500 yıllık mağarayı üç yılda antika sergi salonuna çevirdi! "50 traktör dolusu kum çıkardık"
Gaziantep’te antika meraklısı Hanifi Özaslan (53), yıllar önce satın aldığı harabe durumdaki ev ve altındaki 500 yıllık mağarayı, 3 yıllık restorasyon çalışması sonucu antika sergi salonu haline getirdi.
Hanifi Özaslan, 13 yaşındayken babasının seyyar satıcılık yaptığı zamanlarda dolaştıkları köylerden aldıkları bakır ve hurda eşyalarla antika eser biriktirmeye başladı. Zaman içerisinde tutkuya dönen antika işi ile uğraşmaya başlayan Özaslan, 2013 yılında Şekeroğlu Mahallesi'nde harabe haldeki bir evi satın aldı.
Hanifi Özaslan, evi ve evin zemininde bulunan kapısı betonla kapalı ve içerisi toprak dolu 500 yıllık mağarayı resmi izinleri alarak restore ettirmeye karar verdi. 3 yıllık çalışmayla mağara içerisinden tonlarca toprağı dışarıya çıkarttırdı. Özaslan, restorasyon tamamlandıktan sonra envanterindeki 6 bine yakın eseri 6 oda, 3 salon ve 1 mağara bulunan evinde sergilemeye başladı.
'50 TRAKTÖR DOLUSU KUM ÇIKARDIK'
Antika tutkunu Hanifi Özaslan, harabe vaziyette satın aldığı evin restorasyonunun 3 yıl sürdüğünü söyledi. Evi şu anki durumuna getirmek için çok fazla para harcadığını anlatan Özaslan, "Bu evi satın aldığım zaman harabeydi. Büyükşehir Belediyesi bu bölgede restorasyon çalışması yaparken evimin dış tarafını restore ettiler.
Yine burada bulunan mağaranın kapısı kapalıydı, içerisi toprak doluydu. Sonra bakanlıktan izin aldım ve çalışmaya başladık. Mağaranın içinden 50 traktör dolusu toprak çıkardık. Toprak çıkınca mağaranın içerisinde kubbeler ve bölümler ortaya çıktı'' dedi.
6 BİNE YAKIN ANTİKA ESERİ SERGİLİYOR
Toprakların çıkarılmasının ardından mağaranın 500 yıllık olduğu ve geçmişte hamam olarak kullanıldığını öğrendiklerini anlatan Özaslan, "İçerisindeki toprak ve molozları çıkarınca mağaranın geçmiş dönemlerde de hamam olarak kullanıldığını öğrendik. Bu ev Gaziantep Kalesi'nin yakınında olduğu için bu şekilde eski yerleşimler ve mağaralar oldukça fazla.
Şimdi hem mağarada hem de evimde Osmanlı döneminde giyilen abalara, Osmanlı Devleti'ne tabi olan Azerilere ait av tüfeklerine, 1950'li yıllarda kullanılan kamera ve fotoğraf makineleri ile şamdan, havan, gaz lambaları, vitrin süsü ve el yazma kitaplardan oluşan 6 bine yakın eseri sergiliyorum" diye konuştu.