Adım adım, kışın seyrine...

Bahar Gündoğdu, Hürriyet Seyahat gezgini
Parıldayan bir rota
NALLIHAN, ANKARA

Gökkuşağı tepeleriyle ünlü Nallıhan en sevdiğim yürüyüş rotası. Kuş Cenneti’nin arkasından başlayan yürüyüş, aynı yerde bitiyor. Mutlaka Wikiloc’tan (yürüyüş uygulaması) bir rota seçin. Tepelere gitmek kolay gözükse de labirent gibi ara koridorlarda yolunuzu kaybedebilirsiniz. Yağmursuz kuru bir havada yürümelisiniz. Çamurda yürümek çok zor. Gökkuşağı tepelerine güneş vurduğu zaman pırıl pırıl parlıyor. Çayırhan’da göl kenarında balık yiyebilirsiniz. Oradan evleriyle ünlü Beypazarı’nı gezebilirsiniz.

Zorluk derecesi stabilize ve yükseltisi 300 metre. Trekking yapabilir, bisiklet sürebilir veya koşabilirsiniz. Çekmeköy mesiresinden başlayarak manzaranız İstanbul ve Kuzey Ormanları olacak. Orman yolu çamurlu değil. 15 kilometre sonra Alemdağ zirveden dönebilirsiniz. Taşdelen Forestanbul Macera Parkı’nda durabilir, ip etapları ve dev salıncaklarla eğlenebilirsiniz. Kahvaltı, gözleme ve pizza gibi aperitifler var. Otomobiliniz yoksa metroyla Madenler durağına kadar gidip minibüs kullanabilirsiniz.

Çocuklarla yürüyüş için ideal. Direksiyonu Bulgaristan sınırına, İğneada’ya kırın. Yolda çocuğunuza karşınıza çıkacak longoz ormanlarının nadir rastlanan bir ekosistem olduğunu anlatın. 8 kilometreden 16 kilometreye uzanan trekking rotalarından ailenize uygun olanı seçin. Rotada; Istranca, longoz ormanları; Hamam, Aypoloz ve Mert gölleri; Bulanık Deresi ve Altın Kumsal’ı görebilirsiniz. Oksijene doyup ailece trekking yaparken 258 kuş çeşidinden hangilerini göreceksiniz saymaya da başlayabilirsiniz.

İstanbul’dan arabayla 1 saatte ulaşabileceğiniz Saklıgöl, aslında bir baraj gölü. Ormanlarla çevrili. Göl çevresini yarım saatte yürüyebilecekken ormandaki trekking parkurlarına girerseniz, 2.5 saatten 5 saate kadar çıkabilen farklı rotalar keşfedebilirsiniz. Yürüyüş sonrası göl kenarında piknik yapabilir, buradaki kafe ve restoranlarda bir şeyler içip yemek yiyebilir; ördek ve kazlarla dolu gölde fotoğraf çekebilirsiniz. Gidişte ve dönüşte yol üzerinde kurulu tezgâhlarda yöresel doğal ürünler bulabilirsiniz.

Abant Gölü Bolu’ya 35 kilometre uzaklıkta ve çevresi kış yürüyüşü için en güzel yerlerden biri. Çöküntüyle oluştuğu için gölü çepeçevre saran ormanlar ve göl bir arada muhteşem manzaralar sunuyor. Abant Gölü’nü çevreleyen yürüyüş parkuru 7 kilometrelik ve kolay. Özellikle karlar altında bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Yol üzerindeki kafe ve restoranlarda mola vererek yürüyebileceğiniz parkur, kış yürüyüşü için en güzel seçeneklerden.

Bolu Göynük bölgesindeki göller üçlemesinin en romantiği Çubuk Gölü, doğa yürüyüşü yapan gruplar için eşsiz manzaralar sunuyor. 2005’te bir dizi filmde kullanılmak üzere gölün güney yamaçlarına yapılan gerçek boyutlardaki 7 tane yel değirmeni ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. Yürüyüş rotamıza göl kenarından başlıyoruz ve ilk 5 kilometreyi çam ormanlarının içinden geçerek Davlumbaz Yaylası’na uğrayıp tekrar Çubuk Gölü’ne dönerek bitiriyoruz. 10 kilometrelik parkurda 5 saatlik bir faaliyet; zorluğu orta.

Parkur Beycik Köyü’nden başlayarak Erenkolu Gediği’ni aşıyor ve Çukuryayla’ya inmeden sağa ayrılarak 2.365 metrelik Tahtalı Dağı zirvesine erişiyor. Rota üzerinde yürürken arkanızda Kemer, Tekirova ve Çıralı koylarını izleyebilirsiniz. Zirve noktasından 360 derecelik Kumluca, Finike ile Antalya şehir merkezi panoraması ayaklarınızın altına seriliyor. Rota, kış aylarında buz tutacağı için krampon gerekebilir. Zirve noktasında teleferik var. İsterseniz rotayı tersten de yürüyebilirsiniz.

Kışın şehirde yürümenin en büyük problemi hava kirliliği… Öğlen saatleri en uygun zaman. Yola Nişantaşı’ndan çıkıyoruz. Askeri Müze’nin önünden Elmadağ. Gezi Parkı’nın az bilinen Elmadağ bağlantısından Taksim. Kuledibi-İspanyol Merdivenleri-Karaköy… Galata Köprüsü’nü geçip Eminönü. Ve elbette vitrinler Sirkeci’de hâlâ bedava. Cağaloğlu Yokuşu’nu da çıkabilirsiniz, daha az eğimli tramvay yolunu da tercih edebilirsiniz. Ama sonunda ödül büyük: Sultanahmet.

Uludağ’da sadece kayak yapılmaz, birçok yürüyüş rotası da var. Yatay geçişli rotayı kış donanımı olan her yürüyüşçü rahatlıkla adımlayabilir. Yanınıza kumanya almalısınız. Baton, tozluk ve sıkı bir trekking botu, yedek kıyafetler olmazsa olmaz. Yürüyüş 5-6 saat arası sürer. Bu rota ‘Çalıkuşu’ romanına konu olan Zeyniler Köyü’ne varıp seyir terasından Bursa kentinin seyriyle sonlanıyor. Bursa çarşılarında ünlü esnaf lokantalarına yolunuzu düşürmenizi ve Gemlik’ten Katırlı zeytini almanızı da öneriyorum.

Güzel bir kış yürüyüşü için Kartepe her zaman en favori rotam… Hem ulaşım kolay hem de çok fazla kar alır. Kuzu Yayla’dan zirveye giden rota aslında bir araç yolu ama kışın karla kaplı. Bu yolu çevreleyen her bir ağaç adeta gelinlik giymiş gibi bembeyaz. Yolda bata çıka ilerleyenler yükseldikçe İzmit Körfezi’nin manzarasına da tanık olur. Zirve her zaman çok soğuk, buna göre giyinmeli. Zirveye varanlar ister geri döner, isterlerse kayak pistlerinin kenarından Green Park oteline inip sıcak bir şeyler içebilir.