Alman usulü Fransız Noel
Her yıl Avrupa’da birbirinden renkli pazarlar kuruluyor. Fransa’nın Alsas bölgesinde kurulan Noel pazarında özel şarap evlerindeki tadımlardan Michelin yıldızlı lokantalara, sokaktaki peynirciden aile işletmesi harika yerel lokantalara kadar inanılmaz çeşitli bir deneyim sizi bekliyor.
İlk kez Alsas bölgesine, üstelik de tam Noel zamanı, hem de 81 yaşındaki annemle gitmenin benim için ayrı bir önemi var. Birinci Dünya Savaşı döneminde Fransa ve Almanya arasında defalarca el değiştirmiş bu bölge, aynı zamanda annemin dedesinin Alman ailesini bırakıp Fransız ailesine geçiş yaptığı yer (savaşta onu koruyan papazın kızına aşık olarak). Bu yüzden uzun süre Heimatlos yani vatansız statüsünde kalmış. Büyük dede nasıl bir kimlik bunalımı yaşadı bilinmez ama iyi yediği içtiği kesin, daha ilk durakta bunu anlıyoruz.
Alsas Noel pazarları gezimizin bir önemli özelliği ise arkadaşım şarap uzmanı Murat Yankı rehberliğinde olması. Murat’ın rotasında birbirinden güzel mekanlar vardı. Michelin yıldızlı lokantalardan, sokaktaki peynircilere kadar inanılmaz bir deneyim yaşadık. Kimseye takılmadan pazarlarda serbest dolaşacağımız zamanlar ise ayrı bir özgürlüktü.
Bira-bretzel ikilisi
Basel’dan Strasbourg’a giderken öğle yemeği için durduğumuz ilk lokanta A La Couronne, insanı sıcak bir battaniye gibi sarmalayan müthiş bir ortama sahip. Pizza benzeri Tarte Flambée ile Noel için özel çıkarılan bira harika gidiyor. Ben en çok kokulu Münster peyniriyle olanı seviyorum.
Strasbourg’a varınca ilk hedef Avrupa’nın en büyük çam ağacının kurulduğu Place Kléber. Meydanı çevreleyen binaların cephelerinde ışık gösterileri tam bir görsel cümbüş yaratıyor. Ama doğrusu Grand Rue ve Orfèvres sokaklarındaki süslemeler ve vitrinlerden daha bile güzel. Bira-bretzel ikilisi çok cazip gelse de akşam yemeği Michelin yıldızlı La Casserole restoranında olduğu için kendimizi tutuyoruz. Kalabalık sokaklardan sonra özenle sunulan şık minimalist tabaklar iyi geliyor.
İkinci gün klasik tekne turundan sonra Bergheim ve biblo kent Eguisheim üzerinden Colmar’a gidiyoruz. Bergheim’daki öğle yemeği molası şıklık ve kalitesiyle bir öncekini aratmıyor, Eguisheim ise masallardan çıkmış gibi. Colmar’da ilk akşam yemeği Petite Venise mahallesindeki bir Michelin yıldızlı şef Jean Yves Schillinger’in JY’S restoranında... Tek kelimeyle mükemmel, en sondaki çikolata sunumu ise şiir gibi...
Son gün alışverişe hücum
Daha sonra şarap tadımı için Confrérie Saint-Etienne derneğinin bulunduğu şatonun yolunu tutuyoruz. AOC apelasyonlu Riesling, Pinot Gris, Muscat ve Gewürtztraminer şaraplarını daha iyi tanımak için müthiş bir fırsat. Bu arada yol üstünde masaldan fırlamış Riquewihr kasabasını da geziyoruz. Akşam ise son durak gene Michelin yıldızlı şef Eric Girardin’in bölge spesyalitelerini sunduğu brasserie La Maison des Têtes oluyor.
Bu turun fenalığı şu, özenle seçilen lokantalar ve mönüler o kadar iyi ki, sokakta abur cubur keyfine mecal kalmıyor. Artık ‘son gün adettendir’ deyip alışverişler için pazara dalıyoruz. Alman Glühwein müdahili Vin chaud, yani sıcak şarap yuvarlıyoruz. Durum vahim, turun sonunda hemen her öğün foie gras (kazciğeri) yemiş olduğumu fark ediyorum.
Fransız stili şıklık
Dört günlük gezimizin sonunda annem ile daha önce ziyaret ettiğimiz sayısız Alman Noel pazarlarını kıyaslıyoruz. İşte terazi:
Alman Noel çöreği Lebkuchen keyfini yaşıyor muyuz? Hayır.
Fransız Pain d’Epice onun yerini tutar mı? Asla.
Ama lokantalar eşsiz, şarap kesin daha iyi.. Çikolatalar ve peynirler ise efsane..
Üstelik Fransız stili şıklık da cabası...
Alman Noel pazarları, size nasıl ihanet ettim bilmem, ama bu Strasbourg–Colmar hattı bir başka güzel. Kanımızda var demek ki, sevdik... Büyük dedenin bir bildiği varmış!
Yeme-İçme Alışverişi:
• Alsas tam bir hardal diyarı. Özellikle Noel için çıkarılan Pain d’Epice baharatları ve sarı erik Mirabelle ile yapılanları kaçırılmaz!
• Pain d’Epice, kazciğeri pate, füme ördek göğsü, Munster peyniri ve birkaç şişe de şarap listeyi tamamlar. Bölge beyazları, özellikle de aromatik Gewürztraminer, Muscat, Tokay-Pinot Gris ve Riesling ile meşhur. Burada kırmızı aramayın da, içmeyin de; beyaz sevmiyorsanız biralar şahane!
Noel zamanı tüm şehirler rengârenk oluyor. Pazarların hepsinin ayrı özellikleri var. En güzellerinden birkaçı şöyle:
Aristokrat Viyana
Geçmişi 13. yüzyıla kadar uzanan Viyana Noel pazarları kuşkusuz seçenek olarak en geniş yelpazeyi sunuyor. Kentin çeşitli meydanlarına dağılan pazarların hepsinin ayrı bir özelliği var. İmparatorluk günleri havasını solumak içinse Schönbrunn Sarayı avlusundaki Noel pazarını hedeflemelisiniz. Viyana’nın etkileyici mimarisi Noel dönemi büsbütün ışıldıyor. Görkemli Stephan Katedrali’nin büyülü ışıklandırması görülmeye değer, ünlü Viyana kafelerinde muhteşem pastaların keyfi de cabası, hele bir de Opera binasında bir bale veya opera yakalarsanız en aristokrat Noel’i yaşadınız demektir.
Kış keyfi: Innsbruck
Innsbruck Noel pazarı kenti çevreleyen karlı dağların etkisiyle kış havasını solumak için en ideal yer. Hele füniküler ile kenti panoramik gören Hungerburg’da kurulan pazara çıkarsanız manzaranın keyfine doyum olmaz. Üşüyen ruhunuzu ısıtmak için taze kızarmış reçelli lokma kiachln yemeği ihmal etmeyin, dar sokaklarda karşınıza birden Noel Baba’nın kankası Korkunç Krampus çıkarsa korkmayın. Avusturya’nın en gözde kayak merkezlerinin ortasında olan Innsbruck gezisine kar yağmışsa bir kayak tatili eklemek veya trenle Münih’e uzanmak mümkün.
Dresden Stollen güzeli
Almanya’nın en eski pazarı olarak Kabul edilen Dresden Striezelmarkt en yüksek Noel piramiti ve en uzun fındıkkıran heykeli ile ünlü, bir de en büyük keki yapmalarıyla. Her yıl kentin ünlü Noel keki Dresden Stollen için yarışmalar düzenleniyor, Stollen güzeli seçiliyor, resmi geçitler yapılıyor... Tam tipik bir Alman Noel’i yaşamak için Dresden geleneği titizlikle sürdüren bir örnek.
Nürnberg çörekleri
Kuruluşu 1628 yılına uzanan Nürnberg Noel pazarı en ünlü pazarların başında geliyor ve iki özel lezzetiyle diğerlerine fark atıyor: Nürnberg sosisi ve Noel çöreği Nürnberger Lebkuchen. Sosisin özelliği içine katılan mercanköşk ağırlıklı baharat karışımı, adım başı tezgahlarda ızgara yapılıp satılıyor. Alman Noel çöreklerinin kraliçesi ise bin bir baharatla harmanlanan bol bademli yumuşacık bir efsane. Çocuklar içinse kuru erikten yapılmış minik baca temizleyicisi bebekleri çok sevimli.