünlülerin ve turistlerin akın ettiği bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyor. İşte Kyle Okura ve Amboy kasabasının sıra dışı hikâyesi…

Amerika Birleşik Devletleri’nin batısındaki Kaliforniya eyaletinde bulunan Amboy kasabası, Amerika’nın klasikleşmiş Route 66 rotası üzerindeki tarihi ve kültürel önemiyle büyük bir etkiye sahip.

Bu kasaba, sakin yaşam tarzıyla ve geçmişin izlerini günümüze taşıyan mimarisiyle öne çıkıyor. Özellikle “Amboy Yolu”, kasabanın sembolü haline gelmiş durumda. Burada servis edilen klasik Amerikan yemekleri ve nostaljik atmosfer ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.

Ancak, zamanla terk edilmiş yapıları ve boşaltılmış evleriyle sıfır nüfusa sahip olan Amboy’un hüzünlü bir yanı da var. Yıllar içinde nüfusun azalması ve ticaretin yok olması, kasabanın izole bir konuma gelmesine neden oldu.

Fakat yine de her yıl binlerce turist ve Route 66 meraklısı, bu küçük kasabaya uğrayarak tarihi dokusunu ve çekiciliğini keşfediyor. Amboy, adeta geçmişle gelecek arasında köprü görevi görerek, Amerikan yollarının unutulmaz hatıralarını ziyaretçilerine sunmaya devam ediyor.

“Route 66 ise Amerika Birleşik Devletleri’nin en ikonik tarihi otoyollarından biri. “Ana Cadde” veya “Amerika'nın Annesi” olarak da bilinen bu yol, 1926'da Illinois'den başlayıp Santa Monica ve Kaliforniya'da sona eren 3 bin 940 kilometrelik bir otoyol olarak inşa edildi. Yol, kültürel çeşitliliği, doğal güzellikleri ve eşsiz manzaralarıyla ünlü. Ancak 1985'te Interstate Otoyol Sistemi’nin tamamlanmasıyla birlikte Route 66 resmi olarak kapatıldı. Bugün, birçoğu orijinal rotasında hâlâ kullanılabilir durumda olan birkaç bölümü turistler ve yolculuk meraklıları için popüler bir turistik rota olarak ilgi çekiyor.”

KASABADAKİ TÜM İŞLETMELER BABASINDAN MİRAS KALDI

Mojave Çölü’nün ortasındaki bu hayalet kasaba bugünlerde; boş ev ve binalara, kepenkleri kapatılmış bir postaneye, kimsenin uğramadığı kiliseye ve öğrencisi olmayan bir okula ev sahipliği yapıyor. Kasabada kalan son yaşam belirtisi ise soğuk içeceklerin, atıştırmalıkların ve hediyelik eşyaların bulunduğu Roy's Motel & Cafe… 

15 metrelik neon tabelasıyla kasabanın yeniden canlandırma çabalarının merkezi haline gelen Roy's aynı zaman mini bir benzin istasyonu. İşletmede benzini dağıtmak için bir görevliye ihtiyaç duyan üç mekanik pompa bulunuyor ve son zamanlarda galonu 6,49 dolardan fiyatlandırılıyor. 

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

Roy's, Roy Crowl tarafından, eskiden ABD'nin ana doğu-batı otoyolu olan Route 66'da seyahat eden sürücüler için bir dinlenme durağı olarak hizmete açıldı.


Ancak Roy's, bazıları için bir işletme ya da benzin istasyonundan çok daha fazlası. 12 yıldır Çekya ve Slovakya’dan gelen turistlere milli park gezilerinde rehberlik eden seyahat rehberi Jan Kuzelka “Roy's, Büyük Kanyon gibi Amerikan kültürünün diğer önemli unsurları kadar önemli bir cazibe merkezi” ifadelerini kullandı.

Los Angeles Times’ın haberine göre ise geçen yıl rahmetli babasından miras kalan Roy's Motel & Cafe başta olmak üzere tüm işletmelerin sahibi 31 yaşındaki Kyle Okura oldu. Okura yaptığı açıklamada, “Amboy, çölün ortasında bir yer ama çok sayıda farklı türde insan görüyorsunuz. İnanılmaz olan da bu… Burada dünyanın her yerinden hikayeler duyuyorsunuz” dedi.

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

Kyle Okura / Fotoğraf: Instagram 

‘BABAM KASABAYI ALDIĞINDA TEK ŞART YENİDEN CANLANDIRILMASIYDI’

“Babam Amboy'u satın aldığında herkes bu yatırımın kötü bir karar olduğunu söylemiş. Ancak babam hiç öyle düşünmemiş” diyen Kyle Okura, şu bilgileri paylaştı: 

-- Roy Crowl, Roy’s’u eskiden ABD'nin doğu-batı ana yolu olan yolda seyahat eden sürücülere hizmet vermek için açtı. Damadı Buster Burris ile birlikte yol kenarındaki marketi bir kafe ve ardından bir motel içerecek şekilde genişlettiler. Ancak zaman geçtikçe otoyollar genişleyip büyüdü ve Route 66 popülerliğini yitirdi. Yeni yollar, neredeyse tüm trafiği Amboy'dan uzaklaştırdı. Bunun sonucunda da tüm kasaba ve Roy's da adeta ıssız bir yer haline geldi.

-- Juan Pollo restoran zincirini kurduğu için “Tavuk Adam” lakabı verilen babam Albert ise terk edilmiş hayalet kasabadaki potansiyeli gördü ve burayı Burris’in eşinden 425 bin dolara satın aldı. Satışın koşullarından biri de kasabanın eski haline döndürülmesiydi. Babam da ilk iş olarak Roy's’un benzin istasyonunu yeniden açtı ve lobinin bakımını yaparak işe başladı.

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

Route 66, ABD'nin en ünlü tarihî otobanlarından biri. Turistler yolda yer alan logoyu fotoğraflamak için bölgeye geliyor

‘BABAMI KAYBETTİK SONRA KENDİMİ TAMAMEN KASABAYA ADADIM’

“Babam Amboy'u satın aldığında 12 yaşındaydım. Aslında ben de herkes gibi düşünüyordum. Neden böyle bir şey yapıyordu ki? Çünkü burası çok uzaktı ve kasabanın yeniden canlanacağına dair hiç ışık yoktu” diyen Kyle Okura, “Fakat babam çok heyecanlıydı. Her gün çalışıyordu. Beni de yanında götürüyordu. Ama yine de kasabanın babamın kafasındaki o müthiş yere dönüşmesi zordu. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, bu kasaba babamla aramda çok kuvvetli bir bağın oluşmasına neden oldu” dedi.

Kyle Okura’nın babası geçen yıl mide rahatsızlığı olduğunu düşündüğü bir durumla karşılaştı. Hastaneye kaldırıldığında doktorlar, sepsis hastalığına yakalandığını söyledi. Sepsis, vücudun genelinde iltihabi bir reaksiyon başlatarak işlev bozukluğuna yol açan bir hastalık. Özellikle dolaşım yetmezliği ve şoka yol açarak ölüme neden olabiliyor.

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

Kyle Okura ve kız arkadaşı Crysta Bree

Okura’nın babası bir hafta hastanede kaldı ama ne yazık ki vücudu hastalığa daha fazla dayanamadı, 71 yaşında hayatını kaybetti. Yaşadığı acının kendisini çok etkilediğini söyleyen Kyle Okura, “Ölüm tarifi çok zor bir duygu. Babamla sonsuza kadar çalışacağımı sanıyordum. Bir gün beni terk edip gideceği aklımın ucundan bile geçmiyordu. Ama artık hayran olduğum insan yanımda yok. O andan itibaren kendimi tamamen babamın hayaline yani kasabaya adadım” ifadelerini kullandı.

ÜNLÜLERİN AKIN ETTİĞİ BİR YER HALİNE DÖNÜŞTÜ

Okura’nın Amboy'u yeniden haritaya koymak isteyen küçük ama kendini adamış bir grubu var. Ekibin ilk işi Roy’s’u yeniden canlandırmak oldu. Ekipte işletmenin günlük operasyonları yürüten tarih meraklısı menajeri Ken Large yer alıyor.

Large aynı zamanda hırslı bir pul koleksiyoncusu ve bir gün Amboy Postanesi'ni de yeniden açmayı umuyor.Daha önce çocuk bakımında çalışan Rachel ise kasabanın sosyal medya hesaplarını, reklam ve film lojistiğini yönetiyor.

Amboy ayrıca film ve reklam çekimlerine ev sahipliği yapma konusunda köklü bir geleneğe sahip bir yer. Kasaba özellikle pek çok korku filminin çekimlerine sahne oldu. Daha da yakın zamanda Olivia Rodrigo, müzik belgeseli ‘Driving Home 2 U’nun bir bölümünü Amboy'da çekti. 2023’te de David Yarrow, arka planda Roy'un olduğu 7 milyon dolarlık 1953 Ferrari Spider'ın içinde oturan süper model Cindy Crawford ile bir fotoğraf çekimi yaptı.

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...

Amboy'un eski okulu, artık tahtalarla kapatılmış ve terk edilmiş durumda

YENİ HEDEF ROUTE 66'NIN 100. YILDÖNÜMÜNE KADAR KASABAYI TAMAMEN CANLANDIRMAK


Okura ve arkadaşlarının hedefi, bu çalışmaların çoğunu 2026 yılında Route 66'nın 100. yıldönümüne kadar tamamlamak. Turizm yetkilileri bunun tarihi arterdeki işlerin yeniden başlatılması için gerekli bir nimet olacağını umuyor.  20 yıl önce, henüz ergenlik çağındayken Okura, Amboy'u geçmiş bir dönemin kumlu bir kalıntısı olarak görüyordu. Artık burayı tıpkı babasının yaptığı gibi kurtarılmaya değer bir yer olarak görüyor ve çabalıyor.

Babasından ‘hayalet kasaba’ miras kaldı Issız bir yerde, tek sakini bile yok... Satın alındığında yeniden canlandırma şartı vardı ama...


Hatta Okura, yakın zamanda Route 66’nın resmi adı olan National Trails Highway’in bir kısmının, babasının onuruna Albert Okura Memorial Highway olarak yeniden adlandırılması için görüşmelerde bulunduğunu açıkladı. Bunun bir parçası olarak Okura, Amboy'un çevresine, babasının bir zamanlar dinamik olan kasabayı kurtarma arayışının tarihini ayrıntılarıyla anlatan plaketler asmayı planlıyor.

Fotoğraflar: Alamy 

False