GeriSeyahat Aslanlar cipi bir büyük hayvan gibi algılıyor şöyle bir bakıyor, sonra umursamıyorlar bile
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Aslanlar cipi bir büyük hayvan gibi algılıyor şöyle bir bakıyor, sonra umursamıyorlar bile

Aslanlar cipi bir büyük hayvan gibi algılıyor şöyle bir bakıyor, sonra umursamıyorlar bile

Hani gözünü karartmış insanlar vardır ya, tutkuları uğruna kariyerlerini bir kalemde silebilirler... İşte Meltem İskit de onlardan. 12 senelik iş hayatına son verdi ve hobisini, yani seyahati kendine meslek edindi. Önce 3,5 sene bir turizm şirketinde çalıştı.

Baktı oluyor, kendi şirketi Far’n Away’i kurdu. Şirketi, ismi gibi uzaktaki, az gelişmiş, bozulmamış, egzotik ülkelere turlar düzenliyor. Tabii söz konusu ülkeler aklına geldiğinde, keşif için ilk giden kendisi oluyor. İki hafta önce altı kişilik bir grupla gittiği, Afrika’daki Botswana’dan döndü. Döner dönmez de karşısında beni buldu.

Botswana nasıl geldi aklınıza?

- Bundan dört sene önce koydum aslında kafama. Çok araştırdım ama pahalı geldiği için erteledik ve Güney Afrika’ya gittik. Güney Afrika’daki rehberimiz "En güzel safari Botswana’da yapılır" deyince çok heyecanlandım. İki sene önce Tanzanya’ya gittikten sonra, artık Botswana zamanı geldi, dedim.

Neden farklı burası?

- Çok el değmemiş, muhteşem büyüklükte bir safari alanındasınız. Bazen gün boyunca başka kimseyi görmüyorsunuz. Doğanın gerçekten içinde olmak bu demek bence. Afrika büyüleyici bir yer, Botswana daha da güzel.

Nereden başladınız seyahate?

- Kuzeydeki Maun şehrinden. Bütün yollar kum, toprak. Evler saz ve çamurdan yapılmış. Halkı sempatik ve neşeli. Fotoğraf çekmediğiniz sürece sorun yok.

Neden sevmiyorlar fotoğrafı?

- İnsan haklarına aykırı buluyorlar. Bu fotoğrafları ne yapacaksınız, kim görecek, ne amaçla kullanacaksınız falan diyorlar. Ama kimsenin görmeyeceğini, hatıra için çektiğimizi anlatınca yumuşuyorlar.

HAYVANLARA YEM OLMAMAK LAZIM

Nasıl bir tur yaptınız?

- Tam adı, Mobile Camping Safari. Grubumuz şoförlü bir ciple gündüzleri safari yaparken, diğer araç kamp yapacağımız yere gidip çadırları kuruyor. Kampa geldiğimizde çadırlar kurulu, yemekler hazır oluyor. Konaklama alanları belli ama sanmayın ki onların etrafı çitle çevrili. Her yer açık. Herkes uyanıkken ateş yanıyor ama gece olunca sönüyor o da. Bazen hayvanlar çadırların dibine kadar geliyor.

Korktunuz mu hiç?

- Çadırların yanı kapalıydı ama şeffaf bir file-perde kapatıyordu sadece. Tuvalet alanı da azıcık uzaktaydı, gece kalkmayı düşünmedim bile. Gerçekten korkmadım ama çok heyecanlandım. İlk gece hiç uyuyamadım. Aslan, zebra, hipopotam ve tanımadığım birçok hayvanın sesi geliyordu. Hiç de uzak değillerdi! Bir de fillerin ağaçlara vurarak meyve düşürme sesleri çok enteresan.

Safari temponuz nasıldı?

- Sabah 05.30 gibi kalkıp ilk safariye çıkıyorduk. Dört-beş saat sonra kahve-kurabiye molası veriyorduk. Bazı günler öğle yemeği için kamp alanına döndük, bazen de öğle yemeğimizi yolda yedik. Yemekten sonra bir tura daha çıkıyorduk. Bazı günler üç safariye çıktığımız bile oldu. Ama akşamları en geç 18.30’da kampa dönmemiz gerekiyordu. Çünkü 18.15 gibi güneş batıyor. Akşam karanlığında avlanan hayvanlara yem olmak istemezsiniz değil mi?

Nereleri gördünüz?

- Sekiz günlük safaride Makgadikgadi Pans, Nxai Pans, Kalahari çölü ve Nxabega Okavango’ya gittik. Makgadikgadi ve Nxai Pans, ülkenin en büyük tuz yataklarının olduğu bölgeler. Kalahari’de 64 bin kilometrekarelik Kalahari Game Reserve’de yaptık safariyi. Kalahari, kum çölü değil. Taş, toprak ve kendine özgü bir bitki örtüsü var. Makgadikgadi Pans’de binlerce zebrayı bir arada, Nxai Pans’de ise binlerce yıllık baobap ağaçlarını gördük. Okavango deltası ise buralardan tamamen farklı, yemyeşil, sulak bir bölge. Bence seyahatin en güzel bölümüydü. Resmen bir cennet. Cangıl, su kanalları, lagünler ve palmiye ağaçları bir arada. Her köşede başka bir renk var. Bir bölgedeki çalılar kıpkırmızı mesela. Orası sulak olduğu için daha çok hayvan da görüyorsunuz. Gittiğimiz ilk dakikada altı tane dişi aslan çıktı karşımıza. Güneş batarken o miskinliklerinden sıyrılıp yavaş yavaş akşama ve ava hazırlandılar.

/images/100/0x0/55eb6b21f018fbb8f8bfd564


Sizi kaale alıyorlar mı bu arada?

- Bizi görüyorlar tabii ama cipi tek bir büyük hayvan olarak algılıyorlar. İlk anda merak edip şöyle bir bakıyorlar, sonra umursamıyorlar bile. Ama cipin işinde ayağa kalkmak ve aşırı hareket, hele aşağı inmek çok tehlikeli. Cipten inmek yasak zaten.

AFRİKA’NIN ALKOLİK ABORİJİNLERİ

Bushman’leri görmek istiyorduk demiştiniz, gördünüz mü?

- Evet ama doğal ortamlarında değil. Deception Valley Lodge’da çalışan iki Bushman vardı. Günlük işlerini bitirdikten sonra yerli kıyafetleriyle dolaşıyorlardı. Gelen gruplara ufak gösteriler de yapıyorlar. Nasıl avlanıyorlar, nasıl yaşıyorlar gibi. Çalı çırpıyla ateş yakmayı da öğrettiler bize. Çok da akıllılar. Hayat ağacı dedikleri bir ağacın doğu tarafına, içi su dolu devekuşu yumurtaları gömüyorlar. Doğal su deposu yapmışlar yani. Üzerine de doğal gözüksün diye dikenler koyuyorlar. Kurak mevsimde o suları içiyorlar.

Bushman adını hep duyuyoruz da, kim bu Bushman’ler?

- Bunlar aslında San ırkına ait insanlar. Bushman ismi, eskiden Afrika’da yaşayan kolonistlerin verdiği bir isim. San halkı, ormanlarda, çalıların arasında, doğayla uyum içinde, göçebe olarak yaşıyorlar. Boyları ufacık. Atalarına tapıyor, onların söylediklerine göre hareket ediyorlar. Mesela, ava çıkıyor, hayvanın nerede olduğunu merak ediyor. Boynundaki atalarını temsil eden ahşap kuklayı bir ipte çeviriyor, "aslan nerede" diye soruyor, oynak kollarından hangisi havada kalırsa, o yöne gidiyor. Afrika’nın Aborijinleri de diyorlar. Avustralya’nın Aborijinleri gibi, Bushman’lerin de alkol problemi var. Modern hayata uyum problemi yaşadıkları için alkole vuruyorlar kendilerini.

HANGİ HAYVANLARI GÖRDÜ

Erkek ve dişi aslanlar, fil, zebra, oryx ve kudu türünde farklı antiloplar, sırtlan, timsah, envai çeşit rengarenk kuş, zürafa, hipopotam, devekuşu, akbaba, maymun, babun, aslanları bile kovalayacak kadar cesaretli olan bal porsukları, bir seferde 10 metre zıplayabilen ceylanlar, ok gibi dikenleri olan kirpiler... Zebra sesi, tiz bir kahkahaya benziyor.

BOTSWANA NEREDE NASIL GİDİLİR

Afrika kıtasındaki Botswana’nın komşuları güneyde ve güneydoğuda Güney Afrika, batıda Namibya, doğuda Zimbabwe, kuzeydoğuda Zambiya ve kuzeybatıda Angola. Ülkenin büyük bir bölümünü Namibya ile paylaştığı Kalahari Çölü oluşturuyor. Diğer kısımlarda sulak deltalar ve cangıllar da bulunuyor. Ulaşım biraz zorlu. Botswana’ya uçuş bağlantısı sadece Güney Afrika’dan var. THY Güney Afrika uçuşlarını durdurduğu için Avrupa’da bir nokta üzerinden uçmanız gerek.

En sevdiği 5 yer

 Halong Bay (Vietnam) 

 Bagan (Myanmar)

 Nepal 

 Machu Picchu (Peru)

 Galapagos Adaları

AFRİKA’NIN ZENGİNLERİNDEN

Botswana Afrika’daki refah oranı yüksek az ülkeden biri. 1966’ya kadar Afrika’nın en fakir 10’undan biri iken, elmas madenlerinin bulunması sayesinde zenginler arasına girmiş. Diğer ülkelere kıyasla pahalı, çünkü yönetim Botswana’nın kaliteli turiste hitap eden bir ülke olmasına çalışıyor. Turistler için koşullar gayet iyi. Kötü sürprizler yok, ortam güvenli. En doğal ortamda safari yapılan ülkelerden biri olarak anlatılıyor. Belki başka bir ülkedeki kadar çok hayvanla karşılaşmıyorsunuz ama ona karşılık, bazen gün boyunca bir tek araç bile görmüyorsunuz. Doğayla gerçekten iç içesiniz.

seyahatte ne okuyor

Rehber kitapları

ne dinliyor

Yerel müzikler

ne yiyor, ne içiyor

Yarı vejetaryen. İçinde sebze olan her yemeği deniyor.

ne giyiyor

Gündüzleri rahat ve spor, akşamları daha özenli

neyle seyahat ediyor

Vakit kazanmak için uçakla. Diğer zamanlarda tekne ve otobüsle

nerede kalıyor

Otantik ve butik otelleri seviyor. Dört yıldızın altına düşmemeye çalışıyor.

kimle seyahat ediyor

Eşi Levend ve yakın arkadaş grupları ile.

çantasının olmazsa olmazları

Rehber kitap, acil durum için kontak numaraları, rezervasyon bilgileri, otel kuponları, defter-kitap

False