Ada için turizmin önemi tartışılmaz
Hüseyin Özgürgün
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Kıbrıs Türk Halkının yaşamına olumlu bir dokunuş için hizmete koşan siz değerli Hürriyet ailesine öncelikle teşekkürlerimi sunarım.
Başta ekonomik kalkınma olmak üzere, Kıbrıs Türk halkını daha iyi, daha çağdaş, daha refah ve daha aydınlık günlere ulaştırmak hedefiyle çıktığımız yolumuzda bu tür organizasyonlar bizlere destek olurken, ülkemizin tanıtım çalışmaları böylesi özverili gayret ve çabalar bizlere enerji ve güç vermektedir.
KKTC’nin doğasının, kültürünün, tarihi özelliklerinin ve tabii ki turizm potansiyelinin ön plana çıkarıldığı
bu etkinlikteki Hürriyet gazetesinin varlığı, Kıbrıs Türk halkı için çok özel önem taşımaktadır. 1950’li yıllardan beri Hürriyet gazetesinin Kıbrıs’a olan ilgisi, Kıbrıs’ı gündeminden düşürmemesi Kıbrıs Türk halkının benliğinde yer etmiştir. Türkiye’de 1950’li yılların başında ‘Benim Kıbrıs meselem, davam yoktur’ denildiği bir dönemde önce Dr. Fazıl Küçük sonrasında Rauf Denktaş ve Kıbrıs Türk halkının güçlü bir mücadelesinin Anavatan Türkiye’de ses bulması, Anadolu halkının Kıbrıs’a ilgisinin çekilmesi Hürriyet Gazetesi’nin ciddi ve güçlü desteği ile olmuştur.
Daha o yıllarda Kıbrıs Türkünün adadaki varlığına vurgu yaparak bunu dava gören Sedat Simavi’nin,
ölümünün ardından yayınlanan başyazısında “Bu dava benim çocuklarıma bırakacağım en kıymetli mirasımdır” ifadesine verilen yanıt, “Hürriyet Gazetesi Kıbrıs’ta Simavi’nin mirasına hep sahip çıkmıştır” şeklinde olmuştur. Böylesi anlamlı organizasyonu bu anlayışın ürünü olarak değerlendirirken Sedat Simavi’yi rahmetle anarım.
“Kuzey Kıbrıs’ı Keşfet” sloganıyla turizmimize çok önemli kazanımların olacağına yürekten inandığım bu projeyle, ülkemizin tarihini, kültürünü, yöresel değerlerinin ve gastronomi alanında sunulan yeme
içme alternatiflerinin sergileneceği fırsatlar gözler önüne serilecektir.
Bir ada ülkesi olarak turizm ve hizmet sektörünün ülkemiz için önemi tartışılamaz. Akdeniz’in doğusunda merkezi bir konumda konuşlanan, yılın en az üç yüz gününde güneşle yaşayan ülkemiz, tarihinin her döneminde stratejik politik ticari ve dini sebeplerden dolayı cazibe merkezi olmuş, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, on bin yıllık tarihe tanıklık etmiştir. Doğanın kültürle kucaklaştığı ”Gökyüzü altında en güzel yeryüzü” tanımlamasına bir örnek teşkil eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizm değerinin ne kadar yüksek olduğu böylesi katkılarla daha çok ortaya çıkmaktadır. Bir turizm ve eğitim adası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde aktif 14 üniversite, 100 binin üzerinde öğrenci bulunmaktadır.
Türkiye’den “iç turizm” anlamında çok sayıda turist de adamızı ziyaret etmektedir. Bu kapsamda Türkiye basınının etkin ve güçlü kalemlerinin KKTC için ortaya koyacakları görüş ve düşüncelerle bu ivmenin daha da artacağına , farkındalık ve büyük etki yaratacağına inanmaktayım. Tarihin her döneminde stratejik, politik, ticari ve dini sebeplerden bir cazibe merkezi olarak çeşitli medeniyetlere
ev sahipliği yapan Kıbrıs’ın; Shakespeare’in “Othello’ eserine konu olan Othello Kalesi’nden Osmanlı eserlerine kadar 10 bin yıllık bir tarihe tanıklık eden bir ada olduğuna da bu vesileyle dikkat çekmek isterim.